Allianz Trade, Türkiye’nin dört bir yanında düzenlediği ve şirketlere alacaklarını nasıl güvence altında tutacaklarını anlattığı toplantılarına Gaziantep, Adana ve Denizli’den sonra Kayseri ile devam etti. Kayserili iş insanları ile yapılan toplantıda, Allianz Trade Genel Müdür Yardımcısı Ömer Gürcan Köseoğlu, 2024-2026 yılı öngörülerini Büyük Dengeleme Hareketi olarak tanımladıklarını belirterek bazı alanlarda iyileşmeler sürerken bazı zorlu şartların da devam edeceğini vurguladı.
Kayseri Ticari Odası Başkanı Ömer Gülsoy, EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Baloğlu, İncesu OSB Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Püsküllü, TURKONFED Yönetim Kurulu Üyesi ve ORSİFED Başkanı Soner Türküm ve Kayseri’nin önde gelen şirketlerinin yöneticilerinin katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda ticari alacak sigortasının detayları ele alındı. 2024 yılını değerlendirerek 2025 yılı öngörülerinin paylaşan Allianz Trade Genel Müdür Yardımcısı Ömer Gürcan Köseoğlu, 2024-2026 yılı öngörülerini ‘Büyük Dengeleme Hareketi’ olarak tanımladıklarını belirterek, bazı alanlarda iyileşmeler sürerken bir yandan da değişimin getirdiği adaptasyon zorluklarının devam edeceğini vurguladı.
“Dünya genelindeki ekonomistlerimizin uzmanlığında gerçekleştirdiğimiz araştırmalarımız gösteriyor ki faiz oranları uzun bir süre daha nispeten yüksek seyredecek. Küresel büyümenin 2024’te kademeli olarak toparlandığını ancak pandemi öncesi büyüme seviyelerine iyi ihtimalle 2025 sonrası ulaşılabileceğini tahmin ediyoruz” diyen Köseoğlu, önümüzdeki 2 yıl için küresel büyümenin uzun vadeli ortalamaya yakın, yüzde 2,8’lik, istikrarlı ancak yüksek de olmayacak şekilde devam etmesinin beklendiğini aktardı.
“Jeopolitik riskler baskı yaratmaya devam edecek”
Pek çok ülkede enflasyonun 2026 yılına kadar pandemi öncesi seviyelerin ve hedeflerin üzerinde kalacağına dikkat çeken Köseoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: “Jeopolitik riskler ekonomik görünüm üzerinde baskı yaratmaya devam edecek. ABD’nin 2025’ten itibaren izleyeceği ticaret politikasına bağlı olarak ticaret görünümü belirsizliğini koruyor. Uluslararası politik gelişmelerin, ülkeler arası gümrük tarifelerinin artırılması yönündeki etkisinin nihayetinde dünya ticaretindeki büyümeyi de bir miktar azaltacağını bekliyoruz. Kur baskısı, Orta ve Doğu Avrupa’da düşük ila orta seyrederken Türkiye ve Rusya’da yüksek seyrediyor.”
Öte yandan, 2024 yılı biterken küresel ticari iflaslarda %11 seviyesinde bir artış olduğuna işaret eden Köseoğlu, “Zor geçecek 2025 sonrasında iflasların ve ödeme güçlüklerinin sürmesini ve ancak 2026 yılında daha normal seviyelere gerilemesini bekliyoruz. Ülkemizin de yüksek finansman maliyetleri ve ekonomik yavaşlamayla yüzleşmek zorunda olduğu bir dönem geçirdiğini, konkordato ve iflaslar olarak zorlanacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu.
“Zorlu şartlara karşı en iyi koruma ticari alacak sigortası”
Allianz Trade Genel Müdür Yardımcısı Ömer Gürcan Köseoğlu, Kayseri’de Ekim ayında protesto edilen senet tutarına dikkat çekerek şirketlerin kendilerini zorlu ekonomik şartlardan korumalarının ticari alacak sigortası ile mümkün olacağını anlattı. “Son dönemde ekonomik tedbirlerin getirdiği yavaşlama paralelinde piyasalardaki ödemelerin gerek vade uzaması gerek protesto olan çek/senet adetlerindeki artışlar olarak tahsilat riskinin bir önceki yıla göre arttığı bir yıl geçirdik. 2025 yılının da kendi ekonomik zorlukları ile geldiği aşikâr. Tüm bu şartlar altında şirketleri koruyacak en önemli faktör ticari alacak sigortası olarak karşımıza çıkıyor. Şirketlerin hayat sigortası olan ticari alacak sigortası risklerden korunmanın en etkili yolu. Biz de şirketlerin bu risklerini bertaraf etmelerinde yanlarında duruyoruz ve dünyanın farklı ülkelerindeki kredi risk analisti ve tahsis uzmanları ile profesyonel risk yönetimi çözümleri, istihbarat, tahsilat yönetimi ve nihayetinde tazminat ödemesi hizmetleri sunuyoruz. Allianz Trade olarak dünyada ticari alacak sigortası alanında lideriz” ifadelerini kullandı.
