Teknopark Ankara’nın, geleneksel üretim yöntemlerini kullanan sanayicilere Ar-Ge ve yenilik kültürünü benimsetmeyi misyon edindiğini belirten Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gültekin, üniversitelerde oluşan teorik bilgileri ticari değere dönüştürecek üniversite-sanayi iş birliklerinin sanayi ayağını temsil ettiklerini bildirdi. Sanayide çağın teknoloji seviyesine uygun ve katma değerli ürünlerin geliştirilmesi için; eğitim, danışmanlık, mentorluk hizmetleri sunulduğunu ifade eden Gültekin, “Ar-Ge firmaları ve akademisyenleri sanayicilerle bir araya getirerek doğrudan çıktı elde edilebilecek bir iş ağı oluşturmaya çalışmaktayız” diye konuştu.
Teknopark Ankara’nın genellikle üniversite kampüslerine sıkışmış diğer bölgelerin aksine Türkiye’nin en büyük ikinci organize sanayi bölgesi olan İvedik OSB sınırları içerisinde yer aldığını anlatan Hasan Gültekin, üretim ve ticaretin kalbinde konumlandıklarını belirtti. Teknopark Ankara’da yürütülen Ar-Ge çalışmalarının sanayicilerin ihtiyaç duyduğu inovatif çözümlerden oluştuğunu ifade eden Gültekin, bu durumun faaliyetlerin kolaylıkla ticari değere dönüşmesini sağladığını aktardı.
“Destekler önemli ama bağımlılığı kabul etmiyoruz”
Firmaların çalışmalarında hem vergi muafiyetlerinden hem de hibe desteklerinden faydalanmasını kıymetli bulduklarını belirten Gültekin, buna karşılık hibe ve teşviklere bağımlı olmalarını kabul etmediklerini kaydetti. Gültekin, Teknopark Ankara’da; Bölge firmalarının Ar-Ge projelerinde iş birliği yapması, İvedik OSB sanayicileriyle Ar-Ge firmalarının eşleştirilmesi, büyük ölçekli firma ve kurumların Ar-Ge ihtiyaçlarının Bölge firmaları tarafından karşılanması için etkinlik organize etmeye gayret ettiklerini söyledi.
Teknopark Ankara’da oluşturmaya çalıştıkları Ar-Ge ve teknoloji transferi ekosisteminin firmalar için teşviklerden daha cazip bir tercih sebebi olmasını istediklerinin altını çizen Gültekin, bu doğrultuda etkinlikler organize ettiklerini belirtti.
Türkiye’nin savunma sanayiindeki millileşme hamlesinin sadece teknolojik bir gelişim değil, aynı zamanda stratejik bağımsızlık yolunda büyük bir adım olduğunu belirten Gültekin, “1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrası uygulanan ambargolar bize önemli bir ders verdi: Eğer dışa bağımlı kalırsanız, kriz anlarında yalnız kalırsınız. İşte o günlerden itibaren kendi savunma sanayimizi kurma çabası başladı. Ancak, asıl ivme 2000’li yıllarda SSB aracılığıyla ortaya konan iradeyle kazandırıldı” dedi.
Türkiye’nin savunma sanayisinde yüzde 80 yeterlilik oranıyla oyun değiştirici bir güç haline geldiğine vurgu yapan Hasan Gültekin, “Bayraktar TB2, Akıncı gibi SİHA’larımız sadece sahada üstün başarı sağlamakla kalmadı, aynı zamanda dünya pazarında da ses getirdi. Bu araçlar, Suriye’den Libya’ya, Karabağ’dan Afrika’ya kadar birçok farklı cephede etkin şekilde kullanıldı. Her operasyonda kazandığımız başarılar, aslında Türkiye’nin hem askeri hem de diplomatik gücünü perçinledi” diye konuştu. Gültekin, Türk mühendisliğinin sadece Türkiye’nin değil, birçok ülkenin güvenlik ihtiyaçlarını karşılayan bir marka haline geldiğini vurguladı.
“Hedef bölgesel değil küresel oyunculuk”
Türkiye’nin bu süreçte çeşitli zorluklarla da karşılaştığını bildiren Hasan Gültekin, şunları söyledi: “Kritik teknolojilerde, özellikle motor ve elektronik bileşenlerde ambargolarla mücadele ettik. Ancak her engel, bize kendi çözümlerimizi üretme kararlılığı verdi. Aynı zamanda nitelikli iş gücünü elde tutmak, bu süreçte önemli bir öncelik oldu. Genç mühendislerimiz ve bilim insanlarımızla birlikte, Türkiye’nin geleceğini inşa ediyoruz. IDEF, Saha Expo ve Sedec gibi uluslararası etkinliklere kurumsal katılımlarımız ile teknoparkımızda savunma sanayii üzerine çalışan şirket sayımızı 200’ün üzerine çıkartmayı başardık”
Güç birliği buluşması ile firmalara destek
Ankara Güç Birliği Buluşması adı altında düzenledikleri etkinliklerde, firmaların işbirliğini sağlamaya çalıştıklarına değinen Hasan Gültekin, bölge dışı firmaları da bu kapsamda misafir ettiklerini vurguladı. Gültekin, firmaların yeteneklerine göre işbirliğine olanak sağlayarak diğer teknoloji geliştirme bölgelerinden ayrıştıklarını anlattı. Bölgede faaliyet gösteren firmalara kamu hibe desteklerinden faydalanmaları için proje yazım hizmetleri, fikri ve sınai mülkiyet hakları danışmanlığı sağladıkları bilgisini veren Gültekin, “İhracat yapmak isteyen firmalar için ticari istihbarat raporu hazırlıyor, talep eden firmalara bire bir dış ticaret danışmanlığı sunuyoruz. Yürüttükleri projelerde akademik danışman ihtiyacı olan firmalarımızı doğru akademisyenlerle eşleştiriyoruz” dedi.