Yener KARADENİZ
Hem tekstil hem de hazır giyim sektörüne getirilen ilave gümrük vergisine tepki gösteren Ayaydın-Miroglio Grubu Başkanı Yalçın Ayaydın, Türkiye’de yabancı markalarla bile rekabet edemez hale gelindiğini belirterek, “Bu gidişle Türkiye’deki markalar yurtdışına gidecek. Çıkış yolunu orada arayacak” dedi.
Geçen hafta hem tekstil hem de hazır giyim sektörüne yönelik getirilen yüzde 5 ile 9 oranında ilave ek vergi konfeksiyon üreticilerinin olduğu kadar markaların da tepkisine yol açtı. Bunlardan biri de bünyesinde Ipekyol, Machka ve Twist markalarını bulunduran Ayaydın-Miroglio Grubu oldu. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın, Türkiye’de yabancı markalarla bile rekabet edemez hale gelindiğini vurgulayarak, “Türkiye’de büyüme alanı kalmadı. Kalsa dahi bu maliyetlerle önümüzü göremiyoruz. Benim yabancı rakiplerim benden daha ucuza kumaş alıyor ve benim ülkemde ben onlarla rekabet etmek zorunda kalıyorum. Bu gidişle Türkiye’deki markalar yurtdışına gidecek. Çıkış yolunu orada arayacak” dedi.
Lobiyle alınan kararlar çare olmaz
Ipekyol Group, 3 markası ile Türkiye’nin yanı sıra yurtdışında da hizmet veren en büyük yerli markalar arasında yer alıyor. Türkiye’de bu yıl 250 mağazaya ulaşan grup, yurtdışında ise söz konusu rakamı 60’a çıkardı. Edirne’de 700 kişiyi istihdam ettiği bir üretim tesisi bulunan şirket mağazaları ile birlikte toplamda 3 bin kişiyi aşkın istihdam sağlıyor. Ancak geçtiğimiz hafta açıklanan ilave gümrük vergisi kararı, Türkiye’de yüksek üretim maliyetleri ile yurtdışında rekabet etmek zorunda kalan üreticiler ile Ipekyol’un da dahil olduğu birçok markayı zor durumda bıraktı. Yalçın Ayaydın, lobi gücü ile alınan bu tarz kararların çözüm olmayacağını belirterek, tekstil sektörü için çıkış yolunun katma değer, teknolojik gelişim ve verimlilik odaklı çalışmalarda olduğunu kaydetti. Markalar çıkışı yurtdışında arayacak Tekstil sektörünü kurtarayım derken çok fazla sayıda şirketi ve çok daha fazla sayıda istihdamın tehlikeye atıldığına işaret eden Ayaydın, “Bu vergiler bizi ciddi manada etkiliyor. Sene başında bütçe yapıyor, ürünlerimi üretiyor, etiketliyor ve mağazama koyuyorum. Ama artık daha senenin ortası gelmeden benim belirlediğim kur yükseliyor. Maliyetlerimiz beklemediğimiz ölçüce artıyor ve ilave vergiler geliyor. Bu bizim büyümemizi etkiliyor. Yabancı markalar burada devleşirken biz bu vergiler nedeniyle her sene geriye gidiyoruz. Kendi ülkemizde yabancılar ile rekabet edemez duruma geldik. Bu gidişle ülkede yerli marka diye bir şey kalmayacak.
