Mehmet KAYA
Rekabet Kurumu, hazırladığı "Dijital Dönüşümün Rekabet Hukukuna Yansımaları" başlıklı raporunda, sayısal teknolojilerle ortaya çıkan yeni rekabet ihlali türlerini ve bunlara ilişkin olası önlemleri sıraladı. Sayısal teknolojilerin rekabet ihlallerinde temel olarak veriyi toplama, işleme ve kullanma yönünde hareket ettiği belirtilen raporda, geniş bir yelpazede güçlü şirketlerin olağanüstü büyük güce eriştiklerinin altı çizildi. Raporda, sayısal teknolojiye dayalı rekabet ihlallerinin belirlenmesinin zor olduğu, belirlendiğinde de oluşan zararın geriye dönülemeyecek kadar büyük olabildiğine vurgu yapıldı. Raporda, uluslararası alanda ve Türkiye'deki rekabet otoritelerinin belirlediği rekabeti bozucu eylem ve teknolojilere yönelik belirlemeler ortaya konuldu ve Türkiye'ye yönelik rekabet koruyuculuğuna yönelik eylem önerilerine yer verildi.
Raporda, Dünyadaki uygulamalardan, verinin toplanması, işlenmesi ve kullanılması, veri taşınması ve birlikte işlerlik, kendini kayırma, bağlama ve paket satış, mühhasırlık anlaşmaları, şeffaflık eksikliği, birleşme ve devralma olmak üzere 7 başlıkta, 23 rekabet ihlali hakkında bilgi verildi ve her bir rekabet ihlaline ilişkin Türkiye’ye yönelik öneriler geliştirildi.
Dijitalleşme kaynaklı ihlaller
Sayısallaşma sonrası ortaya çıkan ihlallerin, rekabet otoritelerinin ve rekabet hukukunun bilinen yerleşmiş ilgi alanının dışında geliştiğine dikkat çekildi. Yeni rekabet riski yaratan alanlar, pazara ilk girenlerin yarattığı avantajlar, pazara yüksek giriş maliyetleri, ölçek, ağ etkileri, veri sahipliği olarak sıralandı. Pazarların hızla evrimleşmesi, girişin yanında büyümenin önündeki engeller, bazı teşebbüslerin olağanüstü büyük hale gelmesi, faaliyetlerini kolayca başka sektörlere kaydırabilmesi gibi özelliklerin rekabet hukukunun işini zorlaştırdığı vurgulandı. Rekabet hukukunun zorlanmasının nedenleri ise pazar tanımları, şirketlerin pazar güzünün tespiti, ihlal görülen davranışın doğru şekilde ortaya konulabilmesi ve ihlale çözüm bulunması olarak sıralandı.
Belirlenen olası riskler
Rekabet ihlaline yönelik belirlenen alanlarda olası rekabet ihlali riskleriyle Türkiye’ye öneriler ise çalışmada detaylı olarak incelendi. Bunlardan bazıları şöyle:
Verinin toplanması, işlenmesi ve kullanılması: Büyük teknoloji şirketleri kullanıcıların aktifken sunduğundan daha fazla çok fazla veri topluyor. Bu veri gücü, rakiplere karşı avantaj oluşturuyor. Bireylerin veri güvenliği tehdit edilebiliyor. Verinin rekabet hukuku açısından ihlal yönünden incelenmesi zorluklara sahip.
Veri birleştirme olası ihlal alanlarından biri olarak görülüyor. Farklı alanlardan elde edilen verilerin birleştirilerek kullanıma sunulması rekabet avantajı riski yaratıyor. Google’ın kendi uygulamalarındaki verilerle Android işletim sisteminden gelen verinin birleştirilmesi, Meta’nın farklı uygulamalarından gelen bilgileri birleştirmesi buna örnek olarak gösterildi. Bu tür birleştirmelerle aşırı fiyat, haksız ticari koşul öne sürme gibi rekabet ihlali riskleri olduğu yorumu yapılıyor. Alman rekabet otoritesinin buna engel olma yönündeki kararına atıf yapıldı.
Bu alanlarda, Türkiye’ye, “geçit bekçisi” nitelikli büyük şirketlerin gerekli olmadıkça veri birleştirme ve işlemesinin engellenmesine yönelik önlem alması önerildi. Türkiye modelinde, rızaya dayalı veri paylaşma kriterinin uygulanabileceği belirtildi.
