Geçen hafta, Lila Kâğıt Genel Müdürü Alp Öğücü’nün temizlik kâğıdı sektörünün selüloz girdisiyle ilgili bilgilerini sizlerle paylaştık. Sektörde yurtiçine dönük değerlendirmeler de bu yazının konusunu oluşturuyor: Tescilli markalarla dışa açılma ve Erzurum’da sürdürülmekte olan yeni yatırımla ilgili beklentileri paylaşıyoruz.
TESCİLLİ MARKALARLA DIŞA AÇILMA
Ülkemizde temizlik kâğıtları sektörü, bugünün koşullarını dikkate alarak yapılandırılıyor. Sektör ilgilileri küresel ölçekte gelişmeleri yakından izliyor; değişmeleri dikkate alarak uyum için gereken önlemleri alıyor. Lila Kâğıt Genel Müdürü Alp Öğücü’ye soruyoruz: “Ülkemizde temizlik kâğıtları üretimi nasıl konumlanmıştır? Özellikle ölçeklendirme bakımından küresel rekabette varlığını koruyan ve geliştiren bir tedarikçi olmayı nasıl sürdürmektedir? Üreticiler arasında bir ihtisaslaşma, işbölümü yapma ve birbirinin alanına girmeme gibi bir yöneliş var mı?”
Öğücü, “Ülkemizde temizlik kâğıtları üretiminin yaklaşık yüzde 85’ini 7 firma gerçekleştiriyor. Üreticiler arasında belli ürünlerde ihtisaslaşma yok. Herkes benzer ürün gamlarıyla piyasada yerlerini alıyor. Kendi ölçeğimizde ‘ürün farklılıkları’ çabaları var. Lila Kâğıt olarak kendi tescilli markalarımızla küresel pazarda konumlanmaya çalışıyoruz. Hijyen ürünlerinde kendi marka-odaklı gelişme stratejimizi uyguluyoruz. Yakın pazarlarda hem bobin kağıt hem de bitmiş ürünlerimizi sunarken, uzak pazarlarda ‘bobin’ satışlarına ağırlık veriyoruz. Uzak pazarlardaki satışlarımızın yarısını bulk satışlar oluşturuyor. Bu noktada müşterilerimizin güvenini kazanmak için istikrarlı tedarikçi olma özenimizden asla taviz vermiyoruz. Bizim verimli ve kararlı tedarikçi olma özenimiz; ithalata dayalı üretim sistemimizde ihracatı yüksek oranlarda tutmamızı gerektiriyor. İhracatımızı ithalatımızdan daha yüksek düzeylerde tutarak sürdürülebilirliği güven altına alıyoruz” diyor.
Alp Öğücü’ye bir başka soru daha yöneltiyoruz: “Temel girdisi İthalata dayalı olan temizlik kağıtları sektöründe net ihracatçı olmayı nasıl sürdürüyorsunuz?”
Lila Kağıt’ın durumunu 4 değişkenle özetliyor Öğücü: “Birincisi, şirketimizin kuruluşundan beri odağında tuttuğu ve iş modelinin temelini oluşturan ihracat- odaklı faaliyetlerimizle; kur riskinden doğal koruma sağlarken, net ihracat pozisyonumuzla dış ticaret fazlası veren yapımızı korumaya ve sürdürmeye önem veriyoruz. Toplam üretimimizde ihracatın payını yüksek tutuyoruz. Örnek vermek gerekirse 2024 yılında toplam üretimimizin yüzde 73’ünü ihraç ettik. İkincisi, küresel pazarda yaygın bir konumlanmaya sahibiz: Amerika’dan İngiltere’ye, Gürcistan’dan Peru’ya kadar 81 ülkede temizlik kâğıdı satışında varız. Üçüncüsü, 2024’ün 9 ayında, ulusal ve uluslararası piyasalarda yaşanan ekonomik zorluklara rağmen 160 bin ton satış yaptık. Satışlarımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 düzeyinde artış gösterdi. Dördüncüsü ise, iç pazarda marka bilinirliğimiz ve katma değerli ürünlerimiz ile Pazar payımızı düzenli artırıyoruz.”
