AHMET USMAN/İZMİR
Ege İhracatçı Birlikleri hizmet binasında düzenlenen toplantıda aflatoksinin, kuru incire insan eliyle konulan bir zirai ilaç/pestisit olmadığını dile getiren Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (EKMİB) Başkanı Mehmet Ali Işık, “2024 üretim sezonundaki olumsuz hava koşullarından dolayı aflatoksin varlığında önemli bir artış meydana geldi. 2024 yılında aflatoksin ve okratoksin bulaşıklığı nedeniyle AB ülkelerine yapılan ihracatımızda alınan Hızlı Alarm Bildirimi sayısı 2023 yılına göre arttı” diye konuştu.
Kuru incirde aflatoksin oluşumunun önüne geçmek için, sektörün tüm taraflarının örnek bir işbirliğiyle çalıştığını söyleyen Işık, “Bizim hedefimiz sadece ihraç pazarlarında değil, ülkemizde de tüketicilerin sağlıklı kuru incir tüketimine katkı sağlamak. Aflatoksin tespit edilen kuru incirlerin ticarete konu olmasının önüne geçilmesi için birlik olarak 2000 yılından beri Aflatoksinli Kuru İncirlerin İmhası Projesi’ni yürütüyoruz. Bu yıl aflatoksin oluşumunda artış meydana geldi. Bu nedenle projemiz kapsamında geçen yıl 0,7 olan aflatoksinli kuru incir oranı %1,5’a çıkarıldı, ayrıca okratoksin-A oluşumuna etki ettiği bilinen küflü incirlerin de %1 oranında toplanarak imhası kararlaştırıldı. Bu kapsamda yılda ortalama 500-600 ton aflatoksinli kuru incir imha edilirken, önümüzdeki dönemde imha edilecek toksinli incir miktarı yılda 1.500 tona yükselecek. İhraç edilen kuru incir partileri çeşitli nedenlerle Türkiye’ye geri gelebiliyor. Bu ürünler Türk Gıda Kodeksi (TGK) mevzuatına göre ithalat prosedürüne tabi tutuluyor. Yasal limitlerin altında olan kuru incirler ülkemize girebiliyor. Bu açıdan, çeşitli mecralarda zehirli, pestisitli kuru incirlerin ihracat pazarlarında tüketilmeyip ülkemiz pazarında satışa sunulduğuna yönelik tüm iddialar asılsız ve yanıltıcı” dedi.
“Kalite sorununun nedeni yüksek sıcaklıklar”
Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep ise, “İncirde kalite sorunu yaşanmasının en büyük nedeni Haziran ve Temmuz ayındaki sıcaklığın 45 derecelere çıkması. Küresel ısınma ve iklim değişikliği ile sıcaklıklar artmaya devam ettikçe üretim bölgelerini değiştirerek dengeleyeceğiz” dedi.
EKMİB Başkan Yardımcısı Yusuf Gabay da, “İncir stratejik ürünümüzdü son 5 senedir prestij ürünümüz oldu. Yıllar geçtikçe ürünün kalitesini artırıyoruz. Türk incirini prestij ürün olarak satmak istiyoruz. İncirde ovadan dağa doğru bir kayma var. Şuan yüzde 70’i dağda, yüzde 30’u ovada yetiştiriliyor. İyi Tarım Uygulamaları ile bu riskleri bertaraf etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Aydın’da insanların refahını bu ürünün belirlediğini anlatan EKMİB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Göksan ise, “İncirdeki aflatoksin ve okratoksinin insan sağlığı açısından risk yaratması için bir kişinin günlük 50 kilo incir tüketiyor olması lazım, bir kişi günde 300 gr incir tüketiyor. Aydın’da sabah öğlen akşam incir yiyor insanlarımız 100 yaşına kadar yaşıyorlar” dedi.
35 bin ailenin geçimini incirden sağladığını söyleyen EKMİB Denetim Kurulu Üyesi, Fatma Behit de dünyada kuru incir talebinin yüzde 60’ının Türkiye tarafından karşılandığını anlattı.