Allianz Trade ticari alacak sigortası kapsamı, uygulamaları, uygun firma profili, teminat dışı kalan şartlar, kredi tahsis ve poliçe süreci gibi detayları tüm ayrıntısıyla anlatan Köseoğlu, ekonomik belirsizlik ve risklerden korunmanın ancak alacak sigortası ile olabileceğini söyledi. Köseoğlu, “Alacak sigortası ile alıcının iflası, ödeme aczi ve konkordato sebebiyle faturanın vadesinde ödenmemesi hallerinde açık hesap, mal mukabili ve vesaik mukabili satışlara teminat sağlıyoruz. Böylelikle şirketlerin nakit akışlarını güvence altına alıyor ve ticari alacak risk yönetimini yapıyoruz” dedi.
Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy: Şirketler, maliyet yönetimine odaklanmalı
2024’ün dünya genelinde ekonomik büyümenin yavaşladığı bir yıl olduğunu dile getiren Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, jeopolitik riskler, enerji krizi, tedarik zincirlerindeki aksamalar, artan faiz oranları, yüksek enflasyon ve küresel ticaretteki yavaşlama gibi konu başlıklarının birçok ülkede ekonomik aktiviteyi olumsuz yönde etkilediğini vurguladı.
Türkiye açısından da bu yaşanan gelişmelerin yanı sıra özellikle döviz kurundaki baskı ve yüksek enflasyon ortamının şirketlerin finansal yapıları üzerinde ağır bir baskı oluşturduğunu kaydeden Gülsoy, şöyle devam etti: “Diğer yandan, enerji maliyetlerindeki dalgalanmalar, üretim maliyetlerini artırdı. Sanayi ve üretim sektörleri başta olmak üzere tüm sektörlerde maliyet artışlarına neden oldu. Bu durumda kâr marjlarının daralmasına ve fi yat artışlarına yol açtı. Savaşlar ve enerji maliyetlerindeki artış, tedarik zincirlerini de zorlamakta. Enerjiye erişim sorunları, tedarik zincirlerinde aksamalara ve lojistik maliyetlerinin yükselmesine sebep oldu. Böyle bir dönemde şirketlerin maliyet yönetimine odaklanmaları, esnek ve uyarlayıcı stratejiler geliştirmeleri, dijitalleşme ve teknolojik yatırımlara öncelik vermeleri büyük önem taşımaktadır.”
Bunun yanı sıra hükümetten beklentilerini de paylaşan Gülsoy, mevcut istihdam desteklerinin korunması, maliyetlerdeki artışa ve dolayısıyla enflasyonla mücadeleye olumsuz yansıyacak adımlarda dikkatli olunması, emek yoğun sektörlere ek destekler verilerek üretimin yurt dışına kaçmasının önüne geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Özel sektörün azmi ve iştahı yerinde ama finansman konusunda destek beklediğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum. İş dünyamız bütün zorlu şartlar altında dahi canla başla çalışmaktadır. Burada önemli olan sürdürebilirliktir. Daha fazla üretim, yatırım, istihdam, ihracat için kamu ve özel sektör el birliği ve ortak akıl ile daha çok çalışma zamanıdır” diyen Gülsoy, Kayseri’nin ticaret hacmine dair şu bilgileri paylaştı: “Kayseri hem üreten hem de ürettikleri ile Türkiye ekonomisine 4 milyar dolar ihracatıyla ciddi katkılar sağlayan modern bir ildir. İthalatımız ise 1,5 milyar dolar civarında. E-ticarete uyumu en yüksek olan ilk 5 il sıralamasında İstanbul’dan sonra ikinci sıradayız. Cari fazla veren, Türkiye ekonomisine en büyük katkıyı sağlayan önemli şehirlerden biriyiz."