DUYGU GÖKSU/İZMİR
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, aralık ayında yüzde 7 ile son iki yılın en yüksek büyüme oranını yakalayan sanayi üretimindeki artışın, KOBİ’ler tarafından algılanamadığını ifade etti.
İZTO’nun şubat ayı meclis toplantısında sanayi üretiminde ulusal verilerde toparlanma sinyalleri geldiğini anlatan Özgener, “Buna rağmen, üyelerimizden aldığımız geri bildirimler bu toparlanmanın henüz özellikle KOBİ’ler özelinde algılanmadığını gösteriyor. Önümüzdeki aylarda satışlarda belirgin bir yükseliş öngörülmediği gibi, mevcut durumun, özellikle enflasyonla ilgili algı nedeniyle zorlaşacağı beklentisi hakim.” diye konuştu.
Diğer yandan satışlardaki azalmanın, stoklarda artışa neden olduğuna dikkat çeken Özgener, “Üyelerimizin ciroları ve gelirleri genel anlamda düşüyor, buna karşılık masrafları ise katlanmış durumda. Özellikle personel giderlerinde yaşanan artışın; yurt dışı satışlarda ve fiyat belirlemede zorluk oluşturduğunu, yurtiçi piyasalarda ise kazancın ancak giderleri karşılayabilecek seviyede olduğunu değerlendiriyoruz.” dedi.
Girdi maliyetleri artarsa rekabet gücümüz düşer
Yapılan işlerden elde edilen gelirlerin kârlı olmadığını dile getiren Özgener, “Bu durumun birçok firmanın kapanma riskiyle karşı karşıya kalmasına yol açtığını analiz ediyoruz. Özellikle döviz kurunun enflasyondaki artışa göre düşük kalması nedeniyle ihracatta sıkıntılar yaşandığını ve 2025 yılında da girdi maliyetlerinin artmaya devam etmesinin iş süreçlerini giderek zorlaştıracağını, dolayısıyla küresel piyasalardaki rekabet gücümüzün azalacağını öngörüyoruz. Bu durumun iç pazarda ithalatın daha cazip hale gelmesine neden olacağı kanaatindeyiz.” diye konuştu.
Türkiye’nin ocak ayında genel ticaret sistemine göre ihracatnın %5,8, ithalatının %9,6 arttığını hatırlatan Özgener, şunları söyledi: “İthalatın ihracata göre daha güçlü bir artış göstermesi doğrultusunda, 2024 Kasım’da 2,7 milyar dolar olan aylık cari açık, Aralık’ta 4,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu gelişmeyi; para politikaları açısından olumsuz bir sinyal olarak değerlendiriyoruz.”
“Ticari kredi faizleri de düşmeli”
Kredi faizlerinin yüksek seyretmesi nedeniyle firmaların nakit akışının zorlaştığını ve birçok işletmenin mevcut ürünleri zararına satma noktasına geldiğini anlatan Özgener, “Buna çözüm olarak, politika faizinin gerilemesine, ticari kredi oranlarının eşlik etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, faiz yükselirken değişken faizli kısa vadeli kredi kullandırıp, faiz düşerken sabit faizli uzun vadeli kredi önerilmesini de doğru bulmadığımızın altını bir kez daha çizmek istiyorum.” dedi.