YATIRIMLAR SÜRDÜRÜLÜYOR
Temizlik kâğıtları sektöründe ülkemizde yaklaşık 1 milyon 400 bin ton kapasite yaratılmış durumda. Lila Kâğıt, mevcuttaki 271 bin tonluk brüt üretim kapasitesine ek olarak, SPK tarafından onaylanmış halka arz izah namesinde belirtildiği üzere 35 bin tonluk yeni kapasite yaratmak için 3 milyar liralık bir yatırımı uygulama aşamasında. Alp Öğücü, “Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesi’nin ilk temizlik kâğıdı üretim tesisini ve en ölçekli sanayi tesislerinden birini kuruyoruz. Erzurum’da yatırımını sürdürdüğümüz tesis, sektöre yenilik getirecek.” değerlendirmesini yapıyor.
GES işletmelerini kapsayan yatırımlarıyla ilgili ayırt edici özellikleri de paylaşmasını istiyoruz Öğücü’den. Anlattıklarını özetle paylaşalım:
- Sürdürülebilirlik stratejimizin temel unsurlarından biri, etkin ve verimli enerji yönetimidir. Bu doğrultuda yerli ve milli kaynaklardan üretim yapmaya yöneldik. GES yatırımlarımız, temizlik kâğıtları üretiminin önemli girdilerinden biri olan enerji maliyetlerini etkin yönetmek adına yenilebilir enerji alanına yöneltilmiş oldu.
- Önce Tekirdağ Ergene fabrikamızın çatısında 12,5 MW kapasite ile güneş enerjisi üretimine başladık. Güneş enerjisi sahamız yaklaşık 16 futbol sahası büyüklüğüne ulaştı. Bu kapasite, ülkemizde hatta dünyada tek bir noktada bulunan sayılı kapasitelerden biri… Tesisimizdeki elektrik üretimi yaklaşık 10 bin hanenin tüketimini karşılayacak düzeyde.
- Sektörümüzde enerji tüketiminin önemini kavramak için şu hususa dikkat çekmek isterim: Ağır sanayi kapsamında olan temizlik kâğıtları üretiminde ortaya koyduğumuz mevcut GES kapasitesi, içyapımızda kullandığımız elektrik enerjisinin yüzde 8’ini karşılayabiliyor.
- Farklı lokasyonlarda GES yatırımı yaparak taahhüdümüz olan 50 MW’lık kısmını tamamlamayı, ardından da tükettiğimizin yüzde 50’sini aşacak yatırımlara yönelmeyi hedefliyoruz. Planlanan yatırımlarımız tamamlandığı zaman yıllık ortalama 14 milyon dolarlık dolaylı ithalatı engellemiş olacağız.
- İkinci yenilenebilir enerji yatırımımızı Bitlis’te yapmak için çağrı mektubumuz ve imar iznimiz onaylandı, ÇED onayı aşamasındayız.
- Bitlis’te bu defa yaklaşık 50 futbol sahası büyüklüğünde bir alanda yatırım yaparak 28,1 MW kapasiteli arazi tipi GES’i hızla devreye almak istiyoruz.
ERZURUM YATIRIMININ ÖNEMİ
Erzurum yatırımının özelliklerini paylaşmasını istiyoruz Alp Öğücü’den. Diyor ki:
- 2024 Mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz halka arzın ardından, temizlik kâğıdı sektöründe sürdürülebilir büyüme hedefi ile yeni yatırımlara odaklandık.
- Erzurum; 2018’de araştırmalarına başladığımız, 2022 yılında iş planı tamamlanan bir yatırım yapıyoruz.
- Lila Kâğıt olarak Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesi’nin ilk temizlik kâğıdı üretim tesisini kuruyoruz. Bu aynı zamanda Türkiye’nin doğu bölgesindeki en büyük ölçekli ağır sanayi yatırımlarından biri olacak.
