Leyla İLHAN
Artan fiyatlar ve kira artışlarına gelen yüzde 25 kısıtlaması ilk 5 ayda konut satışlarını düşürürken, yeni konut üretimini de frenledi. Yatırımcı yönünü dövize çevirirken, seçim sonrası oluşturulan yeni ekonomik politikalarla birlikte, dövize kayan yatırımcının yıl sonuna doğru yeniden gayrimenkule dönebileceği ifade ediliyor. Dövizdeki baskılamanın kalkmasıyla konut üretiminde kısmen daha öngörülebilir ortam oluşacağı vurgulanıyor.
Yeni ekonomi politikalarının sektör üzerindeki etkileri hakkında değerlendireme yapan Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan Akdoğan, yeni dönemde para politikalarında sıkılaştırma, mevduat faizlerinde artış beklediklerini belirterek ,“Dövizdeki yükseliş biraz daha gidecek gibi görünüyor. Aynı zamanda konut kredilerine erişim zorluğu var ki, erişilse dahi bugünkü kredi oranları herkesin ödeyebileceği seviyelerde değil. Dolayısıyla sektördeki yavaşlamanın devam edeceğini düşünüyorum” dedi.
Konut kredi faizleri değişmediği takdirde aylık satışların 100 binin altına kalacağını öngören Akdoğan, “Son iki yılda aylık satışlar 120-130 bandına gelmişti. Bu yılı 1 milyon ya da biraz üstü bir satışla kapatmak mümkün. Geçen yıla göre yüzde 20-30 düşüş olabilir” yorumunda bulundu. Dolar, altın ve KKM’de olan paranın belli bir doygunluğa erişmesi halinde yeniden gayrimenkule döneceğini ifade eden Akdoğan, kredi musluklarının biraz daha açılması ve piyasanın olgunlaşmasıyla bu süreçlerin yıl sonuna doğru gerçekleşmesini beklediklerini kaydetti.
Konut fiyatlarında düşüş beklemediğini, ancak enflasyonun altında bir reel getiri tahmin ettiğini belirten Hakan Akdoğan şöyle konuştu: “Dövizdeki yükselişe bağlı olarak enerji maliyetleri artacak. Bu da maliyet artışlarını getirecek, ayrıca asgari ücrete gelecek zam da maliyete yansıyacak. Mevduat faizlerinin talep göreceği bir dönem gibi duruyor. Yatırımcıların buraya yönelmesi olası.”
“Yaptırımlar yatırımcıyı ürküttü”
Belirsizliklerin bitmesiyle piyasaya öngörülebilir bir ortam geldiğini anlatan Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Başkanı İsmail Özcan, “Gayrimenkul yatırımcısı istikrarlı ortamı seviyor. Faizden kaçan, dolarda bir miktar daha durup orda karını realize ettikten sonra, yine gayrimenkule gelecek düşüncesindeyim” dedi. Kira gelirini konsolide eden düzenlemeleri hatırlatan Özcan, “Kiraya yüzde 25 sınırı getiren düzenlemenin uzatılması, fazla kira artışlarına hapis cezası getirilmesi gibi yatırımcıyı ürküten birtakım adımlar var. Bu nedenle yakın zaman için çok iyimser olmamak lazım” yorumunda bulundu. Sene sonuna kadar yatırımcıların süreci izleyeceğini aktaran Özcan, “Ancak gelecek yıl gayrimenkul sektörüne geri dönüş yaparlar” diye konuştu.
İstanbul Emlak Brokerleri Kooperatifi Başkanı Ulvi Özcan da “Uzun zamandır piyasalarda seçim durgunluğu ile birlikte dövizin artacağı beklentisi vardı. Yakın geçmişte faizlerin oranları cazip olsa da kredi kullanım miktarı yeterli olmadığı için satışlar çok düşmüştü. Şimdi de dövizin yükseleceği beklentisi yatırım sahiplerini veya ev alacak küçük tasarruf sahiplerini bekleme moduna soktu. Yakında politika faizleri ve beraberinde mevduat ve kredi faizlerinin de yükselmesi bekleniyor. Bu durum piyasayı daha da durduracak” yorumunda bulundu.
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım da, “Herkes kendine göre bir marj koyunca fiyatlar olmadık rakamlara çıkıyordu. Bu alınan kararlarla birlikte herkes hesabını kitabını bilecek. Burada artık bir denge oluşacak. Şartları belirli bir döneme giriyoruz” diye konuştu.
“Tahmin edilebilir ortam oluştu”
Seçim nedeniyle bekleyen projelerin artık start almaya başlayacağını belirten Epos Gayrimekul Yönetici Ortağı Neşecan Çekici, “Burada en büyük problem maliyetti. Maliyetler öngörülemiyordu. Şimdi artık daha tahmin yapılabilir bir seviyeye geldi. Önümüzdeki dönemde geçtiğimiz yıla göre çok hızlı üretim olur” dedi. Konut kredisi çıkmadığını söyleyen Çekici, “300-500 bin TL’lik kredi ile işi çözmek imkansız. İnsanlar evini satarak ev alma yoluna gidiyor” dedi.
Döviz kurunun belli bir seviyeye gelince buradan bozdurup konut alma yoluna gidileceği görüşünü paylaşan Çekici, kurun artmasıyla yabancıların ve gurbetçilerin de daha rahat olmasını beklediklerini söyledi. Depremden dolayı güvenli konut arayışı olduğunu belirten Çekici, konut satışlarının yıl sonunda 1 milyona ulaşacağını ifade etti. Çekici, yaşam amaçlı alımların da ağırlıkta olacağını belirtti.
Kamu özel işbirliği ile artık ucuz arsa üretmenin önemine de değinen Çekici, “Böylece erişilebilir konut üretmek mümkün olabilir” dedi.
Üretim üst gelire yönelik
Üretim tarafında gözle görülür bir artış olmadığını ifade eden Hakan Akdoğan, lansmanları yapılan projelerin belli bir ekonomik kesime hitap ettiğini görüşünü savundu. Akdoğan, “Kime satacağım endişesi var çünkü mevcutta erişilebilir konut üretilemiyor. Bugün 75-80 metrekarelik 2+1 bir daire 3,5 -4 milyon TL’den aşağı satılamaz” dedi. Bu nedenle müteahhitlerin de vatandaşın alım gücünün yükselmesini beklediğini aktaran Akdoğan, “Satılacağına inanırsa yapar. Şu anda nakitle satışın olduğu bir dönem. Ancak parası olan da mevduat faizlerinde yüzde 30’ların konuşulduğu bir dönemde parasını faizde değerlendiriyor” dedi.