Yener KARADENİZ
Son bir yılda gerek AB’de yaşanan durgunluk, gerek artan maliyetler ve gerekse Çin gibi rakiplerin piyasaya dönmesi, hazır giyim ihracatını negatif etkiledi. İhracatta düşüş devam ederken alım gücünde yaşanan gerileme iç piyasa satışlarına da sirayet etti. Artan maliyetler nedeni ile tüketiciye ulaşılabilir fiyat sunamayan ve yurtdışı tedariğe yönelen markalar kervanına yerel zincirler da dahil oldu. Bu durumun başta fason üreticiler olmak üzere giyim sanayiinde faaliyet gösteren 40 bini aşkın üreticiyi zor durumda bıraktığını dile getiren sektör temsilcileri, yerli markalara çağrı yaparak: “Herkesin elini taşın altına koyması ve karlarından feragat etmesi gereken bir dönemden geçiyoruz. Üretimi kaybettiğimizde yerine yeniden koyamayız. Tedarikte daha milliyetçi olmalıyız” mesajını verdi.
Rakiplere yöneldiler
Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (MHGF) Başkanı Hüseyin Öztürk, sektörde daralma yaşandığını ve bunun işsizliğe yol açtığına dikkat çekerek, “Ana üreticiler bir şekilde kendini götürüyor ama fason üreticiler oldukça zor durumda. Bunun sebeplerinden biri de yerel zincir markalarımızın rakip ülkelerden alımları artırması” dedi. Markaların hem dışardaki organizasyonları hem de Türkiye’deki mağazaları için bu alımları yaptıkları iddiasında bulunan Öztürk, şöyle devam etti: “Aldığımız duyumlar malı finiş’siz de getirip burada yaptırdıkları yönünde. Bu şekilde yerli malı gibi satıyorlar. Kuzey Afrika, Özbekistan ve Uzakdoğu’dan alımlar artıyor. Buradaki üreticilerle büyüyen zincirlerimiz bugün üreticiyi yüzüstü bırakıyor.”
Yerel üreticilerle global oldular
Türkiye’nin bir darboğaz içinde olduğunu vurgulayan Öztürk, “Üretimi kaybettiğimizde yerine yeniden koymamız mümkün değil. Türkiye üretim birikimini kaybetmek üzere. Zincirler de karlarından fedakarlıkta bulunsun. Bu süreç servet edinme değil; var olma sürecidir. Bu zincirler yerel üreticiler ile global marka haline geldiler. Burada ahde vefa ile biz kimliğini kullanarak hareket etmeliyiz. Tüm sıkıntılı süreci üretici yaşıyor” şeklinde konuştu.
“Tek taraflı bakılmamalı, mentalite değişmeli”
Yerel markalara çağrıyı doğru bulduğunu ancak bu duruma tek tarafl ı bakılmaması gerektiğini dile getiren Yağmur Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Kaya, “2021 Ekim-Aralık aylarında bizde hammaddeler dünya piyasasının daha üzerindeydi. Bu sürdürülebilir değildi ve talep düşünce fiyatlar da düşmeye başladı. O dönem üreticinin elindeki koz Uzakdoğu’nun yaşadığı üretim sıkıntısı ve yüksek navlun idi. 2022’den itibaren navlun düştü ve Uzakdoğu’da üretim canlandı. Bizim düşünsel olarak kendimiz kimseyi suçlamadan üretici iken kendimizi zincir marka yerine koymalı, zincir iken de üretici yerine koymamız lazım. Bu yapılamasa dahi merkezi otoritenin regülasyon görevini doğru yapması gerekir. Bu dönemde hiç regülasyon yapmadı merkezi otorite ve hep izledi. Bizim sıkıntımız var demesi gerekenler de doğru zamanda doğru tepkiyi veremedi. Mentalite olarak bir değişime uğramamız lazım. Yabancı markalar destek sözü verdi ama o alanda da büyük siparişleri görmek istiyoruz. Bir afet yaşadık. 11 ili etkiledi. Bizim AB’deki tedarikçilerimiz ve pazarımıza net bir şekilde üretim eksikliğini kapatacak güce sahibiz dememiz gerekiyordu. Demişsek de daha güç sesle demeye devam etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Daha milliyetçi davranabilirler
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, açık bir ticaret sisteminin olduğunu ve herkesin istediği yerden ticaretini yapabileceğini belirterek, “İşçilik maliyetimiz 600 doların üzerine çıktı. Rakip ülkelerde bu rakam 100-200 dolar. Onlarla yarışamıyoruz. Yarışamadığımız zaman yabancılar gibi yerel markalar da alımlarını kaydırıyorlar. Bu konuda tabii ki yerel markaların milliyetçi ve manevi duygular ile yerel üreticilerden alım yapmalarını isteriz. Ama bu markaların hem Türkiye hem de yurtdışıda mağazaları var. Bunları göz önünde bulunduruyorlardır. Asıl sorun kurun sabit kalması ve artan maliyetler. Karsız döneme girdik. Bu durum devam ettirilemez. İstihdam çıkışları ve sürdürülebilirlik sorunlarına yol açacak. Mutlaka kısa çalışma ödeneği uygulanmalı” şekilde konuştu. Kaya, son dönemde giyimde ithalatın artış trendine girdiğini, tekstilde ise dış ticaret açığı verildiğini hatırlattı.