Paya dayalı kitle fonlaması platformunda yatırım turuna çıkan girişimler başta olmak üzere teknoloji girişimlerine yatırım yapılması amacıyla kurulan Startup Burada Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (GSYF), 2025’te odağına yıkıcı yeniliği alan girişimleri keşfetmek ve bu şirketleri portföyüne katmak için arayışa çıkacak.
İçinde bulunduğumuz dönemin sıkı para politikasının etkilerinin yoğun hissedildiği bir dönem olduğunu belirten Startup Burada Yatırım Komitesi Üyesi Kerem Özten, “Bu dönemi sağlıklı atlatan girişimler zaten belirli performans metriklerini doğru yorumluyor ve gerekli aksiyonları alıyor demektir. Öncelikli olarak kısa vadede portföyümüzdeki girişimlerin bu süreci başarı ile atlatmaları için gerek finansal gerek büyüme açısından her türlü desteği vermeye çalışıyoruz” dedi.
Uzun vadede bu süreci başarılı atlatan girişimler için devam yatırımları ve yine bu süreci başarı ile atlatmış, ürün-pazar uyumunu yakalamış ve yüksek büyüme göstermiş girişimlere yatırım yapmayı planladıklarını aktaran Özten, “Ayrıca mevcut likidite sıkışıklığı dönemi ile uyumlu olarak daha önce yatırım yapmış ve belirli bir getiri ile yukarıda bahsettiğimiz kriterlere uyan girişimlerdeki paylarını devretmek isteyen yatırımcılara ikincil satış yöntemi ile paylarını devretme fırsatı oluşturuyoruz” diye konuştu.
2025’te, stratejisinin odağına yıkıcı yeniliği alan girişimleri keşfetmeyi ve bu şirketleri portföylerine katmayı hedeflediklerini söyleyen Kerem Ökten, portföylerine katacakları bu girişimlerin devam turlarında girişimlere destek olacaklarını söyledi. Ökten, yapay zeka, finansal teknolojiler ve oyun sektörlerinin 2025 yılında da cazibesini koruyacağını düşündüklerini ifade etti.
“Doğru koşullarda büyük ölçekli projelere yatırım yapabiliriz”
Yatırım stratejilerinde minimum yatırım tutarına, spesifik dikeylere değil daha çok gelişme potansiyeli yüksek pazar ve ekibe odaklandıklarını belirten Ökten “Bu nedenle doğru zamanda doğru ihtiyacı karşılayan girişimleri hem kitle fonlaması yoluyla hem de kitle fonlamasından bağımsız bireysel ve kurumsal yatırımcıyla buluşturmak, şimdi olduğu gibi uzun vadede hedeflerimiz arasında. Doğru Pazar, doğru zaman, doğru ekip bir araya geldiyse daha büyük ölçekli projelere de yatırım yapabiliriz” açıklamasını yaptı.
“Ar-Ge teşviklerinden GSYF’lere ayrılan pay sürdürülebilir ekosistem sağlıyor”
Öte yandan Ar-Ge teşviklerinin bir bölümünün GSYF’lere aktarılma zorunluluğunun sektöre etkisini değerlendiren Ökten, “Nasıl ki indirim, istisna konusu Ar-Ge merkezleri, tasarım merkezleri ve teknopark firmaları için hayati öneme sahipse, Ar-Ge merkezleri, tasarım merkezleri ve teknopark firmalarının 2 milyon TL ve üzeri indirim veya istisna elde edilmesi halinde yararlanılan indirim/ istisna oranının yüzde 3’ünü GSYF’lere, girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya kuluçka merkezlerine yatırma zorunluluğu da girişimcilerimiz için çok kıymetli. Burada hem bir geri bildirim kültürü oluşuyor hem de ekosistemin sürdürülebilirliği sağlanıyor” değerlendirmesini yaptı.
■ “Türkiye, Avrupa’da en çok tohum öncesi yatırım alan ülke konumunda”
2019-2024 döneminde Türkiye’de 951 milyon dolar büyüklüğünde 378 GSYF kurulduğunu kaydeden Kerem Ökten, bu yılın 9 ayında TÜBİTAK BiGG tarafından yapılan yatırımlar sayesinde Türkiye’nin, Avrupa’da en çok tohum öncesi yatırım alan ülke konumunu koruduğunu bildirdi.
Bununla birlikte, erken büyüme sonrası genişleme finansmanı için Seri-A-B yatırımlarının halen yeterli düzeyde olmadığını söyleyen Ökten, “Hatta bu da birçok girişimcinin yurtdışına taşınma (flipup) sürecinin başlangıç noktasını oluşturuyor diyebiliriz. GSYF sayısı ve fonların büyüklüğü arttı. Bununla birlikte genişleme finansmanı için daha büyük tutarları da ilerleyen dönemlerde duyacağımızı düşünüyoruz. Tabii ki bunda ekonomik konjonktürün etkisi çok büyük. Keza hukuksal anlamda gelen tebliğ değişiklikleri de bizleri sevindiren haberler oluyor zira yabancı yatırımcının da Türkiye’yi değerlendirmesi için bir fırsat oluşturmuş oluyor” diye konuştu.