ABDULLAH SÖNMEZ
Yarım asrı aşan tecrübesini üretim, ambalajlama, kalite, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarıyla harmanlayarak sektörün önemli oyuncularından biri konumuna gelen Oruçoğlu Yağ, her türlü yağlı tohumu işleme kabiliyetine sahip olan tesisinde 1968 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürüyor. Son 5 yıldır Türkiye’nin en büyük 1000 sanayi kuruluşu arasında yer alma başarısı gösterdiklerini belirten Oruçoğlu Yağ CEO’su ve Genel Müdürü Rıfat Tekbaş, yüksek teknoloji, kalite, dijitalleşme, eğitim ve sadakat gibi faktörlerin bu başarıda önemli rol oynadığının altını çizdi.
Üretim ve yatırımlarını müşteri beklentilerine uygun olarak sürdürdükleri bilgisini paylaşan Tekbaş, “Afyonkarahisar’da 30 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 72 bin metrekarelik alanda son teknolojiye sahip fabrikamızda kaliteli üretime odaklanarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 1968 yılında günlük 6 ton kapasite ile üretim hayatına başlayan firmamız, son 5 yılda önemli yatırımları hayata geçirdi. Bu süreçte mevcut fabrikaya ek olarak ikinci bir fabrika daha kurularak üretim kapasitesi iki katına çıktı. Rafine kapasitesi günlük 150 tondan 330 tona, kırma/pres bölümü kapasitesi ise 300 tondan 700 tona yükseldi. Yeni buhar tesisinin kapasitesi ise saatlik 15 tona ulaştı. Bunların dışında dijitalleşme ve süreç yönetimi gibi kavramlar anayasamıza dahil edildi. Ayrıca eğitim faaliyetleri de standartların üzerine çıkarıldı” diye konuştu.
Tarımın gelişmesine katkıda bulunuyor
İhtiyaç duydukları hammaddeyi temin ederken yerli üretime öncelik verdiklerini aktaran Rıfat Tekbaş, Türkiye’nin dört bir yanındaki çiftçilerden direkt alım yaparak, ülke tarımının gelişmesi noktasında üzerlerine düşen görevi yerine getirmek için çalışmaya devam ettiklerinin altını çizdi. Yüzde yüz yerli ve milli bir marka olarak, ülke topraklarına değer katmaya devam edeceklerini dile getiren Tekbaş, Türkiye’de yağlı tohum üretiminin artırılmasına yönelik her türlü projeye destek sağladıklarına dikkat çekti.
Sağlam bayi ve müşteri ağı sayesinde Türkiye’nin neredeyse tamamına ulaştıklarını kaydeden Rıfat Tekbaş, sözlerine şöyle devam etti: “Lojistik anlamda stratejik bir konuma sahip olmamızla birlikte üretmiş olduğumuz ambalajlı yağ ve küspe ürünleri ile tüm şehir ve illerimize ulaşarak tüketiciyle buluşuyoruz. İşletmemizde rafinasyon, pres ve ekstraksiyon, buhar üretim tesisleri PLC ile yönetilmekte olup girdi, proses ve çıktı aşamalarından ürünler son tüketiciye ulaşana kadar her aşamada kaliteli zinciri ve izlenebilirliği sürdürüyoruz. ISO 9001, ISO 14001, ISO 45001, ISO 22000, Covid 19 Güvenli Üretim, Helal, Kosher ve Kalite belgeleri ile faaliyetlerimizi yürütüyoruz.”
Ar-Ge ve inovasyonla ilkleri başardı
Ambalajlama, Ar-Ge ve inovasyon alanlarında ilkleri gerçekleştirmiş bir marka olarak Türkiye’nin ilk omega-3 ayçiçek yağını ürettiklerini kaydeden Tekbaş, bu ürünle dünya ambalaj ödülü World Star’ın yanı sıra ‘International Test Institute’ tarafından da “Üstün Lezzet Ödülü” kategorisinde ödül almaya hak kazandıklarını söyledi. Bitkisel yağ sektöründe üreticilerle sanayicilerin fiyat istikrarı beklediğine vurgu yapan Rıfat Tekbaş, “Bu istikrarın sağlanması kalıcı ve uzun soluklu politikalar ile mümkündür. Bunun yanı sıra gümrük vergilerinin yerli üretici ve sanayiciyi koruyacak hale gelmesi de sektöre önemli katkı sağlayacaktır. Ayrıca ürün fi yatları, mutlaka artan maliyetler ve ham yağ fi yatları ile paralel olmalıdır. Üretici ve sanayicilere özel finansmana erişim projelerinin geliştirilmesi de yatırımların artması adına kritik önem taşıyor” ifadelerini kullandı.