Markalar çıkışı yurtdışında arayacak
90 milyona yakın nüfusu olan bu pazarı yabancılara peşkeş çekmiş oluyoruz adeta. Biz bunu hak etmiyoruz. Benim İspanyol rakiplerim benden çok daha ucuza kumaş alıyor, çok daha ucuza üretim yaptırıyor ve benim ülkemde ben onlarla bu şartlarda rekabet etmek zorunda kalıyorum. Türk milleti çok çalışkandır. Gerekiyorsa 24 saat de çalışırız. Hiçbir Avrupalıyı hatta bir Çinliyi ya da Hintliyi çalıştıramazsınız. Ama biz buna layık değiliz. Markalarımız da biz de çalışanlarımız da çok daha iyisine layık. Bu ortamın bize sağlanması lazım” ifadelerini kullandı. Kararların zararını sadece şirketler değil tüketicilerin de göreceğini belirten Yalçın Ayaydın, artan maliyetlerin çarpan etkisiyle fiyatlara yansıyacağını söyledi. Tüketimde son dönemde zaten düşüş yaşandığını da söyleyen Ayaydın, son çeyrekte kararların da etkisiyle sektörün geçen yıla göre eksi ile kapanacağına yönelik öngörüsünü paylaştı.
İKİNCİ ÜRETİM TESİSİ ANADOLU’YA
Yalçın ayaydın gerek maliyetler gerekse AVM açılışında yaşanan düşüş nedeni ile kayıpları farklı coğrafyalarda telafi etmek için çalışmaları hızlandırdıklarını anlattı. Ayaydın, “Yaklaşık 3 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Çalışanlarımıza iyi bakmamız hiç birini kaybetmememiz gerekiyor. Uzun süredir Edirne’deki üretim tesisimizi genişletmeyi planlıyor ama eleman bulamıyoruz. Benim 200 kişiyi işe almam lazım. valilikten kaymakamlığa kadar her türlü kurumla çalıştık ama yok. Bu da benim Doğu’ya gitmemi mecbur kılıyor. Orada ilave bir tesis kuracağız” diye konuştu.
5 SENEDE 100 YURTDIŞI MAĞAZA
Türkiye’de doyuma ulaşıldığını ve çıkışın yurtdışında olduğunu anlatan Yalçın Ayaydın, şöyle konuştu: “Türkiye’de 250 mağazaya ulaştık. Şimdi tüm eforumuzu yurtdışına verdik. Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Bahreyn, Umman, Beyrut ve Mısır gibi birçok Ortadoğu ülkesinde varız. Önümüzdeki dönemde Tunus, Fas ve Cezayir’e gireceğiz ve ardından Afrika’ya ineceğiz. Kafkasya’da ise Gürcistan’da mağazalarımız açılmaya başladı. Azerbaycan ve Kazakistan’da varız. Bir ay içinde Moskova’ya yerel ortak ile anlaşamadığımız için kendimiz giriyoruz. Bu kış en iyi 3-4 lokasyonda mağaza açacağız. Yurtdışındaki 60 mağazayı önümüzdeki yıl minimum 100’e çıkarmış olacağız. Ortadoğu’daki partnerlerimiz bizim istediğimiz kadar büyüyemiyorlar, joint venture (ortak girişim) yapabilir miyiz diye bakıyoruz. ABD ve Hindistan’ı da konuşmaya başladık. Avrupa’da da Zalando ile varız. Hedefimiz 5 yıl içinde yurtiçi kadar da yurtdışında mağazaya ulaşmak. Şu an gelirler içinde yurtdışının payı yüzde 15’lerde. Hedefimiz 3-4 yıl içinde bu oranı yüzde 50’ye çıkarmak.”
YENİ MAĞAZA KONSEPTLERİ YOLDA
Yalçın Ayaydın, yeni eklenen kategorilerin etkisiyle grup markalarında satışların geçen senenin üstünde seyrettiğini anlattı. Ayaydın, “Ciddi manada çalışıyor ve yeni ürünler çıkarıyoruz. bu sene kozmetik ürünleri eklendi. Monogram çanta yoktu, bu sene var. Şampuan ilave edildi. Oteller ile şampuan ve kremler için görüşüyoruz. Hediye kategorimiz arttı. Kişisel bakımdan ev kozmetiğine yakın zamanda bu ürünler için yeni mağaza konseptleri gelecek” dedi.