HİLAL SÖNMEZ
Kurulduğu 1991 yılından beri üretimde otomasyona yönelen İpek Mobilya, Anadolu mobilya üreticileri arasında, planlı ve seri üretimin öncülerinden oldu. Güçlü tasarımlar ile mobilya pazarında trendleri belirlediklerini dile getiren İpek Mobilya Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Mustafa Arslan, koltuk takımından kanepeye, yemek odasından genç odasına, yatak odasından baza ve yatak çeşitlerine kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olduklarına dikkat çekti. Bu yıla ilişkin değerlendirmelerde bulunan Mustafa Arslan, Türk mobilya sektörünün sürekli gelişen yapısına dikkat çekti. Yurt dışında kendi markalarıyla mağazalaştıklarını söyleyen Arslan, zincir mağazalarda da bulunmak için çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirtti. Dış pazara yönelik çalışmaların işe yaradığını aktaran Arslan, “2023’ü ihracatta yüzde 50, istihdamda ise yüzde 20 büyümeyle kapatmayı hedefliyoruz. ABD ve Avrupa pazarında, e-ihracat alanında satış pazarlama ağımızı genişleterek, nihai tüketiciye doğrudan ulaşacağız. Bu kapsamda tesislerimizde istihdam ve yatırımlarımız devam ediyor” dedi.
“Yeni dönemde Afrika, Asya ve Güney Amerika’ya odaklandık”
Son 2 yılda özellikle e-ihracat alanında önemli adımlar attıklarını ve sektöre özgün tasarımlar katmak amacıyla profesyonel kadro yapılanmasına giderek, birçok mimar istihdamı sağladıklarını paylaşan Mustafa Arslan, “Uzun yıllar sektöre yön vermeye devam edeceğiz” diye konuştu. Mevcut ihracat ve hedef pazarlarına yönelik bilgiler de veren Arslan, “Ana pazarımız olan Avrupa ve Kuzey Afrika ülkelerinde gücümüzü koruyarak son 1 yılda Katar, Almanya ve İngiltere’de büyüme kaydettik. Yeni dönemde Afrika, Asya ve Güney Amerika ülkelerine odaklanacağız. Bu bölgelerde gelişen ekonomi ve artan nüfus, mobilya sektörü için büyük fırsatlar sunuyor. Ayrıca Türkiye de bu ülkelerle ekonomik ilişkilerini güçlendirmeyi hedefliyor” ifadelerini kullandı.
“Rakiplerden tasarımla sıyrılabiliriz”
Yeni dönemde ihracatta sürdürülebilirliği sağlamanın doğal kaynakların etkili kullanımı, çevre dostu üretim, sürdürülebilir hammadde, etik ve adil iş uygulamaları gibi çeşitli faktörlerden geçtiğini aktaran Arslan, özel sektöre destek olunması gerektiğini söyledi. Sektördeki uluslararası rekabeti değerlendiren Arslan, “Başta Çin olmak üzere birçok ülkeyle rekabet halindeyiz. Çin, Polonya, Romanya, Almanya, İtalya ve Vietnam en önemli rakiplerimiz” dedi. Kaliteli hammaddeye düşük maliyetle erişebilmenin Türk üreticilere rekabette fiyat avantajı sağladığını belirten Arslan, “Güçlü tasarım, AB pazarına kolay erişim gibi avantajlarımız da var. Dezavantajlarımız ise yüksek lojistik ve yüksek işçilik maliyetleri. Ayrıca KDV nedeniyle tedarik zinciri maliyetleri, toplam maliyetleri artırıyor. Mevcut avantajlar korunarak işçilik ve lojistik maliyetleri gibi dezavantajlar da düşürülerek mobilya ihracatında daha etkin olunabilir. Aynı zamanda tasarım ve kaliteli işçilik açısından daha üst sıralara çıkılarak rakiplerinden ayrışılması da önemlidir” şeklinde konuştu.