Devletlerin ve özellikle yerel yönetimlerin kararları, bireylerin satın alınabilir ve içinde yaşanabilir konut sahibi olmalarına önemli ölçüde etki ediyor. Son yıllarda çoğu OECD ülkesinde konut fiyatları hızla arttığından, konut sahibi olmak birçok hane için zorlaştı ve bu da konunun güncel politika tartışmalarının ön sıralarda yer alması sonucunu doğurdu.
Özellikle düşük gelirli haneler, kiracılar ve gençler üzerinde konunun etkisi daha yoğun fark ediliyor. OECD, birçok ülkede yerel yönetimlerin, sosyal konut sağlaması, arazi kullanım düzenlemeleri yapmaları ve emlak vergilendirmesi dahil olmak üzere konut politikası sorumlulukları önemli hale getirdiğini belirtiyor.
Birçok gelişmiş batılı ülkede gelir ve servet eşitsizliği son yıllarda artmaya başladı. Bir tarafta ultra zenginler çıkarken, diğer tarafta orta gelir gruplarının gelirleri azalmaya başladı. Bu durum, artan gelir eşitsizliği dolayısıyla konutlar üzerindeki emlak vergileri artırılmalı mı yoksa azaltılmalı mı sorularını beraberinde getirdi.
Devletlerin bu soruya yanıtları farklı oldu. Aşağıdaki Tabloda gayrimenkuller üzerinden alınan vergilerin OECD üyesi ya da gözlemcisi olan ülkelerde GSYH’ya olan en güncel (2021) oranı yer alıyor.
Örneğin Norveç, son yıllarda emlak vergisini gayrimenkulün değerine göre dik artan oranlı hale getirdi. Özellikle yerel yönetimler açısından gayrimenkullerin gerçek değerleri üzerinden alınan, artan oranlı vergiler, yerel yönetimlerin konut gereksinimlerinin karşılanması görevlerini yerine getirilmelerinde daha etkin rol oynuyor.
Türkiye’de emlak vergi gelirlerinin GSYH’ya olan oranı yüzde 0.968 ve bu oranla Türkiye 38 ülke arasında 27’nci sırada yer alıyor. Türkiye, 2019 yılında Emlak Vergisi Kanunu’nda değişiklik yaparak bina vergi değeri (2023 yılı için) 9 milyon 967 bin TL’nin üzerinde olan konutlar için değerli konut vergisini başlattı. Ancak bu vergiyi toplama yetkisini, emlak vergisinin 1986 yılı öncesi uygulamasında olduğu gibi merkezi idareye verdi. (1986 yılında vergi reform yapılarak emlak vergisini toplama yetkisi, merkezi idareden alınarak belediyelere verilmişti.) Bugün itibariyle değerli konut vergisinden istenilen vergi geliri toplanamıyor. Bütün dünyada konut fiyatları ve kiraların tartışıldığı bir dönemde TÜRMOB, Türkiye’de gayrimenkul değerlemesinin gerçek değerlerine yakın yapılması, değeri yüksek konutlardan daha fazla vergi alınması ve bu gelirlerin düşük gelirlilere konut sağlanması için harcanmasını önermektedir.