Ayşe Nazmiye UÇA / Datassist Bordro Servisi Yönetim Kurulu Başkanı
Yıl sonu yaklaşırken bütçeler, ücret artışları asgari ücret gündemde. CEO ücretleri bu tartışmalar arasında fazlasıyla yer almazken bütçe içindeki en büyük pay onların.
Türkiye’deki CEO’ların büyük bir çoğunluğu uluslararası rakiplerine göre daha az kazanırken en çok kazananlar her zaman olduğu gibi yine ABD.
İngiltere’de CEO’lar Amerika ve Avrupa Birliği ülkelerinden daha az kazanıyor. ABD’de S&P 500 şirketlerinin CEO’ları 2023 yılında maaşlarını %9 artırarak yıllık 15,7 milyon dolara ulaştırırken, İngiltere’deki FTSE 100 şirketlerinin CEO’larının bu rakamların gerisinde kaldığına ilişkin bir makale okudum. Makale İngiltere’deki yöneticilerin maaşları uluslararası rekabet açısından oldukça yetersiz olduğunu ve bu maaş farkı devam ederse İngiltere’deki şirketler yetenekli yöneticileri ellerinde tutmakta zorlanabileceğini söylüyor.
ABD’deki maaş artışları, hisse senedi getirilerindeki yükselişle ilişkilendirilirken, İngiltere’deki birçok lider daha yüksek maaş istiyor. Ancak, iki ülke arasındaki bu dengesizlik beyin göçü riskini artırıyor ve İngiliz şirketlerini daha rekabetçi olmaya zorluyor.
“Bir CEO’nun çok kazanıyor olması şirketin performansını ne kadar etkiliyor?” Bu hissedarların kendilerine sık sordukları bir soru olabilir.
CEO maaşları ve şirket performansı arasındaki ilişki, iş dünyasında sıkça tartışılan bir mesele. Yüksek maaşlı liderlerin şirkete ne kadar değer kattığı ve bu kazançların performansa ne ölçüde yansıdığı sorusu, yatırımcılar ve hissedarlar için büyük önem taşır. Ancak, bu ilişki hiçbir zaman net olarak ölçülemez. Çok yetenekli, çok yüksek performanslı, geçmişinde başarı hikayeleri olan bir CEO’yu organizasyona kazandırmak yüksek ödemelere razı olmak demek, ancak geçmişteki başarının tekrarı her zaman mümkün olmuyor.
Yüksek CEO ücretinin daha iyi şirket performansına yol açıyor mu, yoksa yüksek ücretin yalnızca şirketin başarısının veya bazı durumlarda yöneticilerin kişisel çıkarlarını mı besler? Bu ilişkiyi incelerken dikkate alınması gereken önemli noktalar şunlardır: Performansa göre ödeme bağlantısı
▶Teşvik Uyumlaması: Pek çok ücret paketi, CEO’nun çıkarlarını hissedarların çıkarlarıyla uyumlu hale getirecek şekilde yapılandırılmıştır. Bu genellikle finansal performans ölçütlerine (ör. gelir artışı, kârlılık, hisse senedi fiyatı performansı) bağlı ikramiyeler gibi performansa dayalı ödemeyi içerir.
▶Değişken Ücret: Bir CEO’nun toplam ücretinin önemli bir kısmı hisse senedi opsiyonları veya hisse bazlı teşvikler şeklinde olabilir. Bu, CEO’yu, hissedarların kişisel serveti doğrudan şirketin hisse senedi fiyatına bağlı olduğundan, hissedarların çıkarları doğrultusunda çalışmaya motive etmeyi amaçlamaktadır.
▶Kısa Vadeli ve Uzun Vadeli: Bu uyum, CEO’ları kısa vadeli performansı artırma konusunda teşvik edebilirken, aynı zamanda uzun vadeli stratejilerin geri plana atılması pahasına kısa dönemli karlılığa odaklanılmasına da yol açabilir. Ayrıca kısa vadeli teşviklerin riskli karar almaya yol açabileceğine dair endişeler her zaman söz konusu. Sırf bu endişelerle AR-GE harcamaları kesilebilir, şirketin yenilikçi rekabet avantajı kasları eriyebilir bu alanda çalışan ekipler yok edilebilir.
Performans Metrikler neleri ?
▶Finansal Ölçütler: Performansı ölçmek için kullanılan yaygın ölçütler arasında gelir artışı, kârlılık, özsermaye getirisi (ROE), hisse başına kazanç ve hisse senedi fiyat artışı yer alıyor.
