FİKRİ CİNOKUR / ANTALYA
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde Borsa’da düzenlenen ‘Tarım Gündem Programı’nda kesme çiçek sektörünün sorunları ve geleceği tartışıldı.
ATB Basın Danışmanı Vahide Yanık moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda Antalya Ticaret Borsası Meclis Üyesi Selçuk Çelebi ve Çiçekçiler Birliği Dış Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Göbüş kesme çiçek sektörünün sorunları ele alındı.
Selçuk Çelebi 14 Şubat Sevgililer Günü nedeniyle Avrupa’ya 75 milyon dal çiçek ihraç edildiğini ve 10 milyon dolarlık döviz geliri sağlandığını söyledi. Yurtdışında daha çok kırmızı karanfilin talep edildiğini belirten Çelebi, İngiltere, Hollanda, Polonya, Romanya, Bulgaristan, Rusya, Gürcistan’ın başta olmak üzere 30 ülkeye çiçek ihraç ettiklerini kaydetti. Yurt içi piyasada olduğu gibi Avrupa’da da alım gücünün düştüğünü ifade eden Çelebi, “14 Şubat’ta Türk sevgililer kırmızı gülü tercih etti. Türkiye’de gül üretimi iklimden dolayı çok fazla yok, bu nedenle Kenya, Kolombiya gibi ülkelerden ithal ediyoruz” dedi.
Çiçek üretim maliyetlerinin arttığını buna rağmen döviz kurunda çok fazla bir değişiklik yaşanmadığını belirten Çelebi, “Euro yıllık artış 11,5 civarında artarken, bizim üretim maliyeler yüzde 100’ü geçti. Bu da ithalatı ucuz hale getiriyor, bizim ürünlerimizi pahalı hale getiriyor. Arazi ve işçi maliyetleri en büyük sorun. Çiçek üretiminde en önemli sorun arazi. Kiraladığımız arazilerin sahipleri yüzde 400-500 artış istiyor. Üretim maliyetler zaten yükseldi, ilacı, gübresi, personel giderleri, yakıtın üzerine bir de fahiş arazi gideri eklendi. Çiçekçinin bunun altından kalkması mümkün değil.” diye konuştu.
Kesme çiçek üretim merkezinin Kepez İlçesi’nde betonlaşma ve kaçak depoların arttığına dikkat çeken Çelebi, “Seralarımız yıllardır su altında kalmazken, betonlaşmanın etkisiyle seralarımızı son yıllarda su altında kalıyor. Bunun nedeni kaçak depo ve yapılaşma. Çiçek serasında işçi bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. Bunun nedenini devletin verdiği sosyal yardımlar olarak görüyorum. Devlet, sosyal yardım adı altında birçok kalemde para veriyor.” dedi.
“12 ay çiçek üretiyoruz, çiçek üretecek alan yok”
Çiçekçiler Birliği Dış Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Göbüş de, Antalya’da çiçek üretiminin 40 yıllık geçmişe sahip olduğunu, bu süre içinde üretimde önemli yol kat edildiğini söyledi. Antalya’nın yayla üretimiyle birlikte 12 ay çiçek üretir ve ihraç eder hale geldiğini belirten Göbüş, “Antalya, çiçekte ihracat odaklı bir kent. Ürettiğinin yüzde 90’ını ihraç ediyor. Türkiye ihracatta hedef pazarlara yakın bir bölge. İhracatı daha da artırılabilir. Tarım alanları ranta yenik düştü. Çiçeği üretecek arazi bulamıyoruz. Arazi probleminin giderilmesi için çiçekçiler olarak Antalya’da organize tarım bölgeleri kurulmasını bekliyoruz. Antalya Ticaret Borsası bu konuda ciddi çalışma yürütüyor, yerel dinamikler de buna destek vermeli. Daha modern seralarda, daha teknolojik yapılarla, daha az iş gücüyle, daha fazla üretimi elde edip Avrupa’da rekabet gücümüzü artırabiliriz.” şeklinde konuştu.
“Uçak kargo pahalı”
Çiçekte hava taşımacılığının zaman bakamından avantajlı, ancak çok pahalı olduğunu dile getiren Göbüş, “Kenya, Kolombiya gibi rakiplerimize göre pazara yakınız, lojistik avantajımız var. Ama uçak taşımacılığında çok pahalıyız. Uzak pazarlardaki rakiplerimize göre uçağa daha fazla para ödeyerek ürünümüzü hedef pazara gönderebiliyoruz. Bu sorun çözülmeli. Türkiye’de çiçek tüketimi düşük. Türkiye’de çiçeğe harcadığımız para ortalama kişi başı 1 Euro’nun altındaydı, şimdi 3 Euro’ya ulaştı, tabi ki bu yeterli değil. İsviçre’de kişi başı çiçek tüketimi 200 Euro civarında. Sevdiklerinize çiçek alın.” dedi.
“İhracat şampiyonuyuz”
Çiçekçiler Birliği Dış Ticaret Anonim Şirketi çatısı altında çiçekçilerin ortak hareket ettiğini anlatan Lütfi Göbüş, “Firmalar bağımsız üretiyor ancak ihracat işlemlerini ortak yapıyoruz. Böylece sinerji yaratıyoruz. O sinerji ile dış pazarlarda daha iyi konumdayız. Her firmanın hazırladığı ürünleri belirli standartlarda hedef pazarlara ulaştırıyoruz. Yüksek miktarda talepleri karşılayabiliyoruz. Her hafta taze, vazo ömrünü kaybetmemiş ürünleri ihraç edebiliyoruz. Süs bitikleri sektörünün ihracat şampiyonuyuz. 2024 yılında da şampiyon olacağız” dedi.