YENER KARADENİZ / İSTANBUL
Hazır giyim sektörü, 2022’den bu yana hem ihracatta hem istihdamda önemli oranda düşüş yaşıyor. Son iki yılda istihdam kaybı tekstil ile birlikte 300 bine yaklaşırken ihracat kaybı ise tepe nokta olan 2022’ye oranla yüzde 10’u aşmış durumda.
Sektörde 2 yıldır devam eden daralmanın 1980’li yıllardan bu yana görülen en uzun süreli daralma olarak kayıtlara geçtiğini dile getiren Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, “Türk hazır giyim sektörü ihracat pazarlarında artık sadece pahalı değil, çok pahalı hale geldi. Rakiplerimizden yaklaşık yüzde 60 daha pahalıyız. Artık sermayemiz de kaynağımız da kalmadı” dedi.
Hazır giyim sektöründe yılın 9 ayının değerlendirildiği toplantıda konuşan Kaya, kan kaybını durdurmak için finansal desteğe ve maliyet düşürücü programlara ihtiyaç duyduklarını belirtti. Kaya, “2 yıla yakın süredir daralma yaşıyoruz. Pandemi dönemi dahil daha önce böyle bir dönem yaşamamıştık. Ağustos 2022’de 738 bin olan istihdam yüzde 15,3 düşüşle 625 bine indi. Üretim yüzde 17 daraldı. Kapasite kullanım oranları yüzde 50’lere geriledi. Kârda daha yüksek oranlı bir kayıp var” diye konuştu.
Eylül 2023’te 1,56 milyar dolar ihracatın bu yılın aynı ayında 1,65 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirten Kaya, 9 aylık ihracatın ise yüzde 8 düştüğünü belirtti. Son çeyrekte kısmen iyileşme beklediklerini anlatan Kaya, yılın tamamında ise yüzde 6-7 düşüş ve 18 milyar dolar ihracat öngördüklerini anlattı. Kaya, 2025 içinse istihdamdan ihracata kadar birçok alanda yüzde 5 daralma yaşanabileceği öngörüsünde bulundu.
“Kârsız hatta zararına satıyoruz”
TGSD Başkanı, “Alım gruplarının fiyat baskısı karşısında başka şansımız kalmadığından mecburen fiyatlarımızı aşağı çekiyoruz. Birim fiyatlarımız geçen seneye göre yüzde 3 civarında düştü. Sektör olarak kârsız hatta bazen bir miktar zararla mal satıyoruz” diye konuştu.
Kaya, sektörü çıkmazdan çıkaracak taleplerini şöyle sıraladı: “Öncelikle orta-uzun vadeli finansal destek programlarına ihtiyacımız var. Kurun enflasyon derecesinde artması yönünde beklentimiz bulunuyor. Asgari ücretin OVP’deki yeni dönem enflasyon hedefi ile belirlenmesi. Maliyetlerimizi ancak bu şekilde dengeleyebiliriz. Aksi durumda sektör olarak sermayemiz de kaynağımız da kalmadı” diye konuştu.
“Yeşil dönüşüme yatırım yapamıyoruz”
TGSD Başkanı Sanem Dikmen de sektör Türkiye’de ayakta kalma mücadelesi verirken dünyanın gündeminde sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşümün olduğunu kaydetti. Dikmen, “Alım grupları artık üreticileri enerjiden suya, iş güvenliğine kadar birçok alanda skorluyor ve tercihlerini buna göre yapıyor. İyi skorlara ulaşamayanın oyunun dışında kalacağı bir sürece ilerliyoruz. Dijital ürün pasaportu da sektörün gündemindeki diğer önemli konu. Aslında biz de Türk hazır giyim sektörü olarak son bir buçuk yıla kadar yeşil dönüşüme en hazır sektörlerden biriydik. Ancak şu anda mevcudiyetimizi korumaya odaklandığımız için bu alana yatırım yapamıyoruz” açıklamasında bulundu.
İthalat yılı 3,6 milyar dolar ile kapatacak
TGSD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, “2025 faiz indirimlerinin etkisi ile başlayacak. Bu hem tüketici hem de ihracat açısından önemli bir potansiyel. 2,5 yıldır yüksek faiz altında ezilen tüketim harcamaları toparlanma potansiyeline sahip. Ancak ABD seçimleri sonucunda korumacılık önlemleri artabilir” dedi. Türkiye’de ithalatın da arttığını belirten Can Fuat Gürlesel, “Son açıklanan rakamlara göre 2022’de 2,6 milyar dolar olan hazır giyim ithalatı 3,2 milyar dolara çıktı. Bu yılı 3,6 milyar dolar ile kapatacağız” diye konuştu.
Yeşil dönüşümde de rekabetçiliğimiz düşük
TGSD Başkan Yardımcısı ve Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu (IAF) Başkanı Cem Altan, “Türkiye hazır giyim ihracatında dünyada 5’incilik 6’ıncılık arasında gidip geliyor. Bizim en büyük dezavantajımız fiyat tutturamamamız. Tüm rakiplerimizde sorunlar var, sadece Hindistan iyi gidiyor. 10 yıl içinde ihracatı 100 milyar dolara çıkararak Çin’e rakip olmak istiyorlar. Ancak bu ortamda Türkiye’nin durumu çok iç açıcı değil. Bizim bir an evvel rekabetçi olmamız lazım. Yeşil dönüşüm uygulanmaya başladı. Ürünlerin karbon ayak izi ölçülecek. Sınırın üstündekilerden vergi alınacak” şeklinde konuştu.