2024 yılı “Yolsuzluk Algı Endeksi (Corruption Perceptions Index-CPI)" şubat ayı başında yayımlandı.
Ancak her zaman olduğu gibi gündemde pek yerini almadı.
Ekonomi ile ilgili can yakan ağır sıkıntılar ve sanki başka bir konu yokmuş gibi erkene zorlanan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili değerlendirmeler öne geçti. Zaman zaman da gecenin geç saatlerine sarkan televizyon programlarında boy gösteren her konunun uzmanı(!) akademisyen ve gazeteciler yeni gündeme gelen dış politika konularında ahkâm kesmeye devam etti.
Aslında gerçekçi olmak gerekirse, böyle konular artık gündeme oturmuyor, gelip geçiyor.
Dünya galiba yolsuzluğu kanıksadı ve kanıksamaya da devam ediyor!...
Zaten araştırmalar ve istatistikler de bunu gösteriyor.
Dünyadaki yolsuzlukları giderek büyük şirketlerin yaptığı tespitleri de araştırmalara yansıyor. Zaten “rüşvet veya yolsuzluk, tango gibi tanımlanıyor; tangonun iki kişiyle yapıldığı vurgulanıyor”. Yani rüşveti alan varsa bunun karşısında bir de verenin olduğuna dikkat çekiliyor.
Geçen hafta basına yansıyan ABD Başkanı Trump’un açıklama ve tasarrufları da bu gelişmeyi sergiliyor. Trump; ABD vatandaşlarının ve şirketlerinin yurt dışında yabancı yetkililere rüşvet verilmesini yasaklayan kararı iptal etti, artık soruşturma yapılmasını engelledi. Sokaklar serseri, katil ve ayyaşlarla dolup taşarken iş hayatında meydana gelen böyle konuları öne çıkarmak istemiyor.
Dünyanın not ortalaması 100 üzerinden 43
Öte yandan Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International) tarafından uzun yıllardan beri yayımlanan yolsuzluk algı endeksleri (CPI) de yıllar itibariyle olumlu bir gelişme sergilemiyor. Örneğin 2024 yılında dünyanın yolsuzluk karne notu ya da skor ortalaması 100 üzerinden 43. Demek ki dünya yolsuzluktan arınma yerine yolsuzluk ile yaşamaya ya da yolsuzluğa bulaşmaya yönelmiş durumda.
En son 2024 istatistiklerine göre 180 ülke veya bölgenin üçte ikisinin kamu kesimine yönelik yolsuzluk algı endeksi 100 üzerinden 50 puanın altında. Demokrasisi olmayan 95 ülkenin puanı 100 üzerinden 33. Demokrasisi kusurlu olan 50 ülkenin puanı ise 47. Sadece 24 ülke, tam demokrasiye sahip ve puanı 100 üzerinden 73.
Hatta 2022 verilerine kıyasla 2024 yılında 180 ülkenin 47’sinde puanlar kötüleşmiş, 101’inde aynı kalmış ve 32’sinde de daha iyiye gitmiş.
Son 7 yıldan beri Danimarka 90 puanla ilk sıradaki yerini koruyor. Hatta ilk 10’da yer alan ülkeler de pek değişmiyor. 8 puanla son sırada da Güney Sudan yer alıyor. Elbette bu tablo tesadüf değil.
Karnemiz giderek kötüleşiyor
Gelelim Türkiye’nin karnesine…
- Türkiye, 2024 yılında 100 üzerinden 34 puanla 180 ülke arasında 107. sırada yerini almış,
- 2024’te 34 puana sahip diğer ülkeler Cezayir, Brezilya, Malawi, Nepal, Nijer, Tayland,
- Ne yazık ki bu ülkeler içerisinde Türkiye son sırada,
- Türkiye’nin notu 100 üzerinden 2022 yılında 36, 2021 yılında 38, 2020 yılında 40 ve 2019 yılında da 39 puanla daha iyi imiş,
Görüldüğü gibi giderek kötüleşen karnemiz hiç de iç açıcı değil.
Ancak dünyanın süper gücü ABD’de de durum çok iyi değil. Şöyle ki; 2022 yılında 100 üzerinden 69 puanla 24. sırada bulunan ABD, 2024 yılında gerilemiş ve 65 puanla 29. sıraya düşmüş. Bakalım şimdi Trump sonrası bu düşüş hızlanacak mı?..
Sonuç olarak;
Yolsuzluk Algı Endeksi (CPI) Raporu, dünyadaki bu gidişatın önemli ve ağır sonuçlar doğuracağının altını çiziyor, küresel barışta bozulmadan bahsediyor, politik istikrarsızlıkların zimmet ve rüşvet suçları için fırsatlar yarattığına vurgu yapıyor, silahlı çatışmaya zemin hazırladığını uyarıyor ama uyanan yok.
Yetmiyormuş gibi şimdi de ABD’nin aldığı yeni inisiyatif, önümüzdeki süreçte bu olumsuz gidişatın devam edeceğine işaret ediyor.