Savaşlar, küresel sigorta sektörünü de olumsuz etkiliyor. Sigorta alanında risk faktörünün artması, primlere de önemli artış olarak yansıyor. Savaşların sigorta sektörüne etkisini değerlendiren IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği Üst Yöneticisi (CEO) Murat Çiftçi, savaş bölgelerinde faaliyet gösteren sigortacıların, operasyonel riskler nedeniyle geri çekildiğini söyledi. Çiftçi, özellikle Rusya’ya yönelik yaptırımlar nedeniyle birçok büyük batılı sigorta şirketinin pazardan çıkmak zorunda kaldığını aktardı.
Rusya-Ukrayna ve İsrail-Filistin savaşlarının ortaya çıkardığı jeopolitik risklerin sigorta sektörü üzerinde derin bir etki yarattığını dile getiren Çiftçi, “Jeopolitik gerilimler ve silahlı çatışmalar, sigorta piyasasında belirsizliği artırarak sermaye maliyetlerini yükseltti. AM Best’e (kredi derecelendirme kuruluşu) göre de, küresel reasürans sektörü bu belirsizliklerle başa çıkabilmek için fiyatları artırmak zorunda kaldı” dedi.
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası sigorta primlerinde yüzde 20-30 oranında artışlar gözlemlendiğini bildiren Çiftçi, şöyle devam etti: “Özellikle havacılık ve denizcilik sigortalarında bu artışlar çok daha belirgin oldu. İsrail-Filistin çatışmasının bölgesel etkileri sınırlı kalsa da, küresel reasürans piyasaları üzerinde ek yük oluşturdu. Sigorta şirketleri, savaş risklerini kapsamak için daha yüksek primler talep etmek zorunda kaldılar. Savaşlar, politik risklerin artmasıyla bazı sigorta şirketlerinin pazardan çekilmesine dahi yol açtı.”
Yeni fırsatlar da ortaya çıktı
Savaşların, sektörde büyüme hızını yavaşlattığını ancak aynı zamanda belirli alanlarda yeni fırsatlar da sunduğunu vurgulayan Çiftçi, jeopolitik belirsizliklerin, sigorta şirketlerinin yeni ürünler geliştirmesine olanak tanıdığını ifade ederek, şunları kaydetti: “Özellikle siber güvenlik, politik şiddet ve savaş riskine yönelik sigorta talepleri, artış gösterdi. Uzun vadede bu alanların sigorta sektöründe büyüme motoru olması bekleniyor. Havacılık, denizcilik, enerji ve siber sigortalarda savaş kaynaklı riskler nedeniyle prim artışları yaşandı. En fazla talep edilen sigorta ürünleri, özellikle savaş riskleri, politik şiddet, terör ve nakliyat sigortaları oldu. Savaş ortamı, terk edilmiş varlıklar ve politik risk sigortaları gibi yenilikçi ürünlerin gelişmesine zemin hazırladı. Özellikle terk edilmiş varlık teminatları, savaş bölgelerinde bırakılan ve fiziken zarar görmeyen mülkler için önemli hale geldi. Sigorta şirketleri, esnek poliçe yapılarıyla bu risklere karşı müşterilerini korumak için yeni çözümler sunmaya başladı.” Çiftçi, nakliyat sigortalarının da savaş döneminde öneminin arttığının altını çizerek, savaş risk sigortalarının, özellikle yüksek riskli bölgelerde faaliyet gösteren lojistik firmaları için kritik hale geldiğini aktardı.
Bu sigortaların, gemi ve kargo sahiplerini savaş ve çatışmalardan doğan zararlar için korumaya aldığını vurgulayan Çiftçi, şu açıklamalarda bulundu: “2023’te nakliyat savaş riski sigortalarına olan talep yüzde 40 oranında arttı. 2022’de Rusya-Ukrayna savaşının başlangıcından itibaren Karadeniz’den çıkan gemiler, uluslararası sigorta firmalarından ek teminatlar da almaya yöneldi. Bunun sonucunda, hem primlerde ciddi bir artış oldu hem de nakliyat sigortalarına olan talep dünya genelinde hızla yükseldi. Bu dönemde bazı sigorta şirketleri, riskin büyüklüğünden dolayı teminat vermekte zorlandı, bazıları ise bu bölgeye olan kapsama alanlarını tamamen geri çekti. Savaş riski sigortası gibi poliçeler, özellikle enerji kaynaklarının taşındığı deniz yollarında kritik hale geldi. Hem ticaretin sürdürülebilirliği hem de küresel tedarik zincirlerinin güvenliği açısından bu sigortaların kullanımı artık kritik bir önem taşımaktadır.”