FİKRİ CİNOKUR/ANTALYA
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu üyesi Ali Çandır, Şubat ayı meclis toplantısında tarım sektöründe yaşanan sorunları dile getirdi. Tarım arazi kira artışlarının tarımsal üretimi tehdit ettiğine dikkat çeken Çandır, “Her geçen gün artan imar baskısı nedeniyle tarım alanları hızla yok oluyor. Özellikle son birkaç yıldır, arazi sahipleri tarafından uygulanan kira artışlarının tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğini tehdit eder hale gelmiştir. Arazi sahipleri kira artışlarında yatırımlar göz ardı edilerek fahiş kira talep etmektedirler. Talep edilen kira artış oranlarının keyfi olduğunu ve talep edilen kiralarla üretimde kalmanın imkansız hale geldi. Yüzde 41’lik pay ile örtüaltı üretimde Türkiye’nin merkezi konumunda olan Antalya’da tarımsal üretimin sürdürülebilirliği tarım, gıda ve ekonomi politikaları açısından kritik öneme sahiptir. Üyelerimiz, üretimde sürdürülebilirliğin korunması, ticaretin, ihracatın ve yeni yatırım kararlarının olumsuz etkilenmemesi için kiralık tarım alanları için acilen bir düzenleme yapılmasını talep etmektedir.” dedi.
ATB ve sektör paydaşları işbirliği ile yeni Toptancı Haller Yasası hazırladıklarını anımsatan Çandır, “Sektör paydaşlarımızla 5957 sayılı kanunda bazı düzenlemeler yapılmasını, piyasanın işleyişi ve karşılaşılan sorunlar hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Hal Yasası ile ilgili çalışma yaptık. Bu konudaki çalışmamızın son halini TOBB ve Ticaret Bakanlığı’na sunacağız.” diye konuştu.
Maliyetin altında ihracat
Domates başta olmak üzere yaş sebze ve meyve ihracatındaki gerilemenin ana nedeninin döviz kuru olduğunu ifade eden Çandır, şöyle devam etti: “Son iki yıldır devam eden bu gerilemenin bir kısmı döviz kuru kaynaklıdır. Diğer bir kısmı ise girdi maliyet artışlarından kaynaklanmaktadır. Antalya olarak ihracatımızın amiral gemisi olan yaş sebze ihracatımız 2024 yılında miktar bazında yüzde 15, değer bazında yüzde 13 gerileyerek 441 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Gerilemenin temel nedeni rekabetçiliğimizin zayıflamasındandır. İhracatçılar yurtdışı pazarlarda son zamanlarda rakiplerle rekabet edemez hale geldi. İhracatçımız, pazarlarını ve müşterilerini kaybetmemek adına maliyetinin altında fiyatla ihracat yapmaktadırlar. Halbuki bizim ihraç ürünlerimiz belirli standartlara ve fiyat rekabetine dayalı ürünlerdir. Bunun için de içerdeki maliyet yapısı son derece belirleyicidir. Maliyetlerdeki artış hızı, döviz fiyatı artış hızını geçerse ihracat yapmak son derece zorlaşır ve zaten düşük katma değer oranı daha da geriye gider.”
İhracatta yaşanan sıkıntıların sadece fiyat ve maliyet üzerinden okunmaması gerektiğini vurgulayan Çandır, “Bugünlerde yaşamakta olduğumuz zorluklar, çoklu bozucu nedenlerin yıllar boyu birikerek karşımıza çıkardığı bir sonuçtur. Bu çoklu nedenlerin başında da ekonomik bakımdan, yüksek enflasyon, yüksek faiz ve görece olarak düşük kur gelmektedir. Dolayısıyla üretim yapıp ihraç etmenin motivasyonuda her geçen gün gerilemekte, ihracat hızımız yavaşlamaktadır. TİM verilerine göre, ocak ayında ilk kez ihracat yapan firma sayımız bin 90 ile son yılların en düşüğü seviyesinde gerçekleşmiştir.” şeklinde konuştu.
Soğuklar fiyatları etkileyecek
Son bir haftadır yaşanan olumsuz hava koşullarının, yaş meyve sebze ve kesme çiçek üretimi başta olmak üzere tarımsal üretimi etkilediğine dikkat çeken Çandır, “Soğuk hava ürün veriminin düşmesine ve hasat sürelerinin uzamasına neden oldu. Hava şartları nedeniyle arz edilen ürün miktarı azalacak ve bu dönem fiyat artışları kaçınılmaz olacak. Şu ana kadar ketimizde herhangi bir toplu don zararı bildirimi bulunmamaktadır. Narenciye bahçeleri ve tropikal meyvelerde soğuk kaynaklı zararlar gözlemlense de önümüzdeki aylardaki hava koşulları belirleyici olacaktır” dedi.