ALİ ŞAHİN/BURSA
Bursa’da ikinci yılını geçiren Hecha İstif Makineleri, forklift üretimi yerlileştirmek adına çalışmalara başladı. Yabancı ortaklı olarak faaliyetlerini yürüttüklerini ve üretim merkezlerinin Çin’de bulunduğunu belirten Hecha İstif Makineleri Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Eşma, “Elektrikli ve son teknolojiye uygun, verimliliği yüksek forklift ve istif makineleri ile sanayinin birçok noktasında üretim süreçlerine katkı koyuyoruz. Fabrikamızın yıllık üretim kapasitesi 5 bin. Hecha markası ile piyasaya sunduğumuz lithium-ion forkliftler, sağlam ve güvenilir yapısıyla endüstriyel alanda fazlasıyla karşılık buldu. 1 saatlik şarj süresi ile 10 saatlik bir çalışma imkanı sunuyoruz. Bunun yanı sıra forkliftlerimizin akülerine 5 yıl garanti veriyoruz ama akülerin ekonomik kullanım ömrü 20 yıl olarak hesaplandı” dedi.
Üretim yapan her firmada fotkliftin operasyonun can damarı olduğunu hatırlatan Eşma, “Tüketim hesabını da yaptığımızda maliyette önemli bir avantaj sunan elektrikli forkliftlerimiz güç ve taşıma kapasitesi ile de rakiplerinden ayrışıyor. Ayrıca ilk alım maliyetinde de Avrupalı rakiplerine göre daha rekabetçi bir fiyatla endüstrilere hizmet veriyoruz. Müşteri talebine göre farklı istif ve depolama çözümlerini de sunuyoruz. Bünyemizdeki Forkliftsan markamız ile de kiralama ve ikinci el satış hizmeti veriyoruz.” diye konuştu.
“Türkiye’de üretim tesisi yatırımı planlıyoruz”
Faaliyete başladıkları ilk yıl 600 adetlik satış rakamını yakaladıklarını belirten Ramazan Eşma, “Bursa’yı Türkiye içinde bir merkez olarak kullanıp satış ve satış sonrası süreçlerde ayrıca 5 bayimiz aracılığı ile de hizmet veriyoruz. 81 ilde temas ettiğimiz nokta sayısını artırarak 2025 için de öncelikli hedefimiz geçen yılki satış rakamını geçebilmek. Akabinde önemli yatırım planlarımız var. Fizibilite ve planlama çalışmalarına başladığımız üretim tesisini hayata geçirerek ürünümüzü rekabetçi koşullarda yerlileştirmek istiyoruz. Gelecek yıl içerisinde Türkiye’de temelini atmayı planladığımız tesis ile 2027-2028 gibi kendi üretimimiz olan yerli ürünleri piyasaya sunmak adına çalışıyoruz. Bu planla paralel olarak dış ticaret konusunda da bir atılım yapacağız. Öncelikli olarak lojistik avantajından dolayı Avrupa’yı hedef olarak belirledik ama Afrika’nın kuzeyi ve Türki Cumhuriyetler gibi sanayinin yaygınlaştığı alanları da alternatif lokasyonlar olarak araştırıyoruz” dedi.
“Sürdürülebilirlik çalışmaları cazibeyi artırdı”
Verimlilik ve sürdürülebilirlik gibi alanlara yapılan yatırımların elektrikli forkliftlerin önünü açtığını belirten Eşma, “Son yıllardaki satış rakamlarına baktığımız zaman içten yanmalı motorla çalışan forkliftlerin satış oranının %10’lar seviyesine kadar gerilediğini görüyoruz. Çünkü elektrikli ekipmanlar hem daha verimli çalışıyor hem de karbon salınımı yapmıyor. Bu iki parametre aslında tercih nedenlerinde fazlasıyla belirleyici oldu. Tabii son dönemde nakit döngüsünün bozulması ile tüketici tarafında değişen bir yatırım tutuma var. Son dönemde satışlarımızdaki leasing oranı %98’e kadar çıktı. Yatırım ikliminin yeniden tahsis edilmesi ve finansmana erişimin kolaylaştırılması ile sektördeki hareketliliğin de artmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.