Merve YİĞİTCAN
Finansmana erişimi sınırlanan ve özkaynakları günden güne eriyen reel sektörde depodan iskontolu satışlar hızlandı. Bazı firmalar finansman yetersizliğine stok satışları ile pansuman yapmaya çalışırken, bazı firmalarda stok maliyetini azaltmak adına bu yönteme başvuruyor.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Çetin Tecdelioğlu, özkaynak yetersizliğinden dolayı firmaların ciddi anlamda küçüldüklerini söylerken, şirketlerin dış kaynak bulamadığı için özkaynaklarına yöneldiğini, yanı sıra işlerini çevirebilmek adına elindeki stoku paraya çevirmeye çalıştığını, bu nedenle depodan satışların hızlandığına ilişkin duyumlar aldıklarını dile getirdi. Bu durumun krediye erişim sıkıntılarının bir sonucu olduğuna işaret eden Tecdelioğlu, “Firmaların kredi borcu var, çek borcu var, hammadde, borcu var, bunun yanında işçilik ve vergi ödemeleri var. Bu nedenle stokunu satıyor. Yoksa kimse durduk yere elindeki stokunu daha ucuza satmak istemez. Çünkü böyle bir enflasyonist ortamda, mal ne kadar çok beklerse o kadar kıymetlenir. Ama burada bir firmanın malını bekletecek gücü olmalı. Öte yandan iç pazarında küçülmesi de stokları azaltmaya sebebiyet veriyor” ifadelerini kullandı.
Firmalar için kırmızı alarm
TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu, en kolay finansman yaratma yönteminin spot satış denilen depodan iskontolu satış olduğunu söyleyerek, bu durumun iki yönü olduğuna işaret etti. Depodan satışların firmaların finansman ihtiyacının had safhaya çıktığının işareti olduğuna dikkat çeken Eroğlu, “Normalde bir firma stoktaki malını piyasa şartlarının elverdiği iyi bir fiyata satmak ister, ama finansman ihtiyacı nedeniyle iskontolu fiyata satıyor. Bu durum firmaların kırmızı alarm verdiğinin göstergesi” dedi. Öte yandan depodan iskontolu satışların artmasının enflasyonla mücadele kapsamında ekonomiyi soğutma çabalarının sonuç vermeye başladığının da işareti olduğunu kaydeden Eroğlu, “Düşen talep ve finansmanın hala açılmaması nedeniyle firmaların daha uygun fiyata hatta zararına depodaki malını satmasının enflasyona olumlu etkisi olacaktır ama bu durum firmaların zararına. İşte bunun ortası bulunmalı. Yoksa istenirse 3-5 ayda da enflasyon düşürülür, ama çok sayıda firma da batar” dedi. Enflasyonla mücadele için finansmana erişimi kısıtlamayı ‘ameliyata’ benzeten Eroğlu, “Hastayı daha iyi olması için ameliyat edelim, ama bunu yaparken hasta masada kalmasın. Zira bu ortamda depodan satışların hızlanması, reel sektörün ameliyat sırasında hayati fonksiyonlarına ilişkin kötü sinyal anlamına geliyor” dedi. Eroğlu ayrıca, firmaların depodan satışları artırmak istemesinin nedeninin üretimi azaltıp parada kalmak olmadığını, hayatiyetlerini sürdürebilmek için ihtiyaçları olan finansmanı bulmak olduğunu sözlerine ekledi.
Toptan sektörlerde daha sık başvuruluyor
Gıda sektöründe faaliyet gösteren İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel, üretim süreçlerinde işletme sermayesi kaynaklı sıkıntılar nedeniyle yavaşlama olduğunu, bu durumun düşük taleple birleşmesiyle de firmaların çok zorlu bir süreçle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Firmaların bu dönemde istihdam azaltma, kapasite düşürme gibi yöntemlere başvurduğu gibi depodaki stoklarını indirimli satma yöntemine de başvurduğunu kaydeden Önel, “Toptan sektörlerde bu yönteme daha sık başvuruluyor. Zira bu zamanda alınabilecek önlemlerden bir tanesi bu. Firmaların satışları düştü, cirolarını tutturmakta zorlanıyorlar. Piyasada adeta yaprak kımıldamıyor. Bu süreçte iskontolu depo satışlarının olması da işletmelerin maliyetlerini çıkarması, kendisini de bir sonraki aya taşıyabilmesi için başvurulan bir yöntem” ifadelerini kullandı.
Tekstilde stok ucuza gidiyor
Stoktan satışların hızlandığı sektörlerden biri de tekstil… Durgunluk nedeniyle stokları şişen sektörde bir süredir piyasanın altında fiyatlardan stok satışı yapılıyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, kendi şirketleri de dahil olmak üzere birçok kurumun bazı tesislerini kapatmak zorunda kaldığını belirterek, “Depremden iki ay önce devreye aldığımız yeni iplik tesisimiz vardı. Onu geçen hafta kapattık. Stoklar arttı. Daha fazla stok da yapamıyorsunuz. Bunun işletme, finansman maliyeti var. Şu an bizim yüzde 40 kapasitemiz kapalı. Sektör ortalaması yüzde 50” dedi. Öksüz, şöyle devam etti: “Bazı firmalar stoklarını paraya çevirmek için satıyorlar. Zira stok yüküne katlanmak finansman gücünüzle doğru orantılı. Sektör daralıyor. Bu şekilde dönüyor artık. O nedenle Türkiye’deki pamuk fiyatı dünya fiyatının altında kaldı. İçerdeki pamuk bu yüzden ihracata da gidiyor. Pamuğu hep ithal ederdik. Ama bu yılın ilk yarısında pamuk ihracatı yüzde 42 arttı ve 85 bin tondan 120 bin tona çıktı. Türkiye pamuğunu ihraç eder hale geldi.”