İZMİR / EKONOMİ
Geniş bir ürün yelpazesiyle 2001’den bu yana tel üretimi gerçekleştiren Kar-El Demir Tel, iki yıl önce Estenet markasıyla punta kaynaklı rulo çit hasırı üretimine de başladı. Yeni ürünüyle yıllık 4 milyon dolar dolayında ithalatı önlemeyi hedefleyen firma, bu doğrultuda bir yandan standart dışı ve düşük kaliteli ithal ürünlerle mücadele ederken, bir yandan da iç pazarda özellikle kamu yatırımlarında ürünün kullanımının önündeki engelleri aşmaya çalışıyor. Bu konuda en büyük engeli ise ürünün karayolları şartnamelerinde yer almaması oluşturuyor.
Türkiye’de otoban kenarlarında yaygın olarak kullanılan helezon çitin kesilmesinin, taşınmasının, yeniden kullanılmasının ya da hurda olarak değerlendirilmesinin çok kolay olduğunu belirten Kar-El Demir Tel Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Bakırel, “Bu yüzden hırsızlık vakaları çok yaygın. Bizim üretimini yaptığımız çitin ise kesilmesi ve taşınması çok zor. Yeniden kullanılma olanağı yok. Daha hafif olduğu için hurda değeri düşük. Üstelik kurumsal renk seçeneği ile hırsızlık malı olduğu hemen anlaşılıyor. Otobanların en büyük maliyet kalemlerinden biri bu hırsızlıklar. 2022’de sadece İzmir’de 10 milyon TL’lik çit çalınmış. 2023’ün ilk 5 ayında bu rakam 25 milyon TL olmuş. Çeşme Otobanı’nın sürekli hırsızlık yaşanan 300 metrelik bir kısmına deneme amaçlı olarak bizim çitlerden döşedik. 2 yıldır çalınma vakası yaşamadık” diye konuştu.
“Başvurumuzu yaptı, 2 yıldır sonuçlanmadı”
Punta kaynaklı rulo çit hasırın plastik kaplamasından dolayı çok uzun ömürlü olduğunu söyleyen Bakırel, “Fiyatı da helezon çitlere göre daha düşük. Ürünün tüm bu özelliklerini Karayolları’nın hem bölge hem de genel müdürlüğünde ilgili birimlere ilettik. Çok beğendiler ve kullanımının faydalı olacağı konusunda bize hak verdiler ama şartnamelere girmesi gerektiğini söylediler. Biz de resmi başvurularımızı yaptık fakat 2 yıldır sonuçlanmadı. Herhangi bir sorunu olduğundan değil, maalesef ülkemizde bu tür düzenlemeler uzun sürüyor. Dünyada yaygın olarak kullanılan bu ürünün kendi ülkemizde bu kadar fazla prosedürlere takılmadan ilerlemesini temenni ediyoruz” dedi.
“Dünyaya satıyoruz, yurtiçinde rekabet edemiyoruz”
Punta kaynaklı rulo çit hasırında iç pazara ithal ürünlerin hâkim olduğunu anlatan Bakırel, “İki yıl önce bu durumu değiştirmek için ciddi bir yatırım yaptık. Ürünümüzü pazara sunduğumuzda şunu gördük; ithal ürünler o kadar kalitesiz ki onlarla fiyat rekabeti yapmamız mümkün değil. Bu ürünlerin 10244 standardına sahip olması gerekiyor ama denetim yetersiz olduğundan çok kalitesiz ürünler ülkemize girebiliyor. Üstelik bunların etiket bilgileri ile ürünün içeriği uyuşmuyor, 1.5 mm yazan kalınlık, 1 mm çıkıyor. Yani tüketici de kandırılıyor. Çoğu galvanizlenmemiş, atık plastikle kaplanmış, birkaç yıl içinde çöp haline gelecek ürünler” şeklinde konuştu.
Şikayetlerini Ticaret Bakanlığı’na ilettiklerini söyleyen Tunç Bakırel, şunları kaydetti: “Bu ürünlere uygulanan yüzde 15’lik ithalat vergisi biz üretime başlayınca yüzde 25’e yükseltildi. Fakat bu oran da standart dışı ürünlerle rekabet için yeterli değil. Bakanlık, taban fiyat uygulaması getirmeyi önerdi ama bu konuda da yol alınamadı. Geçen ay bakanlıktan gelen yazıda Çin’den gelen bu ürünlerle ilgili gelişmelerin bir süre daha izlenmesinin faydalı olacağına dair bir cevap geldi. Kapısını çalmadığımız kurum kalmadı. İzlensin ama 2 yıl bunun için çok uzun bir süre. Biz yerli ve milli üretim yapan, ulusal ve uluslararası kalite belgelerine sahip, kendi içinde Ar-Ge merkezi bulunan, sürdürülebilirlik alanında geleceğe dönük yatırımları göz kırpmadan yapan bir firmayız. Bu ülkede doğmuş ve büyümüş bir firma olarak, yatırımlarımızla bölgede daha fazla istihdam sağlamak istiyoruz. Baştan sona kaliteye odaklanıyoruz. Estenet markamız bu yaklaşımla doğdu ve kalitesiz-tüketiciyi kandıran Çin malı ürünler yüzünden kendi ülkemizden ziyade yurt dışında yer edindi. Üretimimizin yüzde 80’ini başta İtalya, Hollanda, Almanya, Brezilya, Kolombiya, Uruguay, İspanya olmak üzere yurtdışına satıyoruz. Denetleme düzgün olduğu için bu ülkelerde Çin ürünleriyle rekabet edebiliyoruz. İç pazarda ise sadece işin kalitesini bilenlere satış yapabiliyoruz.”