Uzaktan çalışmanın ve sanal toplantıların hayatımızı ele geçirdiği bir çağda, fiziksel toplantı odalarının adları neden hâlâ önem taşıyor? Üstelik bu adlar artık sadece “Toplantı 1” ya da “Büyük Salon” değil. Artık adlar daha çok bir hikâye: Hogwarts, Apollo 11, Nemrut, Jazz, Matrix, hatta Kurtuluş. Peki neden? Bu isimlerin arkasında sadece eğlenceli bir seçim mi var, yoksa çok daha derin bir kültürel strateji mi?
Neden isim veriyoruz? Bir odaya karakter yüklemek
Toplantı odalarına isim vermek aslında görünmeyen bir organizasyonel iletişim biçimi.
- Kurum kültürünü yansıtır: Özgürlükçü mü, mizahi mi, tarihî mi, yaratıcı mı?
- Aidiyet ve oryantasyon sağlar: Yeni başlayan biri “Da Vinci” ya da “Nemrut” odasında toplantıya girerken şirketin değerlerini dolaylı biçimde deneyimler.
- Gündelik monotonluğu kırar: “İkna edemediğin yöneticiyi ‘Titanik’ odasında toplantıya çağırmak” gibi küçük ironiler bile işin stresini hafifletir.
- Yaratıcılığı tetikler: “Jazz” adında bir odada yapılan fikir geliştirme toplantısı, kelimenin çağrıştırdığı doğaçlamaya da alan açar.
İsimlendirme sadece bir etiket değil, hikâyedir
Çok etkileyici ofis tasarımlarına sahip şirketlerde bu tür odalar genellikle daha büyük bir kurumsal hikâye anlatımının parçasıdır:
- Dropbox: Ofislerinde toplantı odaları müzik türleriyle adlandırılmıştır ve her biri o türün estetiğiyle dekore edilmiştir.
- Etsy: Brooklyn ofisinde odalar nostalji, el işi ve yerel kültür temalarıyla isimlendirilmiştir.
- Zynga: Odalar video oyun karakterleriyle anılır; şirketin DNA’sıyla bütünleşir.
Bu örneklerde adlandırma, dekorasyon ve işlevsellik bir bütünlük gösterir — yani bir mekân tasarımı değil, marka kişiliğinin fiziksel temsili haline gelir.
Türkiye’den örnekler
- Peak Games: Genç ve dinamik kültürüne uygun olarak odalar oyun karakterleriyle veya yaratıcı çağrışımlarla adlandırılır.
- Getir: Bazı ofis katlarında İstanbul semtlerinin isimleri kullanılır; yerellik öne çıkar.
- Yaratıcı ajanslar: “Kriz Masası”, “Çıkmaz Sokak” veya “Son Şans” gibi isimlerle ironik bir anlatım kurarlar.
Holdingler ve devlet şirketleri: Onursal ve bölgesel isimler
Türkiye’de 70’ler ve 80’lerde büyük holdingler (Koç, Sabancı gibi) genel merkezlerinde toplantı odalarına bazen kurucu isimleri (Vehbi Koç Salonu gibi) veya bölgesel yatırım alanları (Adana, Ereğli gibi) üzerinden isim verirlerdi. Bu tür isimlendirme, genelde hiyerarşik ve kurumsal bir temsil amacı taşırdı, mizah veya yaratıcılık değil.
Otel ve kongre merkezleri: Tarihî ve coğrafî temalar
Büyük oteller ve kongre merkezlerinde 1980’lerden itibaren salonlar genellikle ülke, şehir veya tarihî tema ile adlandırılmıştır: “Efes”, “Topkapı”, “Kapadokya”, “Boğaziçi Salonu” gibi. Kurumsal değil ama toplu alan kültüründe yerleşmiş bu alışkanlık, ofis kültürüne ilham verdi.
Peki ne zaman dönüşüm başladı?
- 90’ların sonunda özellikle teknoloji şirketlerinin ve yaratıcı ajansların yükselmesiyle birlikte bu “odaya ruh katma” fikri eğlenceli, yaratıcı ve çalışan merkezli bir dönüşüm yaşadı.
- 2000’lerin başında Google, IDEO, Pixar gibi şirketler, kurum kültürünü yalnızca politika değil, mekân üzerinden de anlatan bir strateji geliştirdi. İşte bugünkü toplantı odası isimlerinin renkli dünyası böyle doğdu.
Bizim hikâyemiz: Mekânın ruhu odaya yansır
Biz de kendi şirketimizde bu kültürel hikâyeyi yaşatmayı seçtik. Karaköy’deki ofisimizde toplantı odalarımıza “Galata”, “Köprü” ve “Rıhtım” gibi isimler verdik. Bu isimler sadece yön bulmayı kolaylaştırmıyor, aynı zamanda bulunduğumuz semtin tarihî ve coğrafi dokusunu her gün hatırlatıyor.
Yüksek tavanlara ve eskiden kalmış hissi uyandıran parkelere sahip sade ama karakterli iç tasarımımız da bu ruhu destekliyor. Eskişehir ofisimizdeyse, “Odunpazarı” adını taşıyan toplantı odamızla, Anadolu’nun kültürel mirasına selam veriyoruz.
Bu trendin geleceği: Dijital oda isimleri?
Giderek artan dijitalleşmeyle birlikte, bu isimlendirme kültürü fiziksel sınırların dışına çıkabilir.
Zoom toplantı odalarının “Görüşme 1” yerine “Galaksi Beyin” olması, Slack kanallarının “Finans” yerine “Altın Üçgen” olarak kurgulanması, kurumsal kimliğin dijital dünyada da sürdürülmesini sağlayabilir.
2000’lerde başlayan ilginç isimli toplantı odası trendi
Toplantı odalarına ilginç isimler verme kültürü büyük ölçüde Silicon Valley kökenli. 2000’lerin başında Google, Apple ve Pixar gibi teknoloji ve yaratıcı endüstri devleri, sıradanlıktan uzaklaşmak ve kurum içi kültürü farklılaştırmak amacıyla bu uygulamayı başlattı.
- Google: Çalışanların oylarıyla toplantı odalarına isim verir. Bir ofisinde tüm odalar çizgi roman karakterleriyle adlandırılmıştır.
- Airbnb: Her toplantı odası bir şehir adı taşır ve o şehrin ruhunu yansıtan tasarımlarla dekore edilir.
- Pixar: Toplantı odaları film setleri gibi tasarlanır ve isimlendirilir — çünkü her toplantı, anlatılacak bir hikâyenin ilk sahnesidir.
Bu isimler, ofislerin sadece çalışılan değil, yaşanılan alanlar olmasını sağlayan ilk adımlardı. Ve bu yaklaşım zamanla global bir trende dönüştü.
Belki de mesele bir odanın adını koymak değil; o adla anlatılan hikâyeyi yaşatmak. Çünkü bazen en çok konuşulan fikirler, “hangi odada söylendiğiyle” hatırlanır.