Yener KARADENİZ
Geçen yıl 12,9 milyar dolar dış satım yaparak tekstil sektörünün Cumhuriyet tarihi rekoru kırmasını sağlayan ihracatçılar, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) tarafından ödüllendirildi. İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz ev sahipliğinde düzenlenen ödül törenine, İstanbul Valisi Davut Gül, Ticaret Bakan Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ve çok sayıda davetli katıldı. ‘İTHİB İhracata Değer Katanlar’ ödül töreninde; 5 yıldız, 28 platin, 28 altın, 9 dış ticaret sermaye şirketi, 97 gümüş, 300 bronz, 186 başarı ödülü sahiplerini buldu. Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, tüm zamanların en yüksek ihracat rakamının yanı sıra geçen yıl tüm olumsuzluklara rağmen üretimin yüzde 2,7 artarak 50,3 milyar dolara ulaştığını, hazır giyim sektörü ile birlikte bu rakamın 82,5 milyar dolara çıktığını anlattı. Türk tekstil sektörünün küresel pazardan aldığı payın her yıl istikrarlı bir şekilde artırdığını anlatan Öksüz, geçen yıl dünya piyasalarından yüzde 3,4 pay alan sektörün yine tüm zamanların rekorunu kırdığını anlattı.
PANDEMİDEN SONRA EN BÜYÜK DARALMA
Ancak 2022’nin son çeyreği ile başlayıp hala devam eden küresel talep daralmasının sektörü olumsuz etkilediğini anlatan Öksüz, “Uluslararası raporlar 2023 yılında yaşanan talep daralmasının pandemiden bu yana yaşanan en sert düşüş olduğunu gösteriyor. Dünya konteyner endeksine göre navlun fiyatları ise son 10 yılın ortalamasının yüzde 50 gerisinde seyrediyor. Son 1 yılda navlun bedelleri yüzde 61 oranında geriledi” dedi. Yine 6 Şubat tarihinde yer kürede yaşanan en büyük afetlerden biri olan deprem felaketi ile karşı karşıya kalındığını hatırlatan Ahmet Öksüz, şöyle devam etti: “Bu felaketten en olumsuz etkiyi tekstil sektörümüz aldı. Sektörün eski gücüne kavuşması için acil olarak ek koruma önlemlerine ihtiyaç var. Türkiye’nin tekstil kentlerinden başta Kahramanmaraş olmak üzere, Gaziantep ve Adana gibi güzide şehirlerimizdeki fabrikaları yeniden üretime kazandırmaya çalışırken bir yandan da küresel talep daralmasının ve yükselen enerji maliyetlerinin sonucu olarak rekabetçiliğimizi korumaya çalışıyoruz. Bir yandan da haksız rekabet ile mücadele ediyoruz. Bu nedenle korunma önlemlerine ihtiyaç duyuyor ve bu kapsamda Ticaret Bakanlığımız ile tam bir iş birliği içinde çalışıyoruz. Bu zor dönemleri de bakanlığımızla yoğun iş birliği içerisinde atlatacağız.”
Tekstil sektörünün yüzyıllar önce bu topraklarda filizlenerek tüm dünyaya yayıldığını anlatan Ahmet Öksüz, bugün dünyanın en önemli markalarının geleneksel Türk kumaşlarına özel koleksiyonlar çıkardığını söyledi.
GELİŞMİŞ ÜLKELER TEKSTİLE YATIRIMI ARTIRDI
İTHİB olarak katma değerli ihracat hedefi ile dünyanın en önemli fuarlarına milli katılım organizasyonu ve heyetler düzenlediklerini belirten Öksüz, 4’üncüsü düzenlenen Texhibition fuarını anımsatarak 20 binin üzerinde ziyaretçi ağırlayan etkinliğin dünyanın en prestijli tekstil fuarı yapmak istediklerini söyledi.
Dünyada yaşanan gelişmelere de değinen Öksüz, dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’nin geçen sene en fazla tekstil makinesi yatırımı yapan ülkesi konumuna yükseldiğine dikkat çekti. Öksüz, “AB ise son 3 yılda 16 milyar Euro değerinde tekstil makinesi yatırımı yaptı. Bunlar gelişmiş ülkelerin tekstil sektörüne hala yatırım yaptığını ve sektörün ne kadar stratejik konumda olduğunu gösteriyor. Bu sebeple haksız rekabete karşı korunmalı” dedi.
Davut Gül: Kamu ve özel sektör arasında kader birliği var
Türkiye’nin en önemli güçlerinden birinin ihracatçılar olduğunu ifade eden İstanbul Valisi Davut Gül, törende yaptığı konuşmada Türkiye’ye bir dolarlık döviz getiren, bir dolarlık ihracat yapan herkese teşekkürlerini iletti. Gül, “Ülkemizde ne kadar güçlü ise dünyanın dört bir tarafına ihracat yapabilme gücünüz o kadar artıyor. Kamuyla özel sektör arasında bir kader birliği var. Türk hava yollarının dünyanın her tarafına uçması, şehrimizin her köşesinde hava yollarının yapılması, ülkemizin güvenli olması, itibarının yüksek olması, ülkemizde istikrarın olması sizin önünüzü daha çok açıyor ve açmaya da devam edecek” dedi.
Volkan Ağar: Tekstil sektörü kilit bir konumda
Tekstil ve konfeksiyon sektörünün yatırımı, istihdamı üretimi ve ihracatı odağına alan ekonomi politikaları açısından kilit bir sektör olduğunu dile getiren Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, konuşmasında şunları söyledi: “Sektörün, küresel piyasalardaki rekabetçi pozisyonunu koruması ve geliştirmesinin çok önemli olduğuna inanıyor, bunu başarmak için gerekli tüm desteği sektörümüze sağlama noktasındaki kararlarımızı ise bir kez daha vurgulamak istiyorum. Uluslararası arenada söz sahibi olmanın yolu yüksek katma değerli, yenilikçi ve insanların yaşamlarına ayrıcalık katan markalar yaratmaktan geçiyor.”
Mustafa Gültepe: Kalkınmada öncü rol üstlendi
Ödül töreninde konuşma yapan TİM Başkanı Mustafa Gültepe 100 yıl önce kurulan Cumhuriyetin kalkınmasında tekstil sektörünün öncü rolü üstlendiğini vurgulayarak, “Anadolu’nun sanayileşme sürecinde ilklere imza atan tekstili hazır giyimden, hazır giyimi ise tekstilden bağımsız düşünemeyiz. Bu iki sektörün ülkemizin kalkınmasında ve dışa açılma sürecinde ayrı bir yeri var. Bugün de üretim, istihdam ve ihracatımızla ülke ekonomimiz için önemimizi koruyoruz. Haziran verilerine göre iki sektörün 1 milyon 100 bin istihdamı bulunuyor. 2022’de toplam ihracatları ise 31,5 milyar doları aştı” diye konuştu.