Türkiye İş Bankası ile Petrol Ofisi’nin birlikte hayata geçirdiği “Bilim Kuşağı Atölye”lerinden çıkan Roboswords ekibi, Niğde’de seracılık faaliyetleriyle lavanta üretecekleri bir proje geliştirdi.
Sürdürülebilir, kâr marjı yüksek, kendisi ve yağıyla bir ihracat ürünü olan lavanta üretimiyle hayalleri yerel ekonomiye katkı sağlarken, şehirden göçün de önüne geçmek…
6 Şubat depremlerinden hemen sonra; önce deprem bölgesi ardından tüm Türkiye’de hayata geçen Bilim Kuşağı Atölyeleri projesinin amacı, çocukları erken yaştan itibaren bilimle tanıştırmak ve sevdirmek. Ancak henüz 2’inci yılını bile doldurmamışken, projenin bu amacın çok ötesine geçtiğini de eklemek gerekiyor. Atölyelere katılan çocuklara “İleride ne olmayı düşünüyorsun?” sorusunu yönelten FutureBright, yüzde 99’unun hayallerinin de değiştiğini ortaya koyuyor. Birçoğu eğitimlerle birlikte bilim insanı olmak istediğini söylerken, farklı meslek hayalleri olanlar dahi bunu bilimle harmanlayarak yapacaklarını vurguluyor.
İşte bu çocuklardan sadece ikisi Senemsu Kalem ve Tusem Buya. Henüz 7’inci sınıftalar; ancak şimdiden bilim ve teknoloji onlar için bir tutkuya dönüşmüş. Niğde’nin Bor ilçesinde yaşayan ekip, oluşturdukları robotik kodlama takımına “Roboswords” ile sürdürülebilir bir gelecek için bilimden nasıl faydalanacaklarına dair bir proje ortaya koymuş. 2023 yılından bu yana devam ettikleri Bilim Kuşağı Atölyeleri’nde ise öğretmenleri Burçak Ersoy’un da katkısıyla bilim setleriyle tanışmakla kalmamış, aynı zamanda problem çözme, analitik düşünme, yaratıcılık, takım çalışması gibi birçok farklı alanda şimdiden kendilerini geliştirmişler. Atölyenin en büyük faydasını ise “Bilim setleri ile geliştirdiğimiz projeler ile gerçek dünyadaki sorunlarının çözülmesini sağlamayı amaçlıyoruz” diye özetliyorlar.
Gidenler geri dönsün diye…
Projenin merkezinde tarımsal kalkınma ve lavanta var. “İlimiz Niğde ilinde seracılık faaliyetlerini geliştirmek üzere yola çıktık. Tarımsal faaliyetleri böylece dört mevsime yayarak, yerel ekonomiye katkı sağlamayı amaçladık” diyen Robosword ekibi, “Neden lavanta?” sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: “Lavanta, kar marjı yüksek bir bitki. Seracılık faaliyetleriyle birlikte tarım ekonomisi önemli ölçüde gelişebilir. Ayrıca Niğde’nin iklim ve coğrafi koşulları da düşünüldüğünde şehrimiz bir lavanta ihracatçısı konumuna gelebilir. Bitkinin çiçek ve çiçek saplarından elde edilen uçucu yağ, dünyada ticareti en fazla yapılan 15 uçucu yağdan biri. Sadece lavanta değil lavanta yağı da ihraç edebiliriz. Lavanta tarlaları aynı zamanda görsel güzelliğiyle şehrimize turist de çekebilir. En büyük amacımız şehirden göçün önüne geçerken, aksine gelenlerin sayısını artırmak…”
Lavantanın az su tüketimi ile sürdürülebilir tarım için önemli bir alternatif ürün olduğunu vurgulayan ekip, modeli şu şekilde özetliyor: “Bunun için tasarladığımız serada, ısı kaybını en aza indirmek, alan kazanımını maksimum sağlamak adına altıgen yapılar yer alıyor. Tarımın daha verimli ve sürdürülebilir hale getirilmesi adına dikey tarım yöntemi kullandık. Taş yünü ve kenevirden oluşturduğumuz solüsyon ile sera naylonunda ısı geçirgenliğini en aza indirdik. Güneş takip sistemi modeliyle güneş enerjisinden maksimumda faydalanmayı hedefledik. Niğde’de ekimi yapılacak lavanta bitkisi, bölgedeki potansiyeli yüksek güneş enerjisi kullanımı ile entegreli otonom yapılar, su tasarrufu sağlayan yün ip sistemiyle dört mevsimde tarımsal üretim ve hasat verimliliğini artırarak yerel ekonomiye katkı sağlayacak.”
Gelecek hayalleri bilimi dezavantajlı çocuklarla buluşturmak
Ekibin gelecek hayalleri de en az bu proje kadar ilham verici. “Gelecekte, bilimi dezavantajlı öğrencilerle buluşturarak, eğitimdeki eşitsizliklerini ortadan kaldırmayı ve bilimle tanışmalarını sağlamayı hedefliyoruz” diyen Roboswords ekibi, “Bu doğrultuda, yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde projeler geliştirerek, bilimi herkes için erişilebilir hale getirmek istiyoruz. Özellikle, ekonomik konulardaki projelerde yer alarak kendi potansiyellerini keşfetmelerini sağlamayı, onların hayatlarında olumlu bir etki yaratmayı hedefl iyoruz. Bu projelerde, sadece eğitim hayatlarına katkı sağlamakla kalmayıp aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmaya uygun şekilde genel refaha da katkıda bulunmak istiyoruz. Örneğin, çevre dostu projelerle geliştirmelerine ve topluma katkı sağlamalarını planlıyoruz. Bu sayede hem onların bilim ve teknolojiye olan ilgilerini artıracak hem de dünya için daha iyi bir gelecek yaratma yolunda adımlar atacağına inanıyoruz” diye ekliyor. Uzun vadeli hedefl erinin başında ise Niğde’de hayata geçecek bir inovasyon merkezi kurmak var. Bilimle daha fazla genci buluşturmak ve her kesimden fayda sağlamak, onlar için dünyayı daha yaşanabilir bir yer haline getirmek için atılması gereken ilk adım.