Selenay YAĞCI
Seyahat acenteleri, 2024 sezonu için otelleri özellikle fiyat konusunda uyardı. İstanbul Turizm Fuarı bünyesinde düzenlenen ‘2023 Değerlendirmesi ve 2024 Beklentileri’ paneline katılan Türkiye’nin önde gelen seyahat acentelerinin temsilcileri, yaz sezonunda lüks otellerin misafir kaybettiğini, yerli turistin ise yurtdışını tercih ettiğine dikkat çekti. Acente temsilcileri, iç pazarın öneminin bir kez daha anlaşıldığını vurgulayarak, otelcilerin belli kolaylıkları iç pazara yansıtmalarını beklediklerini ifade etti. Enflasyonun tüm dünyada seyahat harcamalarının kısıtlanmasına sebep olduğunu ifade eden acente temsilcileri, bütçelerine uygun tatil bulamayan tatilcilerin, alternatif çözümlere yöneldiğini bildirdi. Acente temsilcileri, 2024’te doğru fiyatlarla sezona başlamak gerektiğinin altını çizdi. Alman Seyahat Birliği Başkanı Norbert Fiebig de Türk otelcilere üstü kapalı olarak “Fiyatları artırmayın” uyarısında bulundu.
İstanbul Turizm Fuarı (İTF) kapsamında Jolly Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar moderatörlüğünde düzenlenen panelde TatilBudur Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kemal Çubuk, Tatil. com Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Becer, Tatil Sepeti Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Karayal, Coral Travel Genel Müdürü Mehmet Kamçı ve Setur Genel Müdür Yardımcısı Koray Küçükyılmaz iç turizmdeki gelişmeleri ve 2024’ü masaya yatırdı.
“Lüks oteller misafir kaybetti”
İç pazarda ciddi bir dönüş olduğunu ve hareketli bir sezon yaşandığını anlatan Tatil.com Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Becer, bu sezondan alınması gereken en önemli dersin, turizmin sağlıklı yürümesi için iç pazarın belli seviyenin altına düşmemesi gerektiğini anlamak olduğunu belirtti. Becer, “Geçen yıl kasım ayı rekabetin yoğun, dış pazar payının yüksek olduğu bir dönemdi. Avrupa iyi gittiği için otelciler fiyatları yüksekten açtı. Depremin ardından pazarda durgunluk yaşandı. Avrupa ve Rusya beklendiği gibi gitmedi. Fiyatlar Euro bazında da yükselince Türkiye avantajını kaybetmeye başladı. Özellikle lüks oteller misafir kaybetti. Bizdeki lüks otellerde kalanlar aslında zenginler değil orta sınıftı. Bu kategoriyi kaybettik ve bu yıl ayyuka çıktı” diye konuştu.
“2023 için fiyatlar yüksekten açıldı”
Tatil Sepeti Yönetim Kurulu Balkanı Kaan Karayal ise 2023’e pandemiden sonra yaraların en fazla sarılacağı yıl olarak başlandığını, sektörün aynı beklentide olduğu için de otel fiyatlarının yüksekten açıldığını kaydetti. Karayal, “Erken rezervasyon fiyatları yükseltildi. Burada belki Euro beklentileri göz önünde bulunduruldu. Ama Euro’nun o seviyeye gelmesi haziran ayını buldu. Ama bu 7-8 aylık dönemde fiyattaki artışlar Euro’yu geçti. Yüksek fiyatın etkilerine rağmen, pandemiden çıkan ve rahat rahat gezebiliriz algısı ciddi bir talebi yakalamamızı sağladı. 2019’daki rakamların yakalanabilmesi bile bu fiyatlara rağmen başarıdır” dedi.
Yurtdışına kayan çok ciddi bir talep olduğunu kaydeden Karayal, “Biz 2024 planlamasını yaparken müşterinin fiyat hassasiyetini de göz önünde bulunduracağız ama hizmette sıkıntı yaşanmamasına önem vereceğiz. Benim otellerden beklentim satış geldikçe kademeli olarak fiyat artırmaları. Fiyatı satış dinamiğine göre belirleyen otellerin yüzü gülüyordu. Bazı şeyleri ezbere yapan oteller sene sonunda mutsuzlardı” dedi.
“Enflasyon tüm dünyada seyahat giderlerini kısaltıyor”
Setur Genel Müdür Yardımcısı Koray Küçükyılmaz da şunları anlattı: “2023 fiyatları 2022’ye göre yapıldı. 2024 fiyatları da bu yıla göre yapılacak. 2022 yılı pandemiden çıkıldığı yıldı ve herkesin cebinde para vardı. Ne olursa olsun tatile gitme isteği vardı. Diğer ülkeler kapalı olduğu için Rusların gelebileceği tek ülke de Türkiye idi. Fiyatlar bu atmosferde oluştu ve bunun bir kısmı da maliyetlerden kaynaklı artışlardı. İç pazar konaklama fiyatları yüzde 100 arttı ama halkın gelirlerinde böyle bir artış yok. Bunun yapılsal değişikliklere neden olacağını ve 2024’e de etki edeceğini düşünüyorum. Son 12 ayda enflasyon sadece bizim değil bütün dünyanın problemi haline geldi. Aslında gidişat, bütçelerine uygun tatil bulamayan misafirlerin alternatif çözümlere yöneleceğini gösteriyor. Bu nedenle 2024 yılında bu seneden ders çıkararak daha doğru fiyatlarla sezona gireriz diye umut ediyorum. Karşımızda ne verirsek alacak bir müşteri kitlesi yok. İnsanlar bütçesine göre karar veriyor. Makroekonomik dengeler ekonomik sıkılaşmayı getiriyor. Bunun temelinde de harcamaların azaltılması var. Belki Hurghada’ya Şarm El Şeyh’e tıpkı Belek’e götürür gibi yolcu götürmeye başlayacağız. İnsanlar artan fiyatlarla satın alamayacakları tatillerin peşinden koşmak yerine, ödeyebileceği, ailecek tatil yapabileceği tesislerde konaklamayı tercih edecekler. Yeni destinasyonlar bulmaya ihtiyacımız var.”
