İmam GÜNEŞ
Türkiye, tekstil ve hazır giyimde iç piyasanın taleplerini karşılamanın yanı sıra ihracatta da başarılı olan stratejik ülkelerden biri. Bu iki sektör, 2022 yılında 78 milyar dolarlık üretim hacmi sağlarken, 31,2 milyar dolar ihracat sağladı. Sektörlerin istihdama katkısı ise 1,2 milyon oldu. Türk tekstil sektörü, bugün ihracatta dünya sıralamasında 5’nci sırada yer alıyor. Ancak sektör için tehlike çanları çalmaya başladı. İtalya, Vietnam, Güney Kore gibi üretici- ihracatçı ülkeleri geride bırakan sektör, fiyat rekabetinde kurun uzun süredir yatay seyretmesi ve artan maliyetlerle pozisyonunu rakiplerine kaptırma riski altında. EKONOMİ gazetesine değerlendirmede bulunan İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, “Döviz kurlarının rekabetçiliğini kaybetmesi, enerji ve çalışan maliyetleri, ihracatçı firmalarımızın küresel piyasalardaki rekabet gücünü azaltıyor. Söz konusu ekonomik göstergeler de firma kârlılıklarınızı düşürüyor. İtalya, Güney Kore gibi ülkeleri geride bıraktığımız dünya sıralamasında rekabet gücümüzü yitirmek istemiyoruz” dedi.
Yükseliş yerini duraklamaya bıraktı
2021 yılının tekstil sektörünün ihracatta büyük bir sıçrama yaşadığı bir yıl olduğunu hatırlatan Öksüz, “Pandemide tekstil sektöründeki güvenli liman olduğumuzu tüm dünyaya gösterdik. Navlun fiyatlarının çok yüksek seviyelere yükselmesi ile birlikte tedarik zincirinde ülkemize kaymalar yaşandı. Bu durumun meyvelerini ise küresel ölçekte en büyük 5’nci büyük oyuncu konumuna yükselerek ve AB’nin ithalatından aldığımız payı yüzde 17,5 seviyelerine kadar artırarak topladık. Ancak pandeminin etkilerinin azalması, navlun fiyatlarının düşük seviyelere gelmesi, döviz kurunun enflasyon oranında yükselmemesi ve enerji maliyetlerinin yüksek seviyelerde kalması gibi nedenlerle pandemide yakaladığımız yükseliş yerini duraklamaya bıraktı” dedi.
Sanayici, enerjide yeni adımlar bekliyor
İşçilik maliyetlerindeki artış, enerji giderleri ve kurların uzun süredir aynı seviyelerde olması nedeniyle rakip ülkelerle fiyat rekabeti tutturmakta zorlandıklarına dikkat çeken İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, “Bu çerçevede sanayi sektöründe enerji fiyatlarının düşürülmesi için atılan adımların devam etmesi büyük önem taşıyor. Yenilenebilir enerji yatırımı konusunda da finansmana erişimin kolaylaştırılması sektörümüzü farklı bir seviyeye taşıyacaktır” ifadelerini kullandı.
İthal edilen dampingli ürünler üretim dengesini bozuyor
Türk tekstil sektörünün çok ciddi üretim kapasitesine sahip olduğunu, buna rağmen kapasitenin tamamını kullanamadıklarını belirten İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, “Tam kapasite ile çalışmak istiyoruz. Ancak özellikle Uzak Doğu ülkelerinden Türkiye’ye ithal edilen dampingli ürünler sektörümüzün üretim dengesini bozuyor. Sektörümüzü ithalat artışına karşı koruyacak ilave önlem mekanizmalarının devreye alınmasını bekliyoruz” dedi.
İHRACATTA HEDEF MEVCUDU KORUMAK
Kahramanmaraş merkezli depremlerin sektörü derinden etkilediğinin altını çizen Öksüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Firmalarımız hızla fabrikaları ayağı kaldırmaya başlasa da bu yıl 13 milyar dolara yakın bir seviyede ihracatımızı korumayı hedefliyoruz. Orta vadede küresel ölçekte ilk 3 ve 20 milyar dolar ihracat hedefi belirledik. Bu kapsamda daha katma değerli ihracat gerçekleştirmek için gerekli adımları atıyoruz. Ayrıca 2023’teki en önemli hedefl erimizden biri, potansiyelimizin altında pazar payına sahip olduğumuz Uzak Ülkeler Stratejisi doğrultusunda ABD, Avustralya, Brezilya, Dominik Cumhuriyeti, Güney Afrika, Güney Kore ve Şili’ye ticaret heyeti düzenleyerek sektörümüzü daha ileriye taşıyacak adımları atmaya devam edeceğiz.”