BARIŞ SEDEF
Uluslararası Kuruyemiş ve Kuru Meyve Konseyi’nin raporlarına göre, Türkiye küresel pazarın ikinci büyük oyuncusu konumunda bulunuyor. ABD'den sonra ikinci büyük olan Türkiye'nin dünya ticaretinden aldığı pay yüzde 11 olarak ifade ediliyor.
Türkiye'nin dünya ticaretine yönelik performansı giderek artıyor. Bu durumu geçen yıl ile bu yılın 11 aylık rakamlarını karşılaştırdığımızda da rahatlıkla görüyoruz. 2022 yılında 3,3 milyar dolar olan ihracat 2023'te 3,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu yılın 11 ayındaki ihracat rakamı ise 4 milyar 31 milyon dolar ortaya çıktı. Sektör yetkilileri bu yıl olmasa da gelecek yıl 5 milyar dolar sınırının aşılabileceğini dile getiriyor.
Bu noktada kalitesi yüksek bir ihracat faaliyetinin altını çizmemiz gerekiyor. Çok büyük oranda yerli girdiyle gerçekleşen ihracatın yükselmesi, üretimin artırılmasıyla doğru orantılı gerçekleşecek.
Markalı ihracat şart
Sektör temsilcileri, sürdürülebilir ihracatın temelinde markalaşmanın yattığına dikkat çekiyor. Bu konuda hem yerli ürünlere talebi artırmak hem de daha fazla ihracat için birçok kurumun önemli çalışmalar var. Ceviz Üreticileri Derneği’nin (CÜD) kendi alanında çalışma yapıyor. CÜD Başkanı Ömer Ergüder, tüketicilerin yerli cevize talebini artırmak için geçtiğimiz sezon markalaşma için önemli bir adım attıklarını söyledi. Ergüder, “Ancak ithal cevize ilgi de devam ediyor. Hâlbuki yerli ceviz kalite ve sağlık açısından ithal ürünlere kıyasla çok daha üstün. Ancak her bahçenin tek tek zincir marketlerde yer alarak tüketicilerle buluşması oldukça zor. Bu nedenle geçtiğimiz yıl bu işin anahtarı olacak olan CÜD AŞ’yi kurduk” dedi.
Stoklama maliyeti ve ucuz ithalat fiyat artışını yavaşlattı
Kuruyemiş tüketimini etkileyen en önemli faktörlerden biri fiyatlar. Bazı kuruyemiş ürünlerindeki fiyatların hızlı çıkışı haberlere konu olmuştu. Fakat bu tablo değişiyor. 2022-2023 sezonunda kuruyemiş sektörü enflasyonu yüzde 103’tü. Bu yıl yüzde 70 civarlarında seyrediyor. Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamaları Derneği Başkanı Murat Yıldırım, “Bazı ürünlerde yüksek fiyatlar görülebilir ancak genele baktığımız bu yıl fiyatlar geçen yıla nazaran daha stabil” dedi. Yıldırım’ın verdiği bilgiye göre, fiyat artış hızının yavaşlamasında, genel olarak enflasyondaki düşüşün yanı sıra sektöre özel iki faktör daha etkili oluyor. Bunlardan birisi ithalat. Cevizde 60 bin, bademde 38 bin ton ithalat var. Bu gibi ürünlerin ithalatında, döviz kurlarındaki stabil gidişat fiyatlardaki aşırı yükselmeyi kısmen sınırlıyor. Bir diğer faktör de finansman maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle stoklamaların azalması… Bu faktör de arz tarafını olumlu yönde etkiliyor. Fiyat artış hızının yavaşlaması da fiyatların tüketim üzerindeki baskıyı kısmen azaltıyor.
Kişi başına tüketim yıllık 6,5 - 7 kilogram
Sektörle ilgili kaynaklardaki bilgilere göre dünyada kişi başı kuru yemiş tüketiminin en yüksek olduğu ülke kişi başı 11-12 kilogram ile Lübnan. Bu ülkeyi İran ve Yunanistan izliyor. TÜKSİAD Başkanı Murat Yıldırım’ın verdiği bilgiye göre Türkiye’de yıllık kişi başı tüketim ise kuru meyve dahil 6,5 -7 kilogram düzeyinde. Türkiye uluslararası tüketim sıralamalarında beşinci gözüküyor. Türkiye’de en fazla tüketilen kuru yemiş ay çekirdeği... Türkiye'nin yıllık 100-120 bin ton arasında ay çekirdeği tüketimi söz konusu. Ay çekirdeğinden sonra en fazla tüketilen kuruyemiş yer ise fıstığı. Kişi başına tüketim rakamları hem artırım marjı olduğunu, hem de sektördeki büyüme potansiyelini de yansıtıyor.
Sektör, 50 milyar dolarlık küresel hacme sahip
Kuruyemiş sektörünün dünya çapındaki ticaret hacmi 40 milyar doları, kuru meyve ile birlikte 50 milyar doları geçiyor. Türkiye’de kuruyemiş sektörü 7,5 milyar dolar büyüklüğe sahip. TÜKSİAD verilerine göre bu büyüklüğün 3,5 milyar doları ihracattan, yaklaşık 600 milyon doları ithalattan geliyor. İç tüketim büyüklüğü de 3,5 milyar dolar seviyelerinde. Bu yıl ihracatın 4 milyar doların üzerine çıkmasıyla sektör büyüklüğü de 8 milyar doları bulacak.
Ceviz ve bademde ithalat yüksek
Hurma ve kaju fıstığı gibi bazı ürünler iklimsel nedenlerle Türkiye’de üretilemiyor. Fakat yerli üretimin kalitesi daha iyi olduğu halde Türkiye’nin yıllık 60 bin ton ceviz ithalatı var. Badem ithalatı da 38 bin ton civarında. Bu ithalatın önünü kesmek mümkün. Yıldırım, bu konuda şöyle dedi: “Son 10 yılda yapılan yatırımlar ve verilen teşviklerle ciddi anlamda ceviz üretimine başladık. Önümüzdeki 10-15 yılda yerli üretimle iç piyasadaki talepleri karşılayabileceğimizi düşünüyoruz. Bademde de iç piyasada üretim yeterli değil, ithalat yapıyoruz. Tohum ve ıslah çalışmalarıyla ay çekirdeği ithalatını minimum düzeye indirdik. Siyah ay çekirdeğinde yaptığımız tohum geliştirme çalışmalarıyla bu alanda ihracatçı konuma geldik. Ağaç ürünlerinde uzun, toprak ürünlerinde ise kısa vadeli planlamaların yapılması gerekir. Ceviz üretimini ek gümrük vergilerinin yanı sıra planlı üretim ve teşviklerle artırmamız gerekiyor. Bademin yüzde 90’ı ABD’den ithal ediliyor. Cevizi ABD, Şili ve Çin’den kaju fıstığının yüzde 80’ini Vietnam, Hurmayı ise Suudi Arabistan ve İran’dan ağırlıklı olarak ithal ediyoruz. Kuru kayısı ve fındıkta globale yapılan ihracatın yüzde 80’i Türkiye’den gerçekleştiriliyor.”