Aşırı veri toplanması: Bireylerin aktif olarak kullandıkları sırada ürettikleri ve verdikleri verilerin dışında çeşitli kanallardan elde edilen aşırı veri toplamanın da hakim durumun kötüye kullanımı gibi temel rekabet ihlallerine neden olabileceği, ayrıca bireyler hakkında gizlilik ihlaline neden olabileceğine işaret edildi. Aşırı verinin aynı zamanda bilginin ticarileştiği bir sayısal ortamda aşırı fiyat anlamına da geleceğine, ayrıca aşırı veri toplamının aynı zamanda haksız ticarete konu olabileceği vurgulandı.
Türkiye için hakim durumun kötüye kullanımının önlenmesi yönünden yaklaşım benimsenebileceği, veri koruma uygulanabileceği önerildi.
Veri taşınabilirliği ve birlikte işlerlik: Verinin sahibi tarafından a hizmetindeki verisini bir başka hizmete taşıma imkanı olarak tanımlanıyor. Bunun engellenmesi ise ihlal olarak görülüyor. Burada sadece gerçek kişiler değil, tüzel kişilerin de veri taşıma ve birlikte işlerliğinin altı çiziliyor. Burada, bireylerin düşük maliyetli hizmete geçişinin olmasının rekabete katkısının altı çiziliyor. Birlikte işlerlik ise farklı sayısal hizmetleri birlikte kullanmaya yönelik hak olarak tanımlanıyor. Bunun engellenmesi de ihlal alanı olarak görülüyor.
Bu alanda Türkiye için veri taşımanın ve birlikte işlerliğin engellenmesine karşı önlem alınması, veri taşıma dahil bir mevzuat oluşturulması öneriliyor.
Kendi ürün ve hizmetini kayırma: Sayısal teknolojilerde kendi ürünlerini aramalarda, satışlarda vb. araçlarla özel algoritmalar geliştirerek tüketicide öne çıkarmanın yaratacağı ihlale dikkat çekiliyor. Benzer ya da aynı ürün ve hizmetlere karşı kendi ürününü ve hizmetini öne çıkarmanın engellenmesi öneriliyor. Hakim durumdaki hizmet sunucularının platformlara erişimi tehdidi de bu kapsamda değerlendiriliyor.
Bağlama ve paket satış uygulamaları: Bir ürün ve hizmetin satışının bir başka ürün ve hizmetin alımına şart koşmaya yönelik girişimler de rekabet ihlali olarak niteleniyor. Sadece sözleşme değil, teknolojik olarak da bağlama yapılması engel kapsamında değerlendiriliyor. Bu alanda Türkiye için hakim durumdaki bir teşebbüsün başka pazarlarda da hakimiyet tesis etmek için bağlama ve paket satış yapmasının önlenmesi, belirli şartları yerine getirmemesi halinde yasaklanması öneriliyor.
Münhasırlık ve En Çok Kayırılan Müşteri (EKM) uygulaması: Münhasırlık ürün ve hizmete başkasının girmesini engelleyecek şekilde tek müşteriye sunum olarak rekabet ihlali olarak niteleniyor. EKM de benzer şekilde kısıtlayıcı bir yön oluşturuyor.
Türkiye’nin de çeşitli kararlar aldığı bu ihlale yönelik olarak, özellikle Pazar hakimlerine karşı yasaklama öneriliyor.
Şeffaflık eksikliği: Sayısal firmaların tüketici ve üreticilere tam ve kesin bilgileri vermesi, bunun yapılmaması da rekabet riski olarak tanımlanıyor. Sıralama dahil çeşitli ölçütlerin nasıl oluşturulduğu ve bunların çalışma esaslarının da gerektiğinde açılması önemli olarak vurgulanıyor. İlgili kuruluşlarca şeffaflığın sağlanması yönünde mevzuat oluşturulması öneriliyor.
Birleşme ve devralmalar: Pazar gücünü artırmak için büyük firmaların, firmaları ortadan kaldırmaya kadar varan yıkıcı şekilde birleşme ve devralma uygulamalarının pazara girişin engellenmesinden hakim durumun güçlendirilmesine kadar bir dizi rekabet riski yarattığı vurgulanıyor. Birleşme ve devralmalar için yeni kriter ve izin şartlarının rekabet hukukuna girmesi öneriliyor.