Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avrupa’yı net sıfıra giden yolda temiz teknoloji ve endüstriyel inovasyonun merkezi haline getirme” planlarını Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda açıkladı.
Komisyon Başkanı, düzenleyici çerçeve, finansman, beceriler ve ticaret olmak üzere dört ayaklı bir Yeşil Mutabakat Sanayi Planı’na atıfta bulundu. Küresel rekabet gücünü göz önünde bulunduran AB Komisyonu, devlet yardımı ve Avrupa Egemenlik Fonu (European Sovereignty Fund) ile desteklenen yeşil endüstrisi için işleri “hızlandıracak ve basitleştirecek” Net-Sıfır Sanayi Yasası’nı hazırlayacak.
Von der Leyen, AB fonlarının AB’nin tamamında temiz teknoloji geçişini destekleyeceğini ve 27 AB ülkesi arasındaki farklılıklarını dengeleyeceğini açıkladı.
ABD ve Çin’e misilleme
Von der Leyen’in bu açıklaması, ABD’nin Enflasyon Düşürme Yasası’na (IRA) ve Çin’den gelen meydan okumalara bir yanıt olarak yorumlanıyor.
Uzmanlar, AB’nin iklim ve büyüme stratejisinin mimarisi olan AB Yeşil Anlaşması’nın, yeni dünyada başarılı olmak için sağlam ve dayanıklı bir temel oluşturduğunu ve geçmişe bakıldığında “aslında AB’ye büyük bir iyilik yapmış olabileceğini” savunuyor.
Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat hedefi; COVID-10, Ukrayna savaşı ve hayat pahalılığı krizlerine verdiği yanıtta da önemli bir rol üstleniyor. Hem AB’nin 800 milyar Euro’luk COVID kurtarma fonu olan NextGenerationEU, hem de AB’yi Rusya’dan doğal gaz ithalatından bağımsız hale getirmeyi amaçlayan acil müdahale paketi REPowerEU, yenilenebilir enerji de dahil olmak üzere net sıfıra ulaşmak için hayati önem taşıyan sektörleri desteklemek için gerekli koşulları yaratmış durumda.
Dört ana unsur
Ursula von der Leyen, ABD’deki Enflasyonu Düşürme Yasası’nın da 369 milyar dolarlık bir temiz teknoloji yatırım planı içerdiğine işaret ederek, ABD’deki yasanın tasarımındaki bazı unsurların, özellikle de şirketler için hedeflenen bazı teşviklerin endişeye yol açtığını da dile getiriyor.
AB şirketlerinin ve AB yapımı elektrikli arabaların da yasadan yararlanabilmesi için çözümler bulmak üzere çalıştıklarını ifade eden von der Leyen, transatlantik ticaret ve yatırımlarda aksama olmamasını amaçladıklarını kaydediyor.
Von der Leyen, Avrupa sanayisinin pandemi, tedarik zinciri sorunları ve fiyat şoklarıyla sınandığını belirterek, şunları söylüyor: “Sanayi kapasitemizi Çin’e veya başka bir yere çekmeye yönelik agresif girişimler görüyoruz. Bir planımız var; Avrupa Yeşil Mutabakat Sanayi Planı. Bu, Avrupa’yı net sıfıra giden yolda temiz teknoloji ve endüstriyel inovasyonun merkezi yapma planımız. Avrupa Yeşil Mutabakat Sanayi Planımız düzenleyici ortam, finansman, beceriler ve ticaret olmak üzere 4 ana unsuru kapsayacak.”
Avrupa Komisyonu’nun 1 Şubat’ta açıklayacağı teklif, 9-10 Şubat tarihlerinde düzenlenecek özel bir Avrupa Konseyi toplantısında ele alınacak.
Muazzam değişimler olacak
Günümüzde yüksek enflasyonun yaşam ve iş maliyetini artırdığını, enerjinin bir silah olarak kullanıldığını, ticaret savaşları tehditleri ve çatışmacı jeopolitik yaşandığını ifade eden Von der Leyen, buna ilave olarak, iklim değişikliğinin önemini koruduğunu ve temiz ekonomiye geçişte kaybedecek vakit kalmadığını söylüyor. Von der Leyen, atmosfere yeni emisyon eklememeyi öngören “net sıfır” emisyon dönüşümünün muazzam endüstriyel, ekonomik ve jeopolitik değişimlere neden olduğunu, bunun işin doğasını ve sanayinin yapısını değiştirdiğini de ekliyor.
Von der Leyen, “Önümüzdeki on yıllarda zamanımızın en büyük endüstriyel dönüşümüne şahit olacağız. Yarının ekonomisinin temeli olacak teknolojileri geliştirip üretenler en büyük rekabet avantajına sahip olacak. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) temiz enerji teknolojileri pazarının 2030 yılına kadar yılda 650 milyar dolara ulaşacağı tahmininde bulundu. Rekabette öne geçmek için endüstriyel tabanımızı güçlendirmeli, Avrupa’yı daha fazla yatırım ve inovasyon dostu hale getirmeye yönelik adımlar atmalıyız” diyor.