- Türkiye’nin batı bölgelerine yoğunlaşmış bir temizlik kâğıdı üretimi stratejisinin aksine ilk etapta hem Anadolu’nun büyük kısmı, hem de Gürcistan, Azerbaycan, Irak gibi yakın pazarları da içine alan 30 milyonu aşkın nüfusa sahip pazarlara daha hızlı ve daha düşük lojistik maliyetle sevkiyat yapmayı hedefliyoruz.
- Ayı zamanda bölgede sanayiciliğin gelişimi ve istihdama da önemli bir katkı sağlamayı hedefliyoruz.
- Halka arzın hemen ardından inşaatına başlanan ve inşaatı devam eden tesisimizde havalar müsaade ettiği sürece 2024’ün sonuna kadar çalışmalarımızı sürdürmeye kararlıyız.
- 2025’in ikinci yarısında konverting bölümü devreye girecek şekilde planlamamızı yapıyoruz. İlk etapta Tekirdağ Ergene’deki mevcut üretim tesisimizde üretilen bobinler Erzurum’a taşınarak buradaki konverting tesisimizde işlenerek bitmiş ürünlere dönüştürülecek ve dağıtımı yapılacak.
Alp Öğücü sanayi alanında tam yetkili olsaydı nelere öncelik verirdi?
NASIL? Değerlendirmelerini paylaştığı akademisyen, iş insanı ve diğer uygulamacılara klasik sorusunu yöneltiyor: Siz sadece şirketinizde değil aynı zamanda tüm sanayi alanında tam yetkili olsaydınız, neyi nasıl yapar; hangi önceliklere odaklanırdınız? Aynı soruyu Alp Öğücü’ye de yönelttik. Anlattıklarını paylaşalım:
1- OSB’leri yeni bir anlayışla ele alır; arazi tahsislerini, altyapı oluşumlarını, destek hizmetlerini günün koşullarına göre düzenler; rekabet gücünü etkileyen, genel eğilimlerin fırsat ve tehditlerini tam zamanında karşılayan yapıları oluşturan bir politika uygulamasına yönelirdim. Üretim tesislerine yer tahsisi yaparken, iş insanının sermayesini gereksiz işlere bağlamasını önler; üretime odaklanmasını kolaylaştıran yollar bulur ya da yeni yollar açardım.
2- Türkiye, enerji maliyetlerinde daha önceleri Avrupa Ülkeleri üreticilerine göre avantajlı konumdaydı. Bu avantaj zaman içinde yitirildi. Enerji maliyetlerinde rekabet avantajını koruyan ve geliştiren politikalar üretir; enerji maliyetlerinin “yatırımları caydırıcı etkiler yapmasına” izin vermezdim.
3- İşgücü oluşumlarını ve iş yasalarıyla yapılan düzenlemeleri gözden geçirir; günümüz koşullarında ileri teknoloji içeren daha yüksek katma değerli ürünlere geçiş için iş yasalarında doğrudan ya da dolaylı engelleyici etkiler yaratan düzenlemeleri hızla değiştirirdim. Çalışma saatlerini ve kadın çalışanların durumunu özenle ele alır; çalışan motivasyonunu yükseltecek önlemler alırdım.
4- Ülkemizde temizlik kâğıtları sektöründe “yaratılan kapasiteleri” dikkatle izler; ülke ölçeğinde “temizlik kağıtları gelişme stratejisi” belirler; stratejiye uygun biçimde sektöre sermaye bağlanmasının önünü açar ya da kısıtlamaları belirleyerek disiplinli gelişme yaratırdım.
5- Otomasyon yatırımlarının olumlu ve olumsuz etkilerini, dünya genelindeki gelişmesinin hızını ve yönünü özenle izler ve kaçınılmaz olan otomasyon yatırımlarını kolaylaştırıcı politikalar üretir uygulamaya koyardım.