MAHİR SOLMAZ/DİYARBAKIR
Mercimek, arpa, buğday ve pamuk tohumları üzerine Ar-Ge ıslah çalışmaları ile faaliyet yürüten ve bölgede özel sektör araştırma kuruluş yetki belgesiyle ilk kırmızı mercimek çeşidini tescil ettiren Asia Tohum, 2019 yılında kuruduğu bakliyat paketleme tesisi ile başta kırmızı mercimek olmak üzere Diyarbakır ürünlerini Türkiye pazarlarıyla buluşturuyor.
Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Sağır, "Yürekli" adını verdikleri mercimek çeşitlerinin yüksek verim ve kalite ile kısa zamanda çiftçiler tarafından rağbet gördüğünü ve elde edilen bu ürünlerin satın alınma ihtiyacının doğması sebebiyle Asia Bakliyat'ı kurduklarını söyledi.
Sağır, "Diyarbakır OSB'de 3 bin 500 metrekare kapalı, toplamda ise 10 bin metrekare alan üzerine bakliyat işleme ve paketleme tesisi kurduk. Ağırlığımız kırmızı mercimek. Kısa zamanda tüketicilerden yoğun ilgi gördük. Ürünlerimiz cilasız, organik ve natürel. Tüketicilerimiz başta kırmızı mercimek olmak üzere, tüm ürünlerimizi gönül rahatlığı ile tüketebilirler. Bölge genelinde çok büyük ilgi görmeye ve yaygınlaşmaya başladık. Hedefimiz sağlıklı ve kaliteli, başta kırmızı mercimek olmak üzere, bölgemizde yetişen diğer bakliyat gruplarını da Türkiye'ye sunmak. İhracat yasağı nedeni ile ihracat hedeflerimizi askıya aldık. Yasak kalktığı zaman başta AB ülkeleri olmak üzere ihracat hedeflerimize odaklanacağız." dedi.
Bölgeye has Karacadağ pirinci için de ayrıca yatırım yapacaklarını belirten Sağır şunları kaydetti: "Mevcut tesisimizin yanında 50 milyon liralık yatırım ile bölgeye has bir ürün olan Karacadağ pirincini işleyip paketleyeceğimiz yeni bir tesis daha kuracağız. Bu ürünümüz ile de yerelde markalaşıp, genele yayılacağız. Mezopotamya topraklarında üretilen bütün tarımsal ürünleri Türk gıda pazarına sunma amacındayız."
Tüketici sağlığı konusunda çok hassas olduklarını dile getiren Mehmet Ali Sağır, yurt dışından gelen tüm bakliyat gruplarında nem oranının yerli ürünlere oranla çok daha yüksek olduğunu deniz yolu ile gelen ürünlerin daha da nemlendiğini söyledi.
Sağır, "Bu nem 'ambar biti' denen bir böcek türü üretiyor. Kırmızı mercimekten yola çıkarsak, yurt dışından gelen nemin oranı yüzde 14. Yerli üründeki nem oranı ise % 6. Deniz yolu ile yurt dışından gelen ürünün nem oranı daha da artmaktadır. Bu nemle birlikte kırmızı mercimek içinde oluşan Ambar Biti ürüne çok ciddi zarar vermektedir. Bu böcek türünün oluşumunu engellemek için insan sağlığına zararlı kimyasal ilaçlar kullanılıyor. Kimyasal kullanılan mercimeğin en az 1 ay bekletilmesi ve tüketilmemesi gerekiyor. Buna rağmen bekletilen ürünlerde bile kimyasal ilaçlar kalabiliyor. Ayrıca gelen üründeki yüksek nem oranı ürün kuruyunca direkt olarak yüzde 8 gibi bir kayba neden oluyor. Ürün yaş iken 1 kilo, kuruduğu zaman 920 grama düşüyor. Bu nedenle protein ve diğer değerler açısından daha yüksek rakamlara sahip olan yerli ürünlerin tüketilmesini tavsiye ediyorum. Tüketici özellikle kırmızı mercimekte pişme süresine baksın. Yurt dışından gelen ürünün pişme süresi ortalama 45 dakika. Yerli ürünün pişme süresi ise 15 dakika. Yüzde 50 yerli ürün yüzde 50 ithal ürün harmanlayıp satışa sunan yerler de var. Bu sayede pişirme süresini 30 dakikaya düşürüyorlar. Ayrıca bazı yerel firmalarımız da mercimeğin görünümüne parlaklık kazandırmak için yağ ile cilalama yapıyor. Bu da ürünün doğal lezzetini ve kalitesini bozuyor. Halkımızın hem sağlıklı ve organik ürün tüketmesi hem de ülke ekonomisinde kuruma sonrası yaşanan gramaj düşüklüğü için yerli ürün kullanılmasını tavsiye ediyorum." ifadelerini kullandı.