Ayşe Nazmiye UÇA / Datassist Bordro Servisi Yönetim Kurulu Başkanı
▶PwC en çok çalışılmak istenen şirketlerden biri ve biliyorum ki yeni adaylar çok ince elenip sık dokunuyor, bir kısmı vergi bir kısmı denetim istiyor. Bordroyu isteyenler nasıl ayrışıyor?
2800 çalışanımızla, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Eskişehir’de hizmet veriyoruz. Tabii ki öncelikli olarak adayların bir tercih yapmasını bekliyoruz. Ancak PwC olarak biz daha çok yetenekleri doğru yerde konumlandırma üzerine yoğunlaşıyoruz. Çünkü doğru insanı doğru yerde değerlendirdiğiniz zaman her şey çok daha güzel ilerliyor. Yaptığımız iş görüşmelerinde veya üniversite etkinliklerinde bunu özellikle belirtiyoruz. Bu noktada insanların kariyer yolunda nasıl ilerlemek istedikleri önemli. Bordro için başvuran arkadaşları da belirli teknik ve yetkinlikler kapsamında kariyer yolunda değerlendirip tercihleri PwC’den yana olan kişilerle yola çıkıyoruz.
“ÖZNEMİZ HER ZAMAN İNSAN”
▶Doğru bir bordro yönetimi bir şirketin verimliliğini nasıl etkiler, burada insan faktörünün önemi nedir?
Bu çok önemli bir konu. Biliyorsunuz hayatımızda bir pandemi yaşandı, herkes bakış açısını değiştirdi ve buna göre yeniden yapılanmalar oldu. Çalışan maliyetleri konusu da İnsan Kaynakları ve Mali İşler alanında önemli bir rol oynadı. Bu şekilde bakınca da bordro zaman zaman İnsan Kaynaklarının, zaman zaman ise Mali İşlerin altında konumlanıyor. Burada öznemiz ve senaryonun en önemli rolü her zaman insan. Yöneten, düşünen, organize eden, hayal eden ve mümkün kılan kişi işin temelinde insan oluyor.
“YÖNETMEK İŞİMİZİN EN ÖNEMLİ PARÇASI”
▶Bordro, arkaplanında birçok riski barındıran ve organizasyonları birtakım risklerden koruyan bir bölüm. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Etkin bir bordro yönetiminin riskleri azaltacağını düşünüyorum. Yasalar ve vergi düzenlemelerine uygun hareket edildiğinde cezalar ve mali yaptırımlardan kaçınılır.. O yüzden de bunun etkin olarak yönetilmesi çok önemli. Bu risklerin ilk etkisi çalışanlar üzerinde görünüyor ve çalışanlar üzerinde görülen bu etkilere baktığımızda umutsuzluk ve memnuniyetsizlik en çok karşılaştıklarımız. Diğer yandan bordro ekipleri olarak kişisel verilerle işlem yapıyorsunuz, güvenli bir şekilde yönetilmesi önemli. Ve bu verilerin yanlış yerlerde kullanılması da bir risk taşıyor. Globalde ve Türkiye’deki kişisel verilerle ilgili mevzuatlar birbiriyle her zaman paralel olmayabiliyor. Dolayısıyla biz burada her zaman daha kapalı, daha güvenli tarafta kalmayı tercih ediyoruz. Özetle ; kişisel veriler, hesaplama, şirketin repütasyonu gibi birçok unsur var. Bu tek bacaklı bir durum değil, birçok yönden düşünmeniz lazım. Bu risklerin sonucunda anında reaksiyon alıyorsunuz ve o anki mutsuzluk birden herkese yayılabiliyor. Bu süreci doğru yönetmek bordro ekipleri için gerçekten önemli ve işimizin de bir parçası.
▶Yeni başlayan bir adayın doğrudan bordroyla başlaması sizce kariyer anlamında iyi bir başlangıç mı?
Kariyer olarak bordroyu tercih etmek kişiye daha geniş bir çalışma alanı sağlıyor. Her türlü sektörde ya da işletmede mutlaka bir bordro uzmanına ihtiyaç var. Bu da önünüze geniş bir yelpaze açıyor. Bulunmak istediğiniz sektörü, çalışmak istediğiniz alanı, ve yeri seçebilirsiniz. Bordro; iş hukuku, vergi, insan ilişkileri, teknoloji gibi tüm unsurları barındırıyor.
Çoğu bordro personeli belirli bir süreden sonra İnsan Kaynakları alanının farklı taraflarını görmek istediğini belirterek kariyerinde değişikliğe gitmek istiyor.
▶Bu durumla ne sıklıkla karşılaşıyorsunuz?
Bordro, analitik bir bakış açısı gerektiriyor. Siz hem çalışanlardan hem yasal mevzuat kısmından kayıtsız, şartsız sorumlusunuz. Bu bence insanları korkutuyor. Çünkü o koltuğa oturduğunuzda kişinin hak ettiğini doğru verebilme ve olması gerektiği gibi yapabilme sorumluluğunu üstlenmek zorundasınız. Ve kafanızda işle ilgili hiç bitmeyen sorular oluyor. Omuzlarınızdaki bu sorumlulukla hareket etmeniz gerçekten kolay bir şey değil. Eğer bunu göğüsleyebiliyorsanız zaten o kariyer yolunda ilerleyen kişi oluyorsunuz.
