Her sene farklı ülkelerde Türkiye'deki ev ve mutfak eşyaları üreticilerini satın almacılarla buluşturan etkinlikler düzenleyen Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD), bu senenin ilk B2B buluşmasını İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) iş birliğiyle Suudi Arabistan'a gerçekleştirdi.
Ev ve mutfak sanayicileri olarak geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan'a 130 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını kaydeden Özger, bölgenin bundan çok daha büyük bir potansiyel barındırdığını söyledi. Suudi Arabistan'da hem Riyad hem de Cidde'de iki farklı etkinlik gerçekleştirdiklerini ve 19 Türk firmayı 120 Suudi alıcı ile buluşturduklarını kaydeden Özger, gösterilen ilgiden çok memnun olduklarını ve Suudi Arabistan ile aramızdaki sıkıntıların giderilmesi ile tekrar güçlenen bağların ticarete de yarayacağını düşündüklerini kaydetti.
“Üretimden gelen gücümüzü kullanacağız”
Bu bölgeye ziyaret sıklıklarını artırmayı ve ilişkileri daha da geliştirmeyi planladıklarını anlatan Özger, Yılda sadece bir sefer değil her sene gelmek gerekiyor ki ilişkiler daha sağlam olsun. Suudi Arabistan son yıllarda çok önemli yatırımlar yapıp hızlı bir şekilde büyürken ithalatı da artıyor. Ancak bizim ihracatımız istediğimiz hızda artmıyor. 130 milyon dolarlık mutfak eşyaları ihracatını yeterli görmüyoruz ve bunun 1 milyar dolara çıkması ile ilgili çalışmalar yapacağız. Bunu dille söylemesi kolay olsa da sahada aktif bir şekilde çalışıp hissettirmek gerekiyor. Burası yakın pazar ve bizler de daha yüksek pay almalıyız. Türkiye mutfak eşyalarında dünya genelinde Çin'den sonra net ihracatçı olarak ikinci sırada yer alıyor ve bu da üretimimizin gücünü gösteriyor. Bu gücü, ticaretimizin daha hızlı sonuç verebileceği yakın coğrafyalarda kullanmamız gerekiyor." dedi.
“Doğru ilişkilerle zoru başaracağız”
Yaptıkları etkinliklerde nicelikten ziyade niteliğe ve ortaya çıkacak işlem hacmine daha fazla önem verdiklerinin altını çizen Özger, davet ettikleri satın almacı ve toptancıları da bu hedefe odaklı seçtiklerini kaydetti. Çin'in bölgede çok önemli bir oyuncu olduğunu ve Çin'i kurdukları ilişkilerle yenmeyi amaçladıklarını ifade eden Özger, "Bizim burada farklı yollar kullanarak pazardan daha fazla pay almamız lazım. Önce ilişkileri güçlendireceğiz, vereceğimiz fiyatlarda rekabetçi olacağız, bunun için de üretimde verimliliğe yöneleceğiz ki güçlü olalım. Markalı ihracata önem vereceğiz, Türk markaları ile boy gösterip farkındalık yaratacağız. İşimiz kolay değil, bunu biliyoruz ama biz zoru seviyoruz ve başaracağız." diye konuştu.
“Sıcak satış dönemi geçti, artık sürdürülebilir ticaret dönemi”
EVSİD olarak 360 derece iletişime çok önem verdiklerini ve ilişki yönetiminin ihracat stratejilerinin en önemli ayaklarından biri olduğunu vurgulayan Özger, sadece fiyatla ilgi çekmeye çalışmadıklarını, verdikleri hizmet ve sundukları kalite ile bu ticareti döndürmeye çalıştıklarını ifade etti. Özger, şöyle devam etti: "Normalde müşteriye bir fiyat verip unutabilirsin. Müşteri fiyatı beğenip sipariş de verebilir ama biz bunu bir aile ilişkisi şeklinde yürütmeye çalışıyoruz. Düzenlediğimiz etkinlikler o anlamda çok faydalı oluyor. Hem bir fuar havası var hem de masa başında karşılıklı olarak birbirine bizzat vakit ayıran insanların olduğu güzel bir etkinlik oluyor. Burada kurulan ilişkilerin meyvesini de Türkiye'de yiyoruz. Gelen satın almacıların ve toptancıların bir kısmını Türkiye'deki Invitation Only etkinliğine davet ediyoruz, onlar Türkiye'yi görüyor, sanayiyi tanıyor, iştahları kabarıyor ve aramızdaki bağlar kuvvetleniyor. Yaptığımız iş sadece 'buraya gel, satın almacılarla üreticileri buluştur' işi değil. Bu bir ilişki yönetimi çünkü ticaret artık çok hızlı sonuç veren bir yapıda değil. Sıcak satış dönemleri geçti, sürdürülebilir ticaret dönemi başladı.
“Ufak sıyrıklarla kurtulduk artık büyüme zamanı”
Başta yıllardır süren Suriye'deki savaşla birlikte İsrail-Filistin ateşkesi ve Rusya ile Ukrayna arasındaki barış umutlarının artmasının Türkiye için çok önemli gelişmeler olduğunu kaydeden Özger, "Savaşların bitmesi ve can kayıplarının durması bütün insanlık için son derece önemli. Bu savaşların kimseye faydası yok. Savaşlar bitince ticaret de olumlu anlamda etkilenecek. Daha önce etkin olduğumuz pazarlarda tekrar yerimizi alacağız." dedi.
Ev ve mutfak eşyaları sektörü ihracatında geçtiğimiz yıl yüzde 1,3 düşüş yaşandığını ve yılı 3,4 milyar dolarla tamamladıklarını ifade eden Özger, şöyle devam etti: "Bu düşüşü 'ufak sıyrıklarla kurtulduk' diye tanımlıyoruz. 2025 yılında hem etrafımızdaki tansiyonun düşmesi ve savaşların bitmesi hem de dünya genelinde etkili olan enflasyonist ortamın özellikle ilk 6 aydan sonra daha da hızlı bir şekilde düzelme yoluna girmesi ile yüzde 10'luk büyüme hedefimizi yakalayacağımızı düşünüyoruz. Bu sene yakın pazarlarla birlikte düzenleyeceğimiz etkinliklerle son yıllarda güç kazandığımız uzak pazarlara yönelik çalışmalarımız da devam edecek. Almanya'dan Çin'e, ABD'den Özbekistan'a ve Balkan coğrafyasına kadar katılacağımız fuarlar ve düzenleyeceğimiz etkinliklerle zoru başaracağız."
“Sanayiciler gizli değil, gerçek kahraman”
Son dönemde yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen sanayicilerin ülke için çalışmaktan asla vazgeçmediğine vurgu yapan Özger, "Bu dönemde biz üreticiler ülkemizin gizli kahramanları değil gerçek kahramanları durumuna geldik. Bu enflasyonist ortamda, yüksek faiz düşük kur baskısının altında ve dünya genelindeki sıkıntıların içinde çarkları döndürüp ihracatı koruyabilmek büyük başarı. Bu ülkede eli öpülesi sanayiciler var ve her dönemde ülkesinin yanında oldular. Pandemide her türlü desteği verdiler, enflasyonla mücadelede tam destek sağladılar, mevduatları TL'ye çevirin dendiğinde hiç tereddüt etmediler. Sanayici taşın altına elini değil tam anlamıyla gövdesini koydu. Bunu sadece mensubu olduğum ev ve mutfak sanayicileri için değil, tüm sanayiciler için söylüyorum." dedi.
