Eray ŞEN / ADANA
İstikrarsız bir piyasası olan narenciyede geçen yılki üretim patlamasının aksine bu yıl yüzde 30’a varan verim kaybı bekleniyor. Üreticilerin ‘ürün dalda kaldı’ ile ‘ yine verim alamadık’ yakınması arasında gidip-geldiği sürecin sektöre olan yansımalarını Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Şahin Bilgiç ve Yüreğir Ziraat Odası (YZO) Başkanı Mehmet Akın Doğan EKONOMİ’ye değerlendirdi.
ATB Başkanı Bilgiç, tarımda planlama dönemi kapsamındaki uygulamanın 2025 yılında başlayacağını, 2026 ve 2027 ile birlikte üç yılı önceleyen bir süreç olacağını söyledi. ATB olarak yıllardan beri ürün planlamasının önemini anlattıklarını belirten Bilgiç, “Bu verimli topraklarda insanların zarar ettiğini görünce üzülüyorduk. Burada nadas diye bir şey yok; toprak verimli, hava, su var ama ürün para kazanamıyordu, planlama yoktu. Bundan sonra hangi ürün, ne kadar, nerede ekilecekse ona göre planlanacak. Bakanlığımız prim sistemini de buna göre değerlendirmeye başladı. Ben 2025’ten itibaren hem üreticilerin alın terinin karşılığını alacağını, hem de ürünlerin daha kaliteli olacağını düşünüyorum” dedi.
Bilgiç, tarımda ürün planlamasının narenciyeye yansımasını şöyle yorumladı: “Eğimi olmayan, düz yere narenciye ekmeyin, deniyor. Yüzde 6 eğim şartı var ama bizde bu eğimi bulmak çok zor. Bunun özeti şu; doymuşluk var. Şu anda Türkiye’de en fazla narenciye üretilen yer burası. Yarın yine dalda kalacak. Bundan sonra başka ürünleri değerlendirelim. Herkes ezberlemiş, birini narenciye ekti mi herkes ekiyor. Narenciye üretiminde Adana artık sınıra geldi. Bundan sonra ülkenin neye ihtiyacı varsa veya ihracatta ne yapacaksak ona göre ekim-dikim yapalım. Bundan sonra kaynakların israf edilmesinin önüne geçilmesi isteniyor. Dalında kalıyorsa o ürünü ekmenin, dikmenin manası yok. Üretici para kazanacağı ürüne yönlendirilecek. Geç kalmış ama faydalı bir uygulama.”
“Tarıma bakışımızı değiştirmemiz lazım”
Bütün tarımsal ürünlerde iklim değişikliği kaynaklı sorun yaşandığına dikkat çeken Bilgiç, “Bugün kasım ayının 4’ü, sonbaharın son ayı, artık kışa gireceğiz ama hala yağmur yok. Sadece bize has bir durum değil, Türkiye’de yağış yok. Artık, mevsim değişimleri ve kuraklık nedeniyle tarıma bakışımızı değiştirmemiz lazım. Kuraklığa dayanıklı ürünlere yönelmek lazım. Yoksa ciddi sıkıntılar ile karşı karşıya kalacağız. Geçmiş yıllarda bizde fazla olan birçok ürünü böyle giderse dışarıdan almak zorunda kalabiliriz” diye konuştu.
YZO Başkanı Doğan: 800 bin dekarın yüzde 60’ı iki ürün
Yüreğir Ziraat Odası (YZO) Başkanı Mehmet Akın Doğan da Adana’da yaklaşık 800 bin dekar olan narenciye alanlarının yüzde 60’ının ‘mayer’ cinsi limon ile ‘w murcott’ cinsi mandalinadan oluştuğuna dikkat çekti. Belirli ürünlerde aşırı üretimden dolayı yaşanan sorunun yeni dönemde çözüme kavuşturulmasının hedeflendiğini belirten Doğan, “Geç alınmış bir karar. Daha önce alınmalıydı. Amaç Çukurova’da narenciye ekimini azaltmak ve bütün bahçe ürünlerinde daha dengeli bir üretim yapmak” dedi.
Mayıs ayında yaşanan aşırı sıcak ve sonraki aylarda görülen kısa süreli şiddetli yağış nedeniyle narenciye bahçelerinin zarar gördüğünü, sonuçta geçen yılki rekor üretimin aksına bu yıl yüzde 30’a varan verim kaybı yaşandığını aktaran Doğan, “Narenciyede geçen yıl Türkiye toplam üretimi 8 milyon tondu. 3 milyonu iç piyasaya, 2 milyon tonu ihracata gitse, gerisi elimizde kaldı. Bu işin dengeli yapılması lazım ki yeni uygulama bunu sağlamaya yönelik” ifadesini kullandı.
Güncel fiyatlamalara da değinen Doğan, üreticinin elinden portakalın çıkış fiyatının 15-17 lira arasında olduğunu aktararak, “Bu fiyat iyi ancak verim düşük olduğu için üretici yine para kazanamıyor” dedi.
Adana’da narenciye üretimi
Yıllar
| Üretim alanı (dekar) | Üretim miktarı (ton) |
2022 | 722.796 | 744.989 |
2023 | 1.668.211 | 3.113.293 |