Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, haftanın sohbetinde Trump’ın gümrük vergilerini erteleme kararı ve Almanya’da yaklaşan seçimlerin Euro/dolar paritesine ve piyasalara etkilerini tartıştı. Euro’nun, 1,0575-1,0610 bölgesine kadar bir düzeltme içinde olduğunu belirten Ali Ağaoğlu, ardından tekrar 1 ve altına sarkan yeni bir döneme girileceği öngörüsünde bulundu. Ağaoğlu, ihracatçılara, parite için “hedge” yapmaları önerisinde de bulundu. Almanya’da hafta sonunda yapılacak seçimlerin siyasi istikrar risklerine işaret ettiğini dile getiren Hakan Güldağ, bu durumun parite üzerinde de etki yaratabileceğini kaydetti.
Güldağ: Trump 1 Nisan’a kadar ertelemiş yeni gümrük oranlarını. Bu durum piyasaların epey hoşuna gitti…
Ağaoğlu: Ertelendi, gelmeyecek demek değil ama taç giyen baş akıllanıyor galiba. Diğer taraftan Amerika’daki enflasyon oranları beklentilerin üzerinde geldi. Bunun Fed’in faiz indirim ihtimallerini azalttığı düşüncesi piyasalara yayıldı. O yüzden Amerikan 10 yıllık tahvilleri yine 4,60’ların üzerine çıktı.
Güldağ: Biraz geri çekildi…
Ağaoğlu: Çekirdek enflasyonda dikkate aldığı kalemler çok artmamış. O yüzden de piyasa Fed’in faiz indirimleri halen daha masada beklentisiyle bir miktar pozitif bir seyir izledi, hazır gümrük vergileri de ertelenmişken…
Güldağ: Asıl etki parite tarafında hissedildi görünen…
Ağaoğlu: Dolar endeksi biraz geriledi, 107’nin altına geldi. Parite 1,0470’lerde…
Güldağ: Bir düzeltme mi?
Ağaoğlu: Evet, öyle düşünüyorum. Çünkü ana trendin Almanya seçimleri öncesi ve sonrası Euro aleyhine gelişeceğini düşünen taraftayım.
Güldağ: Hangi aralıkta?
Ağaoğlu: 1,0575 ila 1,0610 bölgesine kadar Euro’nun bir düzeltme içinde olduğunu, o düzeltmeden sonra tekrar “1” ve altına sarkan yeni bir döneme girileceğini düşünüyorum. Çünkü 1 Nisan sonrası tahminim AB’ye de uygulanacak tarifeler olacak. Bir de Avrupa’yı yakından ilgilendiren Ukrayna-Rusya savaşı var. Ne diyorsun o konuda?
Güldağ: Trump pek AB’yi düşünerek hareket ediyor gibi değil. Hatta yokmuş gibi davranıyor. Putin’e, Şi’yi de alalım pazarlığa öyle devam edelim diyor. Financial Times bir çizim koymuş sayfaya; Trump, Putin ve Şi, ellerinde büyük bıçak ve çatallar dünyayı pay ediyorlar.
Ağaoğlu: Trump, Ukrayna’nın kendisini unuttu gibi.
Güldağ: Zelenski kendini hatırlattı. ABD, Çin’e yüzde 10 ilave gümrük vergisi ilan edince, Çin de karşılık verdi ve LNG, petrol ve kömüre gümrükleri artırdığı gibi, ABD’nin teknoloji ürünlerinde yoğun ihtiyaç duyduğu ‘nadir toprak elementleri’ ihracatını kapattı. Ukrayna da ‘bizde var bizden alın’ dedi. Birden bire Ukrayna ile ABD arasında 500 milyar dolarlık olası bir anlaşma gündeme sokuldu.
Ağaoğlu: Türkiye’ye etkisi ne olur? Sektörler ne diyor?