Bordro genellikle daha teknik ve süreç odaklı bir alanken İnsan Kaynakları tarafına baktığımızda çalışan ilişkileri, daha organizasyonel gelişim ve stratejik insan yönetimini içinde barındıran daha renkli bir dünya. Siz bordro tarafında buzdağının görünmeyen yüzünü inşa ettiğinizde İnsan Kaynakları biraz daha cazip ve sevimli geliyor.
▶Bordroda sürekli takip gerekiyor, işin içinde artık teknoloji de var. Bu noktada sorumluluğu çok fazla almak istemeyen kişi bu alandan uzaklaşıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Nerede durmak istediğinize karar vermek önemli., , ‘Ben ne istiyorum, neden istiyorum?’ sorularının yanıtı burda önemli bir rol oynuyor. İnsan Kaynakları ve bordro aslında iç içe geçen işler. Siz İnsan Kaynakları tarafında insanı, çalışanların motivasyonu ve iş yerine bağlılığı gibi unsurları göz önüne aldığınızda çalışana doğru şekilde ulaşabilmek için bordroya dokunmak zorundasınız. Ben son zamanlarda tam tersi şekilde İnsan Kaynaklarından bordro tarafına geçmek isteyen kişilerle de karşılaştım. Bordronun İnsan Kaynaklarının altında konumlandığı bir dünyada sizin ne yaptığınızı bilmek ve bunu üst yönetime anlatabilmek, bordroyu bilmekten ve anlamaktan geçiyor..
“BORDRO GELECEĞİ HİÇ BİTMEYEN BİR MESLEK”
▶Oya Özsuna Uyansoy olarak kariyerinize bugün başlıyor olsanız yine bu alanı tercih eder miydiniz?
Oya olarak, bugün sekterümüzün geldiği şartları düşündüğümde cevabım evet olur. Çünkü bugün, önceden uykularımızı kaçıran o rutin ve doğrusal tüm süreçler robotlarla hayatımızı kolaylaştırıyor. Konuşmamızın başında da belirttiğim gibi, yıllar önce PwC’ye stajyer olarak başladığımda, o gün PwC’nin yeteneğimi doğru yerde değerlendirdiğini görüyorum ve bu anlamında kendimi şanslı sayıyorum.
Şirket içinde bordrodan önce farklı alanları görme fırsatım olmuştu. BigFour içerisinde ilk defa bordro ekibini farklı bir uzmanlık alanı olarak ayrıştırarak ayrı bir hizmet olarak sunmaya karar verdik ve kariyer yolum böyle başladı. Sıfırdan bir bölümü kuracak olmak beni çok heyecanlandırdı. O dönemin şartlarında bugün teknolojiyle içinde bulunduğumuz duruma baktığımızda bulunduğum yerden ve 30 sene önce başladığım kariyerimden memnunum. Bugün bizim bordroda rutin dediğimiz, birbirini tekrarlayan, insanların sürekli “Hep aynı şeyi mi yapacağım?” dediği döngüleri robotik sistemlerle çözdük. Bu nedenle katma değer yaratan işleri planlamaya zaman ayırabiliyoruz. İşi yönetiyoruz, hayal ediyoruz, bunları hayata geçiriyoruz. Bunlar çok önemli kriterler ve bence bizim mesleğimizi besleyen taraflar. Bordro geleceği hiç bitmeyen bir meslek, hiç geri kalmadan kendinizi sürekli güncel tutmalısınız. Bu sürekli öğrenme süreci de insanı gerçekten dinç tutan bir şey.
“Şeffaflık ve etik olmazsa olmazlarımız”
▶Bordroda şeffaf olmak ve etik değerler süreçleri nasıl etkiliyor?
Şeffaflık ve etik olmak işimizin önemli bir parçası. Şeffaflık dediğimizde, bir kişi emeğinin karşılığını aldığında onu hesaplamayı, hak edişini doğru bir şekilde verebilmek ve günün sonunda o kişinin emeğinin karşılığını aldığındaki duygusu çok önemli. Devamında tabii ki kişinin bu motivasyonu, adil olarak yönetildiğini düşünmesi şirketlere bağlılığı artıyor. Bu güven duygusunu sağlamak için de şeffaflık önemli bir kriter.
Etik duruş ise, sadece yasalara uygunlukla ilgili değil aynı zamanda iş yerinde adaletin sağlanması ile ilgilidir. Örneğin, ayrımcılık yapmamak, çeşitli ve kapsayıcı olmak, herkese eşit mesafede hareket etmek, içinde bulunduğumuz işin gereği kişisel verilerin doğru saklanması ve olması gerektiği gibi korunması gibi etik sorumluluklar çok önemli. O sebeple şeffaflık ve etik bizim olmazsa olmazlarımız. PwC olarak da bu bizim en öncelikli kurallarımızdan. Kariyer olarak baktığımızda etik ve şeffaf olmak sadece bordro için değil, kariyerimizin her basamağında sahip olmamız gereken profesyonel davranışları kapsar. Şeffaflık ve etik kurallar sizi hep daha yukarı taşıyan, şirket ve kurum kültürünü oluşturan önemli değerlerdir.