TÜİK, 1991 – 20204 arası büyük ve küçükbaş hayvan sayıları ile birlikte, ırk dağılımını da açıklıyor. Bu verilere göre büyükbaşta “yerli” ırk payında dramatik bir düşüş var. 33 yılda yerli ırkın payı yüzde 56’dan yüzde 6’ya düştü.
Bu trend sürerse 10 yıla kalmaz sıfırlanacak sanılabilir ancak, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü bu ırkları tescil ederek koruma altına almış durumda. Yerli ırk payı sıfıra giderken, “kültür” ve “kültür melezi” ırklarının payı da aynı hızla yükseldi. Böylece yerli – kültür ve kültür melezi payları tersyüz oldu.
Kültür ırkının payı yüzde 10’dan yüzde 49’a, kültür melezi ırkının payı yüzde 34’ten yüzde 46’ya çıktı. Değişimin temelinde yerli ırkların et ve süt verimi bakımından düşüklüğü yatıyor. 2024 verilerine göre büyükbaş hayvan varlığı sayısı (manda hariç) 16 milyon 824 bin. Bunun 8,2 milyonu kültür, 7.7 milyonu kültür melezi iken sadece 941 bini yerli.
Kültür ırkı payı yıldan yıla artmakla birlikte, 2002 yılından 2008’e kadar sert bir yükseliş göstermiş ve yüzde 19’dan 33’e gelmiş görünüyor. 2008 – 2014 arasında da yüzde 33’ten yüzde 43’e gelmiş. 2024 itibariyle yüzde 49. Asıl yükseliş bu ırkta görünüyor. Kültür melezi ırkının payı da artmış ancak bu kadar hızlı değil.
Türkiye’de halen yetiştiriciliği yapılan yerli sığır ırkları şunlar: Yerli kara, Boz ırk, Güney Anadolu Kırmızısı (GAK), Yerli Güney Sarısı, Doğu Anadolu Kırmızısı (DAK) ve Zavot. Kültür ırkı “özel koşullar altında geliştirilmiş, ekonomik öneme sahip tekli veya çoklu verim açısından üstün ırklar” olarak tanımlanıyor. Yerli olmayan, ithal edilerek doğrudan besiciliği yapılan veya aşılama yoluyla kültür ırklarının elde edilmesinde en çok Angus, Hereford, Limuzin, Şarole, Belçika mavisi, Brangus vb. ırklar yaygın. Türkiye’de et ihtiyacı daha çok kültür ırkı erkek buzağıları, kültür yerli ırk melezleri, kombine verimli ırklardan ve besi ağırlıklı sığır ırklarının ithal edilerek yetiştiriciliği yapılması yoluyla ya da bu ırkların spermasının ithal edilerek suni tohumlama yöntemi ile karşılanıyor. Her yıl birkaç milyon suni tohumlama gerçekleştiriliyor.
Merinos ve kıl keçisinden iyi haber
Küçükbaş hayvan varlığında uzun zamandır Türkiye’de üretimi, besiciliği olan Merinos dahil yerli ırklar hâkim. Kültür veya melez ırk yok. Küçükbaşta iyi haberler de var kötü haberler de. İyi haber Merinos sayısı 2002’te 700 binle dibi gördükten sonra hızla artarak 2024’te 4 milyon 200 bini bulmuş. Bir başka iyi haber kıl keçisi sayısı 10 milyon seviyelerinden, 2009’da 5 milyonun altına düştükten sonra tekrar toparlanarak 2014’te 10 milyonu geçmiş. Kötü habere gelince… Tiftik keçisi sayısı 1991’de 1 milyonun üstündeyken 2009’da 150 bini altını görmüş. 2024 itibariyle 202 bine yükselse bile 1991 rakamının 6’da 1’i düzeyinde kalmış.
■ At, eşek, manda katır ve domuz besiciliğinde büyük gerileme
Son 33 yılda manda sayısı yarıdan çok düştü ve 162 bine geriledi. At sayısındaki düşüş daha büyük oldu. 1991’de 500 bine yakın at varken 2024 itibariyle bu sayı 70 bin 360. Eşek sayısı 1 milyon civarından 65 bine geriledi. Katır sayısı 192 binden 13 bin 856’ya geriledi. Artık esas olarak deve güreşleri için hobi olarak besiciliği yapılan deve sayısı da 1.914’ten 1.137’ye geriledi. Bir dönem yetiştiriciliği artmakta olan domuz sayısı ise 10 bin 315’ten bin 724’e geriledi.