Talip ÖZTÜRK
Deprem felaketi 11 ildeki turizmi de etkiledi. Bölgede Şubat ayından bu yana turizm durdu. Mart, nisan ve mayıs aylarının durağan geçtiği bölgede otel, restoran ve seyahat acentelerinde sakinlik hâkim. Sezonu başlamadan kapatan turizm sektörü, depremin yıkıcı etkisinin az olduğu bölgelerde bakanlık desteğiyle deprem algısının ortadan kaldırılması gerektiğini ifade ederek, yaz sezonunu da kapatan sektör için destek istedi. Sektör temsilcileri, turizm sezonunda yaşanan sorunlarını ve öngörülerini EKONOMİ’ye anlattı.
“Talep yok, rezervasyonlar da iptal edildi”
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkan Danışmanı Soner Bacaksız, çok kırılgan olan turizmin depremden en çok etkilenen sektör olduğunu ifade etti. Bacaksız, “Bölgesel olarak özellikle kültür turlarında çok ciddi yara aldık. 2023 yılı ilkbahar aylarındaki turlarımızı kaybettik. Bölgeye hem yerli hem de yabancı misafirlerden talep olamadı. Olan talepleri de iptal etmek ya da ertelemek zorunda kaldık. Yaz aylarında bölgenin ikliminden dolayı zayıf geçeceğini öngörebiliriz. Normal zamanda da yaz aylarında bölgemizdeki potansiyel ilkbahar ve sonbahar aylarına göre düşüyor. Bizim hedefimiz ilkbahardaki kaybımızı sonbaharda telafi etmek. Aksi takdirde bölge ekonomik anlamda ciddi bir yara alır” dedi.
Turizm sektörünün sezon hazırlığına bir sene öncesinden başladığını dile getiren Bacaksız, “2023 yılındaki hazırlıklarına 2022 kış aylarında başlıyorlar. Tadilat, hazırlık, kontrat vs. ama bunların hepsi ilkbaharda maalesef boşa düştü. Yapılan kontratlar, alınan ödemelerin hepsi iade edilmek zorunda kaldı. Acentelerimiz otellere yaptıkları ön ödemeleri alamadılar. Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve diğer illerde sektör paydaşlarımızın birçoğu bu depremden zarar gördü. Meslektaşlarımızın yüzde 70’inden fazlasının işyerinin yıkıldığını tespit ettik” diye konuştu.
“Seyahat acenteleri ayakta kalmalı”
Turizmi yeniden hareketlendirmek için bölgedeki otoritelerle çalıştıklarını anlatan Bacaksız, depremi yaşayan kentlerin turizmde de etkileşim içinde olduğunu belirtti.
Bacaksız, şöyle devam etti: “Taleplerimizi TÜRSAB ve mülki idareler vasıtasıyla ilgili kurumlara ilettik. Acentelere kullandıkları enerji anlamında destekler verilmeli. Teşvikler, personel istihdamı, SGK konularında teşvik verilmeli. Acentelerin ayakta kalması açısından bu teşviklerin olması gerektiğini düşünüyoruz. Acenteler olmazsa sektör çok zorlanır. Otel misafir potansiyelini kaybeder. Rehberler, transfer firmaları kendi potansiyellerinin büyük kısmını kaybeder. Acenteler ayakta kalmalı. Umarım sektör olarak daha fazla zarar görmeyiz.”
“İşletmelerin borçları birikti, nasıl ödeyeceğiz”
Gaziantep Lokantacılar, Kebapçılar, Pastacılar, Tatlıcılar, Baklavacılar ve Kafeteryacılar Esnaf ve Sanatkârları Odası Başkanı Abdulkadir Katmerci de yıkımın fazla olmadığı kentlerde deprem algısından dolayı turist gelmediğini dile getirdi. Deprem algısının yıkılması gerektiğini savunan Katmerci, “Gelen misafiri ağırlamada hiçbir sorunumuz yok. Şu an restoran, lokanta gibi işletmeler yüzde 25-30 kapasiteyle çalışıyor. Bu da yerel halktan kaynaklı. Normalde bu oran yüzde 70-80 civarındaydı. Deprem algısını değiştirmeden de eski canlılığımızı yakalayamayız. Bakanlık nezdinde 11 kentte deprem algısına yönelik bir çalışma yapılmalı ki turistler bölgeye gelsin. Şu aşamada da işletmelerin ayakta kalabilmesi için destekler gerekiyor. Bu da krediden ziyade SGK primleri ödenebilir düzeye çekilmeli. Sanayiciye sağlandığı gibi enerji fiyatları da güncellenmeli. Şubat’tan beri 4 aylık süreçte işletmelerin SGK, kira ve diğer borçları birikti. Eylül, Ekim aylarına kadar da turizmde hareketlilik beklenmiyor. Biz bu borçları nasıl ödeyeceğiz. İşletmelerimizin ayakta kalabilmesi için destek şart” ifadelerini kullandı.
“Eylül’ü beklemek zorundayız”
Depremin bölgede özellikle Adıyaman ve Kahramanmaraş’ı ağır bir şekilde etkilediğini söyleyen Güneydoğu Anadolu Turistik Otelciler Ve İşletmeciler Derneği (GATOD) Başkanı Mete Akcan, bölgede otel doluluk oranı ve tur sayılarının düştüğünü belirtti. Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, Kahramanmaraş üzerinden sektörü değerlendiren Akcan, depremden bir hafta sonra özellikle Gaziantep’te yardım için gelen yerli ve yabancı STK’lar ile gönüllülerden dolayı otellerde yoğunluk yaşandığını bildirdi. Bu sürecin bir ay kadar sürdüğünü aktaran Akcan, “Depremin etkileri yavaş yavaş azalıp STK’lar da gitmeye başlayınca Gaziantep’te otel dolulukları düşmeye başladı. Bayram hareketli değildi. Şanlıurfa ve Mardin’de biraz hareket vardı. Bölgemizin nisan, mayıs ayları en yoğun dönem. Mayıs aylarında doluluk oranlarımız yüzde 80-85 seviyelerini geçerdi. Şu anda 55 seviyelerinde” dedi. “Bölgemize akın akın turistik ziyaret yok” diyen Akcan, acenteler aracılığıyla turlarda büyük bir düşüş yaşandığını söyledi. Akcan, şunları kaydetti: “Turlar açık ama talep yok denecek kadar az. Geçen yıl 100 tur yapıyorsak şu an bu 1-2 civarında. Depremin etkilerinin geçmesiyle eylüle doğru toparlanırız diye umut ediyoruz. Bu sezonu kaçırmış olacağız gibi görünüyor. Adıyaman’da yakın bir gelecekte daha turizmi konuşmuyor olacağız. Zaten açık otel sayısı da çok az. Eylül’ü beklemek zorunda kalacağız. Biz otel işletmeleri olarak daha uzun vadeli krediler ve SGK destekleri bekliyoruz. Bizim en büyük gider kalemlerimiz personel maliyetleridir. En azından bu süreçte desteklerle otellerimiz ayakta kalabilir.”