Rekor seviyedeki güneş enerjisi kurulumlarından artan elektrikli araç satışlarına kadar, dünya birçok yönden küresel ısınmaya karşı mücadeleyi hızlandırıyor. Yine de bu yıl yeşil dönüşümü sekteye uğratmayı bekleyen kara bulutlar dolaşıyor.
ABD’den Japonya’ya, veri merkezleri yapay zeka için daha fazla elektrik talep ettikçe güç talebinin de önemli ölçüde artması bekleniyor. Bu durum, bazı kamu kuruluşlarının fosil yakıtlı elektrik santrallerinin aşamalı olarak kapatma planlarını erteliyor. Aynı zamanda nükleer enerjinin de yeniden canlanmasına neden oluyor.
ABD’de yeniden başkan seçilen Donald Trump seçim kampanyası sürecinde açık deniz rüzgar projelerine son vereceğine ve ülkelerin küresel ısınmayı ideal olarak 1,5C ile sınırlamasını öngören Paris Anlaşması’ndan vazgeçileceğine söz vermişti. Analistler 2024’te %35 büyüyen güneş enerjisi pazarının bu yıl yalnızca %11 artmasını bekliyor. Yine de güneş enerjisi, 2025 yılında dünya çapında şebekelere eklenen en büyük yeni üretim kaynağı olmaya devam edecek.
Kömür kullanımı 2027’ye kadar rekor seviyede kalacak
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) geçen ay yaptığı açıklamada, kömür tüketiminin en az 2027 yılına kadar rekor kırmaya devam edeceğini bildirdi. Birçok Batı ülkesinde kömür talebi düşerken, Hindistan ve Çin’de yakıt kaynağına yönelik artan iştah bunu dengelemeye fazlasıyla yetiyor. Diğer taraftan kamu hizmetleri, fabrikalar, evler, elektrikli araçlar, ısınma özellikle de veri merkezleri ve yapay zeka üreticileri elektrik talebinde sürpriz bir artışa neden oluyor.
Bazıları için, gaz ve kömür santrallerinin güvenilirliğine yöneldikçe yeşil dönüşüm askıya alınabilir. Başkan Joe Biden’ın Enfl asyon Azaltma Yasası ABD’de bir iklim teknolojisi patlamasını körükledi. Trump’ın dönüşüyle birlikte birçok girişimci işlerini nerede kuracaklarını yeniden gözden geçiriyor.
Karbon azaltıcı teknolojilere yönelik devlet desteğinin zayıflaması ihtimali, bazı şirketleri ABD’deki genişleme planlarını ertelemeye, yurtdışındaki fırsatları keşfetmeye ve hatta yeni bir ev arayışına girmeye teşvik etti. Plastik üretimi ve tüketiminin azaltılması ve bu malzemede kullanılan tehlikeli kimyasalların yasaklanması için dünyanın büyük bir bölümünden artan bir ivme var. Geçen yılın sonlarında yasal bağlayıcılığı olan bir anlaşmanın hazırlanması amacıyla BM nezdinde yürütülen görüşmeler, Suudi Arabistan ve Rusya’nın da aralarında bulunduğu küçük bir grup petrol üreticisi ülke tarafından engellendi ve bu yıl yeniden başlaması planlanıyor.
Bloomberg analisti Aaron Clark, “Uzlaşmayla yürütülen BM sürecinden hayal kırıklığına uğrayan 100’den fazla ülkeden oluşan ve sayıları giderek artan bir grubun, kendi ülkelerinde plastik kullanımını büyük ölçüde azaltmak için kendi çabalarını başlatmasını bekliyoruz” dedi.
Elektrikli araç ateşi dünyanın bazı bölgelerinde sönmüş durumda. BloombergNEF’in bu yıl küresel olarak satılan tüm elektrikli araçların %65’ini temsil edeceğini tahmin ettiği Çin’de ise durum pek farklı değil. Elektriğe geçiş, ülkenin en büyük petrol şirketinin en yüksek talep tahminini beş yıl artırarak 2025’e çekmesine yol açtı ve analistler bundan sonra keskin bir düşüş bekliyor. Bu OPEC için kötü bir haber çünkü Çin bu yüzyılda küresel tüketim artışının yarısından fazlasını oluşturdu.
Nükleer enerjiye olan ilgi yeniden artıyor
Nükleer enerji yeniden canlanıyor. Avrupa’da, küresel ısınma ve Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı sırasında enerji kaynaklarının güvenliği konusundaki endişeler, atomların parçalanmasıyla açığa çıkan enerjiye olan ilginin yeniden artmasına yol açtı. ABD’de dev teknoloji şirketleri iklim dostu bir güç kaynağı olarak nükleere yöneliyor.
Bloomberg analistlerinden Jonathan Tirone ve Will Wade konuyla ilgili olarak, “Kapanan bazı büyük nükleer santrallerin yeniden faaliyete geçmesine ilişkin daha fazla haber duymayı ve halen geliştirilmekte olan ancak daha küçük ve kurulumu daha kolay olması beklenen yeni nesil reaktörlere olan ilginin artmasını bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
■ Okyanus madenciliği çevresel sorunlar oluşturabilir
Madencilik şirketleri yıllardır gözlerini gezegendeki en büyük maden yataklarını barındırdığı tahmin edilen derin okyanuslara dikmiş durumda. Derin deniz madenciliğini denetleyen BM’ye bağlı kuruluş bu yıl, bu tür faaliyetlerin uluslararası sularda devam etmesine izin verecek düzenlemeleri sonuçlandırmayı hedefliyor.
Çin, Pasifi k’teki ruhsatlı alanlarından birine temmuz ayında bir test deniz dibi madencilik makinesi yerleştirmeyi planlıyor, Japonya ise karasularında madenciliğe başlayacağını söylüyor. Bilim insanları, eşsiz derin deniz ekosistemleri hakkında çok az şey bilindiği için madenciliğin yıkıcı çevresel sonuçları olabileceği konusunda defalarca uyarıda bulundu.