▶Finansal Olmayan Ölçütler: Bazıları, bir CEO’nun etkililiğine ilişkin daha geniş bir tablonun, çalışan memnuniyeti, sürdürülebilirlik ve kurumsal sosyal sorumluluk, etki yaratımı gibi finansal olmayan faktörlerin de dikkate alınması gerektiğine inanıyor.
▶Nedensellik Sorunları: Buradaki zorluk, yüksek ücretin her zaman daha iyi performans anlamına gelmemesi. Bir şirketin başarısı genellikle piyasa koşulları, şirket kültürü, endüstri eğilimleri ve diğer yönetici ve çalışanların katkıları gibi faktörlerin bir kombinasyonu tarafından yönlendirilir.
CEO Ücret ve şirket performansı bağlantısı çok net değil
▶Zayıf Korelasyon: Araştırmalar, CEO maaşı ile şirket performansı arasındaki korelasyonun genellikle zayıf olduğunu göstermiştir.
Financial Times tarafından yapılan bir araştırma, çoğu durumda CEO’ların şirket performansından bağımsız olarak büyük ücret paketleri kazanabileceğini gösteriyor
▶Piyasa Faktörleri: CEO’lar, endüstri büyümesi, makroekonomik koşullar veya ülke koşullarındaki iyileşmeler, piyasalarındaki spekülasyonlar gibi nedenlerle tamamı şirket değerlemelerini veya kazançlarını artıran gelişmeler nedeniyle ödüllendirilebilir.
▶Yetki ve Yönetim Kurulu Etkisi: Bazen CEO maaşı, daha yüksek maaş paketleri önermeye niyetli yönetim kurullarının veya danışmanlarının etkisi de dahil olmak üzere performansla ilgisi olmayan faktörler tarafından belirlenebilir.
Hisse bazlı ücretlendirme
▶Yanlış Uyum Potansiyeli: Hisse bazlı ücretlendirme, CEO’nun çıkarlarını hissedarların çıkarlarıyla uyumlu hale getirmek anlamına gelse de, aynı zamanda, özellikle hisse senedi opsiyonlarının süresi yakında dolacaksa, CEO’ları öncelik vermeye iterek, geri alımlar veya muhasebe hileleri yoluyla hisse senedi fiyatlarının manipüle edilmesine yol açabilir. Sürdürülebilir büyüme üzerinde kısa vadeli hisse senedi performansı.
▶Kısa Vadeli Odaklanma: Yöneticiler kısa vadede hisse senedi fiyatlarını artıran ancak uzun vadede zararlı olan eylemlere odaklanabilir. Örneğin, şirketten gereğinden fazla yararlanılması veya temel yatırımların kesilmesi (örneğin çalışanların eğitim giderleri gibi) kısa vadeli kazanç artışları yaratabilir, ancak uzun vadeli beklentilere zarar verebilir.
Pazar performansı ve yönetim yeteneği
▶Şans ve Beceri: Bir CEO’nun performansı genellikle beceri ve şansın bir karışımıdır. Bir CEO, güçlü bir pazar büyümesi döneminde veya hızla büyüyen bir sektörde (örneğin teknoloji veya ilaç) dümende olabilir ve bu da onun yeterlilik algısını şişirebilir. Veya yönetim kurulunun olumlu sonuçları CEO’nun liderliğine, olumsuz sonuçları ise dış faktörlere (örneğin ekonomi, rakipler) atfetme olasılığı daha yüksek olabilir.
Akademisyenler ne diyor?
Gelir dağılımındaki eşitsizliği konu alan Kapital adlı eseri ile ünlenen Fransız ekonomist ve yazar Thomas Piketty 20. yüzyılın sonunda meydana gelen gelir eşitsizliğindeki artıştan CEO’ları da sorumlu tutuyor. İddiası şöyle “Üst düzey yöneticiler genel olarak kendi ücretlerini belirleme yetkisine sahiptir, bazı durumlarda sınırsız ve birçok durumda üretkenlikleri ile açık bir ilişkisi olmaksızın belirlenmektedir” Dünya ülkeleri ve halkları arasında çok büyük eşitsizlik varken Piketty’nin CEO’ları suçlaması çok mantıklı değil ancak maaşlar şirketin performansı ile doğru orantılı olamıyor. Akademisyenler ve ekonomistler, CEO ücretlerini nihai olarak piyasa güçlerinin belirlediğini, yani şirketlerin en iyi yetenekleri çekmek ve elde tutmak için rekabetçi ücretler sunması gerektiği anlamına geldiğini savunuyor. Bu görüşe göre, yüksek ücret paketleri yüksek vasıflı yöneticilere yönelik arz ve talebin bir yansımasıdır.