Fikri CİNOKUR
Antalya, son yıllarda “turizm kenti” olmasının hem faydalarını hem de olumsuz etkilerini yaşadı. Salgın döneminde kapanmalar Antalya ekonomisini dibe çekti. Salgın bitince bu kez de rekor büyüme oldu. TÜİK, 2021 yılının gayrisafi yurtiçi hasıla iller verisini açıkladığında, Antalya’nın Türkiye’nin en yüksek büyüme gerçekleştiren ili olduğu anlaşıldı.
Peki Antalya 2022’yi nasıl kapattı? Bunun bazı rakamlarını kısa süre sonra göreceğiz. Açıklanmış rakamlar üzerinden bakıldığında en çarpıcı veri yatırımlar cephesinde gerçekleşmiş gözüküyor. Antalya’da 2022 yılının 11 ayında teşvik belgesine bağlanan yatırım projelerinin değeri Türkiye toplamının yüzde 7’sini geçiyor. Bu rakam 2020’de Türkiye toplamının yüzde 2,1’si, 2021’de yüzde 3,3’ü düzeyindeydi. 2022’de belge alınan 336 projelerin toplam yatırım tutarı 33 milyar lirayken, bu yatırımların 27,8 milyarını turizm ve diğer hizmet iş kollarındaki yatırımlar oluşturuyor. Anlaşılıyor ki pandemi nedeniyle beklemeye alınan projeler yine pandemi sonrası turizmdeki canlanmanın de etkisiyle raftan indirilmiş.
Her 100 evden 30’dan fazlası yabancıya satılmış
Son günlerde Antalya, yabancılara gayrimenkul satışlarında gerçekleşen rekor seviyelerle konuşuluyor. Antalya’da satılan her 100 evden 30’dan fazlası yabancılara satılıyor. Bu, Türkiye ortalamasında yüzde 5! 2021 yılında Antalya’yı 8.7 milyon turist çekti. Bunun 3,5 milyonu Rusya vatandaşlarıydı. Antalya’da en çok ev satın alanlar da onlar.
Tarım son üç yıldır küçülmeye devam ediyor
Antalya aynı zamanda bir tarım kenti. Türkiye sebze üretiminin yüzde 17’sini, süs bitkileri üretiminin yüzde 29,5’ini, Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatının yüzde 19’unu gerçekleştiriyor. 2021’de 580 milyon dolar yaş meyve-sebze ihracatı yaptı. Hükümetin politikaları ve iklimsel gelişmelerin bütün etkilerine açık. Bunun da etkilerini görüyoruz. Kent ekonomisi ile ilgili en olumsuz gösterge, tarımın son üç yıldır küçülmeye devam etmesi. Dikkat çekilen son gelişme ise, “borsaya hücum” yaşanması.
BAŞKANLAR NE DEDİ?
ÜLKE EKONOMİSİNİN ÜZERİNDE BİR BÜYÜME GERÇEKLEŞTİRDİK
ANTALYA TİCARET VE SANAYİ ODASI (ATSO) BAŞKANI ALİ BAHAR
2022 yılı başındaki kötümser tahminlere rağmen turizmde ve ekonomik büyümede beklentilerin üzerinde bir performans yakalandı. Türkiye ekonomisi bu yıl yüzde 5’in üzerinde bir büyüme yakaladı, biz Antalya olarak ülke ekonomisi üzerinde bir büyüme gerçekleştirip pandemi kayıplarını telafi etmeye başladık. Antalya’da nitelikli bir dönüşüm için bir fırsat yakaladığımızı düşünüyorum. Hayatın her alanında Antalya’ya yerleşmiş yabancıları daha sıkça görüyoruz. Bunu sadece konut fiyatlarındaki artışlar gibi negatif yönleri ile ele almamalı, uzun vadede elde edilecek fırsatlar, katma değer, ekonomik ve kültürel zenginlik gibi olumlu taraflarını da düşünelim. Antalya krizin içindeki fırsat ile yüzleşmelidir. Birlikte yaşamayı, birlikte çalışmayı öğrenmeli, ötekileştirmeden, entegre ederek, birlikten kuvvet doğurmalıyız. Bu fırsatı iyi değerlendirdiğimiz takdirde gerçek bir dünya kenti olabilir, müreffeh yarınların hayalini kurabiliriz. Antalya borsaya yöneldi. Son veriler Antalya’dan 102 bin kişinin borsada 22 milyar TL’lik yatırımının olduğunu gösteriyor. Son 2-3 ay içerisinde borsaya Antalya’dan ciddi bir yöneliş olmuştur. Esasen tasarrufların altın ve döviz gibi geleneksel yatırım araçları yerine, sermaye piyasasında değerlendirilmesi olumlu bir gelişmedir. Ancak bunun günlük şans oyunu gibi değil, uzun vadeli, bilinçli ve akılcı bir şekilde planlanmasına dikkat edilmelidir. 2023’e ümitlerle, güven ve heyecanla girdik. Turizmde yeni bir rekor kıracağımız, yatırımlarda yeni bir hamle yapacağımız bir yıl olacağına inanıyorum.
