Öncelikle, Trump’ın bugüne kadarki icraatlarına bakıp bunlardan ABD’nin önceden derinlemesine planlanmış yeni küresel bir yapılanma hedefi güttüğünü ve yapılanların bu hedefe ulaşmaya yönelik olduğunu iddia etmek komik olur. Trump’ın saçmalamaları neticesinde Dünya ticaret düzeni ciddi şekilde darbe yiyecek ve başta ABD olmak üzere Dünya ekonomileri bir soğuma/resesyon dönemine girecektir. Hal böyle iken, bunun planlı programlı bir yapıbozum çalışması olduğunu söylemek Trump ve avenesine hak etmedikleri bir paye vermekten öteye geçmez.
Çin son 30 senede düşük işçilik ücretleri sayesinde ucuz ürün üreten bir güvenilir tedarikçi olarak çok hızlı bir şekilde Dünya ticaretinin en dominant ismi oldu. Üretim hacmi arttıkça da, ölçek ekonomisinin avantajlarıyla üretim maliyetlerini daha da düşürebildi. Bunları yaparken de hem cari fazlasından gelen dolarları rezervlerine katarak parasının değerlenmesine izin vermedi, hem de çeşitli gümrük-dışı ticaret engellerini kullanarak yerli sanayisini korudu. Peki nihayetinde Çin’in tüm dünya imalat sanayi üretiminin %35’ini ele geçirdiği bu müthiş transformasyon tüm dünyanın gözleri önünde cereyan ederken ABD ve diğer Batı ülkeleri son dönemlere kadar herhangi bir ciddi itirazda bulundular mı? Hayır. Çünkü bu yapı Çin ve diğer Uzakdoğu ülkelerinde yatırım yapan ve ürünlerinin özellikle imalat kısımlarını o bölgelere kaydıran ABD’li şirketlerin fazlasıyla işine geliyordu.
Esasında, bu perspektiften bakıldığında Trump’ın haklı olduğu bir nokta olduğu muhakkak. ABD’nin ticaret yaptığı ülkelerin pek çoğu gümrük-dışı engeller ve kurlara yaptıkları müdahelelerle serbest piyasa mekanizmasının düzgün çalışmasına müsade etmiyor. Ancak, bu durumun üstesinden gelmenin yolu tabii ki absürt düzeyde gümrük vergileri koymak ve benzeri neo-merkantalist politikalar uygulamaktan geçmiyor. Trump esasında oldukça eski kafalı da biri. Mesela, ABD'nin fazla verdiği ve asıl katma değer yaratan hizmet ticareti onu ilgilendirmiyor. Onu ilgilendiren şey imalat ve emtia ticareti. Zannediyor ki bu yaptıkları ile imalat sektöründe ABD tekrar güçlenecek. Halbuki artık düşük katma değerli sektörler olarak görülen imalat sanayi çoktan Çin ve ağırlıklı olarak da diğer Uzak Doğulu gelişmekte olan ülkelerin eline geçmiş vaziyette. Bu saatten sonra bunu geri çevirmek imkansız. ABD halkının 40 seneden sonra tekrar üretim hattına geri dönmesi bence bir hayal. (Dünyada imalat sektörünün gerileyen payını terse çevirebilen herhangi bir zengin ülke olmadı bugüne kadar.)
Trump’ın amacı ABD'nin mal ithalatına gümrük vergileri koyarak ticaret açığını kapatmak. Bunu yaparken de her ülkeyle ABD mal ticareti açığının büyüklüğünün o ülkeden yapılan ABD ithalatının büyüklüğüne bölünmesi gibi gerçekten saçma bir gümrük vergisi formülü uygulamakta. Bir defa bu formül ABD'nin birçok ülkeyle fazla verdiği hizmet ticaretini hariç tutmakta; ikincisi, ABD'nin mal fazlası verdiği ülkeler için bile %10'luk bir gümrük vergisi uygulanmış; üçüncüsü, uygulanan oranların bir ülkenin ABD ihracatına uyguladığı gerçek gümrük vergisi veya gümrük-dışı engellerle hiçbir ilgisi yok; ve dördüncüsü, ABD'nin diğer ülkelerin ihracatına uyguladığı gümrük vergisi ve gümrük dışı engelleri göz ardı ediyor. Bu formülasyon ABD’ye doğal kaynak ve tarım ürünleri ihraç eden fakir ülkeleri özellikle çok ciddi şekilde vuracak. Bu ülkelerin isteseler de düşük alım güçleri nedeniyle ABD’den alabilecekleri bir şey yok. Açıkçası Trump ve yönetimi o kadar bilinçsiz ki, sanki Dünyadaki her ülke ABD ile ticaretinde denge tutturmak zorunda. (“Benim kasabımla olan ticaret dengem hep açık veriyor, ben ondan hep mal alıyorum, o benden hiçbir şey almıyor” gibi bir mantık.)
Trump ABD imalat sanayini tekrar küresel bir güç haline getirme sevdasında 2 noktaya güveniyor. Birincisi ABD’li müteşebbislerin ABD içindeki imalat sanayi yatırımlarını hızla artırmaları. İkincisi de Fed’in faizleri indirerek bu oluşuma destek vermesi. İkisinin de gerçekleşme ihtimali sıfır. ABD’li yatırımcılar bu “yarın ne olacağının belli olmadığı” ortamda yatırımlarını asla artırmazlar. Zaten bugün itibarıyle bile enflasyonu kontrol altında tutmakta zorlanan Fed’in bir de gümrük vergileri dolayısıyla ciddi şekilde artacak olan enflasyon karşısında kısa vadede faiz indirimine gitmesi mümkün değil. (Ancak büyüme verileri hızlı bir gerileme göstermeye başlarsa indirime gider, o zaman da iş işten geçmiş olur.) Neticede, ABD’yi (ve dolayısıyla Dünya’yı da) büyüme hızlarının eksiye döndüğü kaotik bir ortam bekliyor. Yarın şu yapılan saçmalıkların hepsi geri alınsa bile, kalıcı etkileri devam edecektir.