Nasıl Bir Ekonomi Youtube kanalında yayınlanan Dış Ticaret Masası’nın yeni bölüm konuğu Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği (MAPESAD) Başkanı Tayfun Koçak oldu.
Madeni yağ sektörünün özellikle 2000'li yıllardan sonra çok hızla geliştiğini ifade eden Koçak, “2000 yılı öncesinde 3 veya 5 olan firma sayısı 2000'li yıllardan sonra hızla artmaya başladı. Özellikle sektörümüz 2002 yılında özel tüketim vergisine, 2004 yılında da Enerji Piyasa Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) lisansına tabi olduktan sonra gelişim arttı. Bugün sektördeki oyuncu sayısı yaklaşık 130'dur. 2004 yılında kurulan derneğimizin şu anda aktif üye sayısı ise yaklaşık 30'dur” dedi.
Kritik ürünlerde yerli üretim başladı
Madeni yağ sektörünün hızla büyüdüğünü kaydeden Tayfun Koçak, bu ürünlerin otomotivden fabrikalardaki makinelere, evdeki dikiş makinelerinden kapı kollarına kadar yaygın bir kullanıma sahip olduğunu aktardı. Savunma ve havacılık sanayisinde de yerli üretimin arttığını ve Türkiye'nin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir duruma geldiğini söyleyen Koçak, son yıllarda Türkiye’nin bazı kritik makine yağlarını yerli olarak üretmeye başladığını, bunun da ülkenin dışa bağımlılığını azalttığını ifade etti.
Türkiye’nin bazı kritik makine yağlarını artık yerli üretimle karşılayabildiğine değinen Tayfun Koçak, Devlet Demir Yolları’nın lokomotifl erinde kullanılan boden yağlarının Türkiye'de üretildiğini belirtti. TÜPRAŞ gibi rafinerilerin sektöre büyük avantaj sağladığını ifade eden Koçak, “TÜPRAŞ’tan madeni yağ hammaddesi olan baz yağını alıyoruz. Yağ üretmek için bazı hammadde veya katıklara ihtiyacımız var. Her ne kadar Türkiye'de bazı katıklar üretiliyorsa da hâlen önemli miktarda katığı yurt dışından ithal etmek durumunda kalıyoruz” şeklinde konuştu.
İhracat 1 milyar doları aştı
Türk madeni yağ sektörünün ihracatının son yıllarda önemli bir artış gösterdiğini belirten Tayfun Koçak, sektörün ihracatının Türkiye'nin toplam üretiminin yüzde 10-15'ini oluşturduğunu ve 1 milyar doları aştığını ifade etti. İhracatın sürekli olarak arttığını ve yeni pazarlar kazanıldığını dile getiren Koçak, “Türkiye'nin madeni yağ ihracatı yaptığı ülke sayısı 130'un üzerinde. Rusya'ya ambargo uygulanmasından dolayı, onların mal sattığı ülkelerden bazıları Türkiye'ye yöneldi. Ayrıca, Afrika pazarı da sektöre fırsat sunuyor. Afrika pazarına giren birçok Türk markası var. Türkiye'nin Afrika'ya gösterdiği yakın ilgi ve yaptığı yatırımlar sektöre avantaj sağlıyor” diye konuştu.
ABD’li markayı satın aldı, gündemi ABD’de fabrika kurmak
Türk firmalarının ABD pazarına yönelik artan ilgisine dikkat çeken MAPESAD Başkanı Tayfun Koçak, kendi şirketleri Koçak Petrol’ün Speedol markasıyla da bu pazara odaklandığını belirtti. 1921’de ABD’de uçak yağları üretmek için kurulan Speedol markasının haklarını satın alarak tarihi bir markayı yeniden hayata geçirdiklerini söyleyen Koçak, “Bu marka Amerika pazarındaki tüketiciye de güven veriyor. Bunun faydasını gördük. Toptan satış yapan yerler yerine üretici olan okul otobüsleri, çimento fabrikaları ve tamirciler gibi yerlere direkt girdik. Pazarın başlangıcında önemli bir büyüme gördük. İlerleyen yıllarda üretim yapmayı da istiyoruz. Özellikle Missouri'de üretim tesisi kurmak gündemimizde olacak.”
Yabancılar Türkiye’den, Türk firmalar yurt dışından firma satın almak istiyor
Türkiye'deki madeni yağ sektörünün gelişmesiyle yabancı firmaların Türkiye'deki madeni yağ firmalarını satın alma niyetinde olduğunun altını çizen MAPESAD Başkanı Tayfun Koçak, “Son dönemde bu duyumlarımız arttı. Hatta bazı anlaşmalar da oldu. Bizim hedefimiz fabrikaları satmak değil, bunları büyütmek, bir marka haline getirmek. Türkiye'den ABD'ye yatırım yapmak isteyen bir iki tane firma da biliyorum. Türkiye artık kabuğunu kırdı. Özellikle lojistik nedenlerden dolayı uygun fiyat verseniz bile pazardaki yerinizi kaybedebiliyorsunuz. Yurt dışındaki yatırım ihtiyacı biraz da bundan doğuyor. Biz bir yerden başlama niyetimizi ortaya koyduk” şeklinde konuştu.
Haksız rekabet üretim maliyetini artırdı, ihracatı zorlaştırdı
Türkiye’de madeni yağ ihracatı ve ithalatı birbirine yakın seyretse de, yerli üreticiler ağır mali yükler altında rekabet etmeye çalışıyor. MAPESAD Başkanı Tayfun Koçak’ın verdiği bilgilere göre, yerli üreticiler TSE’den belge almak ve her yıl bu belgeleri yenilemek zorunda. Ayrıca, EPDK’ya yıllık satış üzerinden aidat ödemesi ve teminat mektupları sunması gerekiyor. Ancak ithalatçılar, bu yükümlülüklere tabi olmadan ürünlerini getirebiliyor. Yüksek üretim maliyetleri nedeniyle yerli üreticilerin ihracatta rekabet gücü de azalıyor. Sektörün bu konuda talebi olduğunu dile getiren Koçak, “Ya yerli üreticilere uygulanan bu mali yükler kaldırılsın ya da ithalatçılar da aynı yükümlülüklere tabi tutulsun. Böylece, yerli üreticiler rekabet gücünü artırarak ihracatını yükseltebilir, ithalatın dengelenmesine katkı sağlayabilir” dedi.