Yüzyılın felaketi olarak tarihe geçen 6 Şubat depremi ile ilgili yurt içinde ve yurt dışında değerlendirmeler yapılıyor. Bu kapsamda depremzedelere kapılarını açan otellerin depreme dayanıklılığı da gündeme geldi. Döneminde turizm sektörünün finansörü olan Turizm Bankası’nda turizm yatırımları bölümünde çalıştığı için birçok oteli yapım aşamasından başlayarak izleyip inceleyen Kayhan Taner Özen konuyla ilgili tartışmalara ışık tutan bir değerlendirme yaptı.
Kaynak Kullanımını Destekleme Primi için kurallara uyuldu
“Depreme en dayanıklı binalar bakanlık belgeli otellerdir” diyen Özen bunun nedenlerini 6 maddede anlatıyor. Kayhan Taner Özen bu değerlendirmelerinde diyor ki, Bakanlıktan alınan yatırım teşvik belgesine dayanarak yapılacak otelin Kaynak Kullanımını Destekleme Primi (KKDP) ödemelerinden yararlanabilmesi için inşaatta yüzde 10 daha pahalı olan nervürlü demir kullanma şartı var. Bu nedenle yatırımcıların hepsi depreme biraz daha dayanıklı nervürlü demiri kullanmaları sağlanmıştır.
Kredi alabilmenin koşulu
Özen, o dönem Turizm Bankası’na kredi talebiyle gelen projelerde inşaatta nervürlü demir kullanımı ve projelerin deprem riskine dayanıklı olmaları şartının arandığını belirterek yabancıların da çalışacakları otelleri çeşitli yönleri ile değerlendirirken depreme dayanıklılığa da baktığını anımsatarak “Bu ve diğer uygulamalar Türkiye’de bakanlık belgeli otel binalarının diğer yapı stokuna oranla depreme karşı daha güvenilir olmasını sağladı” diyor.
5 MADDEDE OTELLERİN DEPREME DAYANIKLILIĞI
Kayhan Taner özen, otellerin diğer yapılara göre depreme dayanıklı olmasının nedenini başlıklar halinde beş maddede şöyle anlatıyor:
1-1982 yılında çıkan Turizm Yatırımlarını Teşvik Kanunu ile bakanlık yatırım belgeli inşa edilecek otellere Kaynak Kullanımını Destekleme Primi (KKDP ) ödenmesi o devirde kullanımı zorunlu olmayan nervürlü demir kullanmaları şartına bağlıydı. Bir çok yatırımcı KKDP’den yararlanabilmek için yüzde 10 daha pahalı olan nervürlü demiri kullandı. Bu 1994 yılına kadar sürdü.
2- 2000’li yıllara kadar Türk turizminin neredeyse tek finansörü T.C. Turizm Bankası banka kredi kullanan yatırımcılardan nervürlü demir kullanmalarını koşulu arıyordu.
3- Kıyılarda yapılan otellerde zemin sorunlu olduğu için deprem riskine karşı temelleri derine indirildi.
4- Yabancı işletmeciler çalışacakları otellerin deprem yönetmeliğine uygunluğunu denetliyor.
5- Bankalar kredi kullandıracakları otellerin depreme karşı sigortalı olmaları koşulunu arıyordu, sigorta şirketleri de riski yüklenirken otellerde depreme karşı korunma kurallarına uyulup uyulmadığına bakıyor.
Rus uzman: Türkiye otelleri plaka sınırında değil
Rusya Bilimler Akademisi Birleşik Jeofizik Servisi (RAS) Teknik Bilimler Direktörü doktor Yuri Vinogradov, RIA Novosti Ajansı’na yaptığı açıklamada, Türkiye’nin turistik altyapı inşasında “katı kurallara” uyulduğunu, ayrıca Kemer, Antalya, Marmaris gibi tatil beldelerinin “Anadolu plakasının sınırında değil, plakanın kendisinde yer aldığını” söyledi. Deprem Tahmini Teorisi ve Matematiksel Jeofizik Enstitüsü baş araştırmacısı Vladimir Kosobokov da yaptığı açıklamada depremin Türkiye’nin tatil bölgelerinde özel bir değişikliğe neden olmadığını belirterek Türkiye’de turizm merkezlerindeki otellerin yapımında sismik direncin dikkate alındığını, inşaatlarda oldukça katı kurallar uygulandığını söyledi.
“ Şimdi Antalya’da tatil yapmak bir ay öncesinden farklı değil” diyen Kosobokov, “Tarih, Akdeniz’in kıyı kesimlerinde yedi noktanın üzerinde hiç deprem olmadığını gösteriyor “ dedi.
Rusya Bilimler Akademisi Uzay Araştırma Enstitüsü’nde baş araştırmacı Sergey Pulinets de “Moskova 24” televizyon kanalına yaptığı açıklamada “Bu büyüklükte bir deprem ancak 10 yıl sonra gelir. Ruslar bence bu yaz korkmadan Türkiye’ye gidilebilir” dedi.