DUYGU GÖKSU
Türkiye’deki arıcılar iklim krizi ve sebep olduğu orman yangınları nedeniyle son üç yılı verimsiz geçirdi. Daha önce 40 bin tonlara varan çam balı üretimi 2022 yılında 8 bin ton olarak gerçekleşti. Arıcıların bu yıldan beklentisi ise 16 bin ton civarında. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, eskiye nazaran toparlanma olsa da arıcıların Muğla’daki orman yangınlarında kaybettiği 7 bin hektarlık alanın yerine yer bulamadıklarını, yeni alan açılmasını talep ettiklerini ve maliyetlerle başa çıkamadıklarını aktardı. Çiçek balında bu yıl bir miktar düşüş yaşansa da çam balında geçen seneye nazaran toparlanma olduğunu söyleyen Ziya Şahin, “2023 yılında yaklaşık 15-16 bin ton çam balı üretimi olacak. 2019’dan önce çam balı üretimi 40 bin tonlara ulaşıyordu. Son üç yılda iklim krizi ve neden olduğu yangınlardan dolayı ciddi bir gerileme yaşandı. Basra böceği yandı, bitti. 7 bin hektar alanda çam ağaçları yok oldu. Yangının zararları yavaş yavaş atlatılsa da Orman Genel Müdürlüğü yeni alanlar yaratmadı. Türkiye’de arıcılık yeterince desteklenmiyor. Arıcılar can çekişiyor” dedi.
Üç yılda kaybedilen pazarlar geri kazanılacak
Verimsiz geçen yıllarda Türkiye’nin ihraç pazarlarına alternatif ülkelerin girdiğini, bu pazarları geri kazanmanın zaman alacağını belirten Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve bal üreticisi Nedim Kalpaklıoğlu ise, pazar paylarını artırmak için Japonya’ya ve Amerika’ya yönelik çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Geçtiğimiz üç sene hem verimin hem de kalitenin düşük olduğunu ve bu nedenle Avrupa ülkelerinin bal almak için Yunanistan, Arjantin gibi başka ülkelere yöneldiğini dile getiren Kalpaklıoğlu, “Bu sene çam balı kalite açısından da iyi gitti. Üretimin 16 bin ton olacağını öngörüyoruz. İklim koşulları ve orman yangınlarının olumsuz etkileri ihracata da yansıdı. İhracatı yeniden artırmak için çalışmaları hızlandırdık. Şu anda en fazla Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa gibi Avrupa ülkeleri Türkiye’nin çam balını tüketiyor. Beklediğimiz gibi yaklaşık 16 bin ton gerçekleşirse, bunun 9 bin tonunun ihracat için gitmesi lazım. Şu anda bir durgunluk yaşıyoruz. Bunun ilk sebebi Avrupa ülkelerinin alternatif pazarlardan muadil ürün alması, ikinci önemli faktör ise ihracatta fiyat tutturamıyor olmamız” diye konuştu. Alternatif pazarların Türkiye’den daha ucuz olduğunu söyleyen Kalpaklıoğlu, “Döviz kurları şu an ihracatçılar olarak bizim rekabet gücümüzü azaltıyor. Döviz kurlarının iyileşmesi açısından beklemedeyiz. Kalitede ise bu sene rekabetçiliğimiz yüksek olacak. Ülkelerin ellerinde stok var ve fiyatların düşmesini bekliyorlar” dedi.
Maliyeti 150 TL, satışı 100 TL’nin altında
Bu yıl temmuz ayında 128 TL olan bir kilogram balın üretim maliyetinin şu anda 150 TL’ye yükseldiğini aktaran Ziya Şahin, “Üretici, yaklaşık 27 kilogramlık bir teneke balı 2 bin 500 TL’ye satabiliyor. Türkiye’deki arıcıların yüzde 75’i gezgincilik şartlarında üretim yapıyor. 20 bin kilometre yol kat ediyorlar. Gezgin arıcıların varlığında yüzde 50’ye ulaşan düşüş yaşanacak. Devlet bu konuda Arıcı Kayıt Sistemi’ni takip etmeli, arıcılarımızda yaşanan kaybı görecektir. Üretim kayıt altına alınmalı, zenginleştirilmeli, sözleşmeli üretim yaptırılmalı, arıcı suçlanmamalı” ifadelerini kullandı.