“Yurtiçinde enflasyon baskısını özümsemek zaman aldı”
Hem kurun baskılanması hem de enflasyonun etkisiyle misafirlerin yurt dışı turlarına ve gemi turlarına yoğun ilgi gösterdiğini anlatan Coral Travel Genel Müdürü Mehmet Kamçı, “Önümüzdeki yıl da yurtdışı turlarının tekrar bu yıla benzer talep alacağını öngörüyoruz. Yurt içinde ise enflasyon nedeniyle ciddi bir fiyat baskısı yaşadık. Tatilcinin bunu özümsemesi biraz zaman aldı. Ama bu süreç de hızlı olduğu için 2018 ve 19 rakamlarına ulaşabildik. 2023 yılını başarılı bir şekilde kapatarak 2024’e güzel bir başlangıç yapmak istiyoruz” dedi. Maliyet artışının sadece oteller değil acenteleri de etkilediğini anlatan Kamçı, “Önümüzdeki yıl Avrupa pazarının Türkiye’ye olan ilgisinin bu yıldan daha iyi olmasını bekliyoruz. Bunun işaretlerini Almanya’dan ve Polonya’dan gelen rezervasyonlarda da görüyoruz. İç pazar mutlaka otellerde olacak ama iç pazara erken rezervasyonu doğru anlatmak gerekiyor. Otelcilerin belli kolaylıkları iç pazara yansıtmalarını bekliyoruz” diye konuştu.
“2024 fiyatları yüzde 100 oranında arttı”
İç pazarda hiçbir zaman büyüme sorunu olmadığına işaret eden TatilBudur Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kemal Çubuk, “Temmuz sonuna kadar dış pazarların da performansı zayıftı. Ama iç pazar haziran ve temmuzda kendine ayrılan kapasiteleri zorladı. Ekim ayında bile yüksek bir talep var. Ekim ayında misafirler daha iyi hizmeti daha uygun fiyata alabiliyor. Çünkü otelciler maliyetleri haklı olarak yüksek sezona yedirdiler ve arka sezonda fiyatları indirdi” dedi. Otellerin fiyatlarını temmuz ayına ve o aydaki kura göre belirlediklerini ama pratikte işin böyle yürümediğini ifade eden Çubuk, riskleri şöyle anlattı: “İç pazarın fiyatını tüketicinin ödediği döneme göre makul bir şekilde belirlemeyen oteller son dakika iç pazarda doluluk almaya çalışıyor. Doğru iç pazar bir anda otelinizi doldurur ama bu kimseyi tatmin eden bir doluluk olmaz. Bu sene fiyatlar yapılırken, tüketicinin ödediği döneme göre fiyatlama yapılırsa herkes planlamasını çok daha sağlıklı yapacak. 2024 kontratları başladı. Enflasyon kaynaklı olarak çok ciddi bir fiyat artışı oldu. 2023’e göre oda fiyatında yüzde 100 oranında artış var. Bu sezon belli fiyatın üstündeki tesisler talep sıkıntısı yaşadılar ve sonrasında fiyatları aşağıya çektiler. İkinci risk faktörü sıkılaşma politikası ve bunun tüketicinin kredi maliyetine yansıması. Ben kredi kartında anlamlı bir sıkılaştırma olacağını düşünmüyorum. Direkt kısıtlama olmayacak ama kısıtlama sayılabilecek bir fiyat-maliyet artışı olacak. Artık vade farksız taksit sunma dönemi bitecek. Bunun olumlu tarafı ise erken rezervasyon daha değerli hale gelecek. Seyahat planınızı yapmadığınız her gün size maliyet olarak geri dönecek.”
“Almanlar da fiyata önem veriyor”
Alman Seyahat Birliği Başkanı Norbert Fiebig, bu yıl Almanya’da yapılan her 5 organize turunun 1’inin Türkiye’ye gerçekleştirildiğini ve Türkiye’nin pandemiden sonra en hızlı toparlanan turizm ülkesi olduğunu ifade etti. Almanya’da seyahat sayısının 2019’un gerisinde olduğuna dikkat çeken Fiebig, Alman turistlerin fiyata giderek daha fazla önem verdiklerine değindi. Fiebig, “Almanya’daki genel piyasada yüzde 15-20 azalma var. Bunun nedeni elbette ekonomik sorunlar. Eskiden ekonomik olarak seyahat edebilme özgürlüğüne sahip insanlar artık edemiyorlar. Enflasyon sadece Türkiye’yi değil Almanya’yı da vurdu. Türkiye fiyat kalite dengesi nedeniyle Alman aileler için en önemli destinasyonlardan biri. Çünkü Türkiye’de ödedikleri paranın karşılığını alıyorlar. Öte taraftan Alman turistler fiyata daha çok önem vermeye başladılar. Eskiden bu Türkiye gibi ülkelerin avantajınaydı. Şu ana kadar avantaj olan bu durumu mevcut haliyle devam ettirmek lazım. Türkiye’nin Alman turist için yeri iki numaradır. Bir numara her zaman İspanya olmuştur. Çünkü İspanya’ya gitmelerinin Mayorka, Kanarya Adaları gibi sebepleri var. Konunun güvenlik ve sağlıkla ilgili boyutları da var.”