2022 OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN İYİYDİ, RİSKLER ARTARAK 2023’E DEVROLDU
ANTALYA SANAYİCİ VE İŞ İNSANLARI DERNEĞİ (ANSİAD) BAŞKANI AKIN AKINCI
2022 yılı, yılın ilk dönemindeki olumsuz beklentilere göre daha iyi göstergelere tanık olduk ancak riskler artarak 2023’e devroldu. Maalesef bu durum birçok sorunu derinleştirdiği gibi, çözüme dönük adımları da daha karmaşık hale getirdi. Türkiye ekonomisi 2022’yi yüzde 65 enflasyonla tamamladı. Dış ticaret açığı 100 milyar dolara, cari açık 50 milyar dolara yaklaştı. 2021 Kasım-Aralık para politikaları, kur korumalı mevduat nedeniyle kamu bütçesine yük riski meydana getirdi. Para, döviz, bazı mal piyasalarına müdahale nedeniyle fiyatlar denge düzeylerinden uzaklaştı. Faiz ve kur doğru gösterge gerçek fiyat olmaktan çıktı. Enflasyonu kontrol altında tutmak amacıyla faiz artışı yerine kredi kontrolü tercih edildi. Kredi faiz oranının gerçekçi olmayan düzeylere indirilmesi bankalar için faiz riskini artırdı. Yatırımlar gayrimenkul ve borsaya aktı, balonlar oluşumuna yol açtı. Arz eksikliği ve spekülatif talepler yüzde 188 konut fiyatı artışına sebep oldu. Antalya’da yaklaşık yüzde 250 oranında artış yaşandı, barınma sorunu ortaya çıktı. Küresel ekonomide durgunluk ihracatı yavaşlattı. Avrupa’da durgunluk ve enerji fiyatlarında yükseklik dış ticaret dengesi açısından olumsuzdur. Yüksek enflasyona rağmen döviz kurunun yatay kalması, asgari ücret artışı ihracatta rekabet gücünü zayıfl atmaya başladı. Döviz rezervleri cari açık için yetersiz. Cari açık kendiliğinden ortadan kalkmayacak, yabancı sermaye girişini teşvik edecek ekonomik ve siyasi iklim sağlanamadığı takdirde kur şoku veya ani duruş riski artacaktır.
ANTALYA TARIMI TARİHİ BİR KÜÇÜLME YAŞADI
ANTALYA TİCARET BORSASI (ATB) BAŞKANI ALİ ÇANDIR
2020’de Antalya ekonomisi yüzde 24,3 küçüldü. Böyle bir küçülmeyi tarihinin hiçbir döneminde yaşamamıştı. 81 il içinde en fazla küçülen ildi. 2020’de ülke tarımı yüzde 5,7 büyürken, Antalya tarımı yüzde 1,6 küçüldü. Antalya tarımı tarihi bir küçülme yaşadı. Antalya’da hizmet ve ticaret yüzde 42 küçülürken, Türkiye’de bu oran yüzde 5,9’du. 2020 kentimiz ve sektörümüz için tam bir dibe çöküş yılı oldu. 2021’de bu kez de sıra dışı büyüme gösterdi. Ülke ekonomisinin yüzde 11,4 büyüdüğü yılda, biz yüzde 26,5 büyüme ile iller arasında birinci sırada yer aldık. Hizmet ve ticaret kesiminin yüzde 55,8 büyümesi etkili oldu. Yalnız kötü olan, 2020’deki yüzde 1,6’lık küçülmeden sonra tarım 2021’de de yüzde 8,5 gibi rekor bir küçülme daha yaşadı. 2022’de ülke ekonomisi 3 çeyrekte sırasıyla yüzde 7,5 – 7,7 ve 3,9 büyüdü. Biz giderek düşen bir ivme yaşadık. Asıl büyüme ivmesindeki kayıp tarımda oldu. Yılı küçülmeyle kapatacak. Son 3 yıldır belini doğrultamadı. Tarım ne tedarik mallarının ne de sattığı ürünlerin fiyatlarını belirleyemiyor ama maliyetlerine katlanıyor. Maliyetler, gelirin çok çok üzerinde seyretti. Sonuç olarak tarımın serveti eridi ve kredilere de erişemez duruma geldi. Üretim motivasyonunu artırıcı politikaların acilen uygulanması gerekiyor. Destekleme ödemeleri zamanında ve anlamlı düzeyde yapılmalı, krediye erişim kolaylaştırılmalı. Döviz fiyatlarının enflasyon artışının altında kalmaya devam etmesi de üretim performansını düşürecektir. 2023 yılında tarım stratejik sektör olarak tanımlanmalı.