Merve YİĞİTCAN
Teknoloji dünyasının önde gelen fuarlarından Mobil Dünya Kongresi (Mobile World Congress- MWC 2023), İspanya’nın Barselona kentinde başladı. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) milli katılımı kapsamında 24 firmanın yer aldığı organizasyona, 6 Türk firması da bireysel katılım gerçekleştirdi. Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da ilginin yoğun olduğu fuarda Türk şirketleri, yenilikçi çözümlerini görücüye çıkarırken, afetlere yönelik geliştirdikleri Ar-Ge projeleri hakkında bilgiler paylaştı. Projeler arasında binaların kolon kalitesini ölçen sensörlerden afet sonrası arama faaliyetlerini hızlandıracak çözümlere kadar birçok uygulama yer alıyor.
Fuara çevrimiçi bağlanan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Bu zor zamanlarda Türkiye’nin çalışma, üretme ve ihracat yapmaya ihtiyacı var. Ülkemizin ekonomik kalkınmasını sürdürmek amacıyla fuarlara katılımlarımızı sürdüreceğiz. Bu fuara da 24’ü milli katılım olmak üzere 30 firmamızla katıldık” dedi. Türk firmalarının fuarda inovatif teknolojilerini sergilediklerini dile getiren Avdagiç, bilgi teknolojileri sektörünün 2021 yılında 115 milyar TL büyüklüğe ulaştığını söyledi. Teknoloji geliştirme bölgelerinin gelişimine dikkat çeken Avdagiç, “MWC Fuarı’nın temasında da yer aldığı gibi yarının teknolojisini bugünden sunmak için girişimcilerimize güveniyoruz. Sadece teknokentlerden örnek verirsek, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de Ocak 2023 itibariyle 97 teknokent bulunuyor. Bu teknoloji geliştirme bölgelerindeki 9 bine yakın şirkette çalışanların sayısı ise 90 bin kişiyi geçti. Teknoparklarımızın toplam ihracat hacmi de 8 milyar dolara ulaştı” ifadelerini kullandı.
Önleyici teknolojiler gündemde
Fuara katılan yerli firmaların büyük kısmı, İTO Başkanı Avdagiç’in özellikle dikkat çektiği tekno kentlerde faaliyet gösteren kuruluşlar… 200’e yakın ülkeden gelen 80 bin profesyonel katılımcının beklendiği fuarda yenilikçi çözümlerini sunan yerli firmalarla görüşme fırsatımız oldu. Bir yandan teknoloji yarışında dünya ile rekabete yoğun mesai harcayan firmalar, diğer yandan afet yönetimine yönelik teknolojilere de yoğunlaştıklarını dile getiriyor. Aslında firmaların neredeyse tamamının afet yönetimi üzerine bir süredir çalışmalar yaptığı görülüyor. Ancak büyük kısmı kamu paydaşlığı gerektiren projeler. 6 Şubat depremleri sonrası özellikle haberleşme konusunda yaşanan aksaklıklar teknoloji odaklı çözümlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ispatladı. Bu noktada fuara katılan yerli firmaların geliştirdiği projelerden bazıları şu şekilde oldu:
Bluetooth sağlayıcıları ile iletişim
Teknoloji çözümleri firması Kafein’in Siber Güvenlik Teknolojileri Direktörü Sefa Merve Ağlaç, “Daha az enerji gereksinimi duyan bluetooth sağlayıcıları üzerinden iletişimin devamlılığını sağlamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda bir Ar-Ge projesi üzerinde çalışıyoruz. Böylece depremde yaşanan haberleşeme sorunlarının asgariye indirmeyi hedefliyoruz” dedi. Belediyelerle de özel bir proje üzerinde çalıştıklarını anlatan Ağlaç, “Tüm sistemlerden verileri toplayıp bütünleşik sonuç alınabilir. Örneğin depremde kaç bina çöktü, bu binalarda kaç kişi yaşıyor. Bunları toplamak biraz zaman aldı. O nedenle bütünleşik sistemlere yönelik yatırımları artırarak, bu verileri hızlı toplayabiliriz. Böylece saatler içinde enkaza müdahale yapılabilir. Biz de buna yönelik de bir proje geliştiriyoruz” şeklinde konuştu.
Beton kalitesini ölçen sensör
BVK Teknoloji’nin CEO’su Kürşat Kurt, yeni yapılan binalarda beton kalitesini ölçen bir ürün üzerinde çalıştıklarını belirterek, şunları anlattı: “Beton dökülürken kalitesini ölçen sensörler var. Yapay zeka sayesinde gerekli bilgileri toplayıp merkeze ya da ilgililere binanın sağlığına ilişkin veriyi iletebiliyor. Bu yurtdışında kullanılan bir teknoloji. Ancak inşaat sektörü bu teknolojiyi çok yoğun kullanmıyor. Bizim bununla ilgili gerekli altyapımız var. Akademisyenlerle sağlıklı beton kriterlerini belirlemek için görüşmeler yapıyoruz. Bu çalışmayla sensörler beton dökülürken kaliteyi ve bunun doğru dökülüp dökülmediğini ölçüyor. Kolon içindeki sensörler her zaman bina güvenliğiyle ilgili yıllar geçse dahi bilgi akışı sağlıyor. Örneğin kolonda bir kayma mı var? Bir titreşime mi maruz kalıyor? Ya da depremde hasar alan bir bina sensörden gelen veriyle bunu anında merkeze iletiyor. Bu da müdahaleyi hızlandırıyor.”
Enkazda canlı tespitini sağlayacak çip
Kırmık adı verilen ilk yerli çipin üreticisi Yonga Teknoloji Haberleşme Direktörü Dr. Hayrettin Ayar, 5G’ye yönelik çalışmaları olduğunu söyledi. Ayar, “5G’de afet durumlarında iletişimi hızlandıracak bir çip geliştirmeyi planlıyoruz. Bu aynı zamanda drone üzerine yerleştirilen termal kameralarla enkaz altındaki canlı afetzedeleri tespit edebilip merkeze iletilebilecek” dedi. Dijital bankacılık uygulamalarına yönelik güvenlik hizmetleri sunan KOBİL’in Pazarlamadan Sorumlu Üst Düzey Yöneticisi Onur Kartal, “İstanbul için geliştirdiğimiz İstanbul Senin uygulaması içerisine ‘Afet Yönetimi’ başlıklı bir mini uygulama yerleştirdik. Bu uygulamada kullanıcılar afet anında ihtiyaç olan toplanma merkezlerinden yardım malzemelerine kadar pek çok bilgiye ulaşabiliyor. Aynı zamanda yine bir mini uygulamayla bina tespit başvurusu yapılabilmesine de imkan sağladık” ifadelerini kullandı.