MERSİN/EKONOMİ
Mersin Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Abdullah Özdemir, ‘pestisit kalıntılı meyve-sebze’ haberlerini ve ihracat pazarlarından iade ürünlerin yurtiçinde tüketildiği iddialarını yorumladı.
Türkiye’deki yaklaşık 55 milyon tonluk meyve sebze üretiminin 5 milyon tonunun ihraç edildiğini kaydeden Özdemir, ürünlerin miktar ve kalitesine zarar veren hastalık ve haşerelerle karşı ‘pestisit’ denen kimyasal ilaçlarla mücadele verildiğini hatırlattı. Pestisit kullanmanın bir tercih değil, zorunluluk olduğunu vurgulayan Özdemir, “Pestisite alternatifmiş gibi sunulan biyolojik mücadelenin kullanım alanı sınırlı. Her hastalık ve zararlıya karşı biyolojik mücadele yapılması mümkün değil. Pestisitlerde zamanlama ve dozaj konusu hayati derecede önemli. Pestisit kalıntısı sorununun temelinde bilinçsiz kullanım yatıyor. Üreticilerimizin bilinçlendirilmesi ve bu konuya azami hassasiyet gösterilmesi gerekiyor. Reçeteye uygun doz kullanımı sorunları asgari düzeye indirir.” diye konuştu.
“Pestisit kullanımında AB ortalamasının altındayız”
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verileri göre; Çin, İsrail, Güney Kore ve Japonya’daki yıllık pestisit kullanımının hektar başına 10 kilogramın üzerinde olduğunu vurgulayan Özdemir, “Hollanda, Belçika, İrlanda, İtalya ve Portekiz gibi ülkelerde yıllık kullanım 5 kilogramı aşıyor. Almanya, Fransa, İspanya, Avusturya, İngiltere gibi ülkelerde de bu rakam 3 kilogramın üzerinde. Türkiye’de yıllık ortalama hektar başına kullanılan pestisit miktarı ise 2,5 kilogramın altında. Ülkemiz Avrupa Birliği ortalamasının altında yer almaktadır.” dedi.
“İadelerin vatandaşımıza yedirildiği konusu doğru değil”
Tarımsal ürünlerin yurt içinde ve ihracat pazarlarında ayrı ayrı analiz edildiğini dile getiren Özdemir, bu işlemler sonrasında ihraç ürünlerinde kalıntı nedeniyle iade edilme oranının binde 1,3 dolayında olduğunu söyledi. Bu oranın dünya ortalamasının altında kaldığını aktaran Özdemir, “İlaç kalıntısı sorunu abartılıyor. İhracat pazarlarımızı oluşturan ülkelerin her birinin kalıntıda farklı standartlara sahip olması en önemli sorunlardan biri. Tüm ülkelerin standartlarına uygun üretim yapmak mümkün değil. İade edilen ürünlerin iç piyasada vatandaşımıza yedirildiği konusu da doğru değil. İadelerin bir kısmı standardı uygun üçüncü ülkelere gönderiliyor, ihraç şansı kalmayanlar ise imha ediliyor. Öte yandan, ülkemizde kalıntı analizi yapabilecek laboratuvar altyapısı örnek gösterilecek seviye ulaşmıştır. Ülkemiz gerçeklerini yansıtmayan yanlış haber ve abartılı yorumlarla tüketicilerimizin tedirgin edilmesini doğru bulmuyoruz.”