Güldağ: Mesela demir-çelik sektörünün temsilcisi Veysel Yayan, “Yüzde 25 vergi zaten bir bize uygulanıyordu. Şimdi herkese uygulanacaksa bizim için avantaj olabilir” diyordu. Tabii tam bir kestirimde bulunmak mümkün değil. Trump yönetiminde ABD’nin giderek güvenilmez bir ülke haline geleceği endişeleri var. Alışmadığımız bir durumla karşı karşıyayız. Bu bir ‘kazan-kazan’ durumundan çok ‘kaybet-kaybet’ durumuna yol açacak gibi. Özellikle, Trump’ın AB için gündeme getirdiği ek gümrük vergileri Euro Bölgesi’ndeki büyümeyi en az bir puan düşürür deniyor. Bu bizi dolaylı da olsa etkiler. Sen Almanya seçimleri diyordun…
Ağaoğlu: AfD faktörü seçimleri kritik hale getirdi. Öyle görünüyor ki, Almanya’daki seçimlerin sonuçları her ne olursa olsun, zayıflayan bir Avrupa Birliği temasının öne çıkacağı görülüyor.
Güldağ: Almanya seçimleri, Sosyal Demokratlarla Yeşillerin koalisyon hükümetinin çökmesiyle gündeme geldi. Anketlere göre, Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi CDU birinci, Elon Musk’ın da pek sevdiği AfD ikinci parti olacak. Bunun siyasi istikrara yönelik ciddi riskleri beraberinde getirmesi bekleniyor. Her ne kadar CDU, aşırı sağcı AfD ile koalisyondan kaçınıyorsa da, ideolojik ayrılıklar nedeniyle diğer partilerle de istikrarlı bir koalisyon kurması zor. 23 Şubat’ta son yılların en kritik seçimlerinden biri yaşanacak. Dediğin gibi pariteyi etkileyebilir. Bir de Fed’in yıl sonundan önce faiz indirimine gitmeyi tercih etmeyeceği tahminlerinin arttığını da hesaba katarsak…
Ağaoğlu: Her şeye rağmen, piyasalarda tek yönlü hareketler çok nadirdir. Sert hareketler mutlaka düzeltmelerle karşılaşır. Kar realizasyonu, zarar-kes ama illa bir nedenle bir şeyler olur.
Güldağ: Tavsiyen ne olur?
Ağaoğlu: Paritede 1’in altı, 93,60-95,50 bölgesi halen daha resmin içinde. Ama yakın beklentim 1,0575-1,0610 bandı. Eğer 1,06’nın üstüne çıkılırsa dikkat. Çünkü sonra paritenin tekrar aşağıya gelmesinin daha zor olacağı tahminim var. O nedenle 1,06 ve üstü bir yerlerde özellikle Euro bölgesi ihracatçılarının yılın sonuna kadar, TL için değilse bile parite için bir miktar hedge etmelerinde fayda var diye düşünüyorum.
Altınla gümüş arasında illa bir tercih yapacak olursak…
Güldağ: Altındaki yükselişin temel dinamiği nedir sence?
Ağaoğlu: Bana göre Trump’ın bizzat yaratmış olduğu jeopolitik risklerden.
Güldağ: Trump’ın kendisi bir jeopolitik riske dönüştü galiba. Peki gümüşteki hareketi nasıl yorumlarsın?
Ağaoğlu: Gümüş geride kalmıştı. Gümüşün daha pozitif yani altına oranla daha pozitif bir getiri sağlama potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Kritik seviye 34,80-35 dolar seviyeleri.
Güldağ: Peki gümüşün bu düzeye gelmesi altın için ne anlama gelir?
Ağaoğlu: Gümüşte bu seviye altında yeni rekor demektir. Hatırlarsan 3.000 dolar bu sene içinde görülür demiştim.
Güldağ: Yani gümüşte 35 dolar altında 3.000 doları getirir mi?
Ağaoğlu: Getirir. Büyük ihtimalle getirir. Yalnız şunu söyleyelim; altında 3000 dolar teknik bir seviye değil. Psikolojik bir seviye. Çok büyük ihtimalle opsiyon fiyatlamalarında akılda kalsın diye sıkça kullanılan bir seviye 3.000 dolar.
Güldağ: Altında beklentin nedir?
Ağaoğlu: ABD Hazinesi’ndeki varlıkların nakde çevrilmesi gibi konular iyi yönetilmezse çok ciddi aşağı yönlü oynaklıklar olabilir. Ama yakın vadede 35 dolar gümüş, 3050 dolar altın denkliği fena görünmüyor benim gözüme.
Güldağ: Şöyle sorayım o zaman; teknik, konjonktürel, temel taraftan şöyle bütünlüklü baktığında gümüş ve altın arasında nasıl bir tercihin olur?
Ağaoğlu: İkisinden birini tercih edersem gümüşte 33,30’dan 35’e yaklaşık yüzde 5’lik bir hareketten söz ediyoruz. Altında ihtimal ve oran daha düşük. İlla ikisi arasında yatırım yapacaksam, gümüşteki potansiyeli daha yüksek görüp tercih ederim. 35’i geçerse de 39 dolarlar var ufukta. Ancak, Trump’ın yaratacağı jeopolitik riskler aslında bakarsan hep altına yarıyor, gümüş arkada kalabiliyor.
ABD’nin varlıklarını nakde çevirmesi iyi yönetilmezse oynaklığı artırır
Güldağ: Geçen Financial Times’ta çıkan ABD’nin altın rezervlerinin değerinin aslında çok daha yüksek olduğu haberi nasıl etkiliyor?
Ağaoğlu: Trump’ın ve Hazine Bakanı Bessent’in söyledikleri konu önemli. Diyorlar ki, elimizdeki varlıkları monetize edeceğiz.
Güldağ: Yani paraya çevireceğiz diyorlar.
Ağaoğlu: Aynen. Amerika’nın rezervlerinin içindeki altın miktarı da 8 bin ton civarında. Financial Times’da çıkan haber, Amerika’nın bu altın rezervini bilançoya dahil ederken yaptıkları değerlemede onsu 42.2 dolardan hesap edildiğini söylüyor. Yani şu anda altının onsunun 2942 dolara geldiğini düşünürseniz, Amerika’nın 2900 dolarlık muhasebe kaydi olarak bir saklı rezervi varmış. Bu da 800 milyar dolar ediyor. Az buz değil.
Güldağ: Hele bir de nakde çevirecekseniz…
Ağaoğlu: Evet problem de daha çok orada. 800 milyar dolarlık bir varlığı nakde çevirelim dediğinizden itibaren iş sarpa sarıyor. Bu 800 milyarlık bir nakit yarattığı durumda Hazine borçlarını ödediğini varsayarsak, piyasaya büyük bir para çıkışı demek. Borçlarını ödemediği ve yeni borçlanma yerine bu parayı harcamaya başlarsa yine piyasaya para çıkışı demek. Birincisi hızlı, ikincisi yavaş olur ama ciddi bir çıkış sonuçta. Bunun enflasyon yaratacak bir para arzına dönüşüp dönüşmeyeceği tartışılıyor.
Güldağ: Ne çıkar sence buradan?
Ağaoğlu: Amerikan Hazinesi’nin dolayısıyla Fed’in nasıl bir yol izleyecekleri kritik.
Güldağ: Senin tahminin ne?
Ağaoğlu: Tamamen Trump’ın tercihleri önemli. İyi bir iletişim yapmazlarsa, bir sabah kalkıp, ‘Amerikan Hazinesi rezervindeki altını satıyor’ diye bir haber duyabiliriz. O zaman, mesela şu sıra 2935 dolardaki altın çat diye 2535 dolara düşüverir. Tabii repo yaptığı için bir şey değişmeyecek aslında. Fiziki altında veya altın stoğunda bir değişiklik yapmadığınız sürece fi yatı etkilememesi lazım ama iletişim kötü yapılırsa altın fiyatında müthiş bir volatilite olur. Altını çevirdikleri nakdi ne yapacakları ve bunu nasıl kullanacakları çok önemli. Bunun izahı ve iletişimi çok önemli. Öte yandan enflasyon yaratıp yaratmayacağı problemi var. Bunun da Fed politikasına mutlaka etkileri olacaktır.
Güldağ: Varlık denince sadece altın rezervi mi? Diğer varlıkların çevrilmesi ne olacak?
Ağaoğlu: Doğru söylüyorsun. Amerika’nın elinde, Fed’in elinde bitcoinler var bunları rezervlere ekleyecek. Bu da Bitcoin’in legalize olması anlamına gelecek. O da piyasayı coşturacak gibi beklentiler var. Kriptocular aralarında çok konuşuyor bunu. Bu varlıkları paraya çevirme hikayesini kripto paralar üzerinden de yapabilirler. Büyük ihtimalle kriptoyu da önce legalize edip sonra da bu monetizasyona dahil ederlerse piyasaya satabilirler. Veya repo veya benzeri bir enstrümanla nakde değiştirme yoluna gidebilirler. Bunların hepsi belirsizlikler yaratıyor ve piyasalarda anlık oynaklıklara sebep olabilirler. Dikkatli olmak lazım.