Yapay zekâyı soğutmak derken hem piyasaları soğuturken olduğu gibi yapay zekâ odaklı işi azaltıp soğutmayı hem de su ile veri merkezlerini soğutmayı ele alıyorum.
Veri merkezleri ve yapay zekâyı birlikte ele aldığımızda şu tanımlama önem kazanıyor: Yapay zekâyı destekleyen yüksek yoğunluklu bilişim altyapısı. Bunu daha önce anlattığım üzere, Pentium IV işlemcilere geçişte yaşamıştık ve bunlarla yaptığımız toplama bilgisayar montajlarında en önemli boyutu işlemcinin üzerine özel fanını yerleştirmeyi ve bunun enerji aldığı pine kabloyu bağlamayı unutmamaktı. Yeni bir uygulama olduğu için ve diğer birçok işleme eklendiği için unutulabilen bir konuydu. O zamanlar en önemli mesele, bilgisayarı satmamızı sağlayan Turbo konusuydu. Bilgisayar kasasının üzerinde ışıklı bir hız göstergesi bulunuyor ve bu göstergenin altında bir Turbo butonu yer alıyordu. Bu butona basıldığı zaman bilgisayar belirli bir işi daha hızlı yapmasını sağlayacak şekilde kaynaklarını düzenliyordu ama işin sırrı bu değildi. İşin sırrı ya da aslı, normal modda çalışırken 11 gibi az sayıda LED parçasını yandığı bir sayı ve Turbo’yu da 88 gibi bütün LED’lerin ışıl ışıl yandığı bir sayı ile gösterip ticarileştirmeye hizmet edecek bir görselleştirme yaratmaktı. İnsanlar bundan etkileniyordu ama asla sekiz katlık bir işlemci hızı artışı söz konusu olmuyordu. İşlemcinin ısınmasına neden olan yüksek enerji tüketimi nedeniyle ebediyen Turbo modunda çalışmak gibi bir olanak da yoktu. Vertiv’in bültenindeki “yapay zekâyı destekleyen yüksek yoğunluklu bilişim altyapısı” ifadesini görünce o günlere gittim.
O gittiğim yerden buraya dönersem, transistör çağını yaşadığımızı ama sorunları müzik seti mantığı ile ele aldığımızı söyleyebiliyorum. Transistör çağı, elektronik cihazlarda tüpten transistor e geçmemiz nedeniyle konsolun üzerine koyduğumuz dev ev radyolarından kemerimize astığımız Walkman’e geçişi ifade ediyor. Transistörler, 5 voltta kutuplanıp üzerlerinden bu mikroelektronik elektronik parçaları yönetmek için çok küçük bir akım akıtıldığından örneğin koca bir müzik seti söz konusu olduğunda ortada bir mucize var gibi görünüyordu. Bizim LED hız göstergelerinde yaptığımız gibi, müzik seti üreticileri de PMPO güç hesabı ile portatif müzik setlerinin üzerine 2 bin 800 watt’a kadar varan rakamlar yazıyorlardı. Ancak dışarıdayken pil bittiğinde ya da kaset sardığında bütün bu büyük güç gösterisi sona eriyordu. Piller akarsa daha büyük rezaletti. Yani aslında bütün mesele, enerji ve veri (data) ile ilgiliydi.
Bugün de yapay zekâda farklı bir durum yokken biz hâlâ aynı ticari büyü ile yaşamayı sürdürüyoruz. Sevindirici olan, sınırlı veri ve işlemci gücü ile küçük veri çözümlerinin de gelişiyor olması. Böylece Walkman’in sağladığı gibi daha gürültüsüz ortamlarda kendi müziğimizi dinleyebileceğiz. Üstelik o zaman olmayan kulak içi kulaklıklar ve gürültü bastırma özellikleri sayesinde çok daha iyi bir izolasyon sağlamak mümkün oluyor. Buna altyapı dersek, veri merkezi altyapıları alanında çalışan Vertiv’in yaptıklarına bakarak benzer bir analiz yapalım.
Vertiv’i izleyerek, gelişmeleri anlamak mümkün
Vertiv, 2025’in başlarında ilk olarak Compass Datacenters ile birlikte çalışarak sıvı ve hava soğutma sistemlerini birleştireceğini ve bu işbirliği ile yapay zeka uygulamalarında sıvı soğutmanın yaygınlaşmasını hedeflediğini açıklıyordu. Türünün ilk örneği olan soğutma çözümünün, yapay zeka destekli veri merkezlerinin değişen ve karma soğutma ihtiyaçlarını karşılamak için hava ve sıvı soğutma teknolojilerini bir araya getirdiği ifade ediliyordu. Bu yaklaşımın hitap ettiği sorun, veri merkezlerinin, yapay zekayı destekleyen yüksek yoğunluklu bilişim altyapılarının, mevcut BT uygulamalarıyla bir arada bulunduğu dinamik ortamları desteklemekte zorluk yaşamasıydı.
İşbirliğinin bir yanında, kritik dijital altyapı ve süreklilik çözümlerinin küresel sağlayıcısı Vertiv, diğer yanında ise, dünyanın önde gelen teknoloji şirketleri için veri merkezi kampüsleri tasarlayan, inşa eden ve işleten Compass Datacenters yer alıyordu. Bu iş birliğiyle, yapay zekayı destekleyen yüksek yoğunluklu bilişim altyapıları için hava ve sıvı soğutma arasında esnek geçiş yapabilen, türünün ilk örneği yenilikçi bir çözüm geliştirildi. Vertiv ve Compass mühendislerinin geleceğe yönelik vizyonuyla geliştirilen bu yenilikçi soğutma çözümünün teknoloji altyapısı, Vertiv tarafından tasarlanıp üretildi. İlk ünitelerin, 2025’in şu anda içinde bulunduğumuz ilk çeyreğinde Compass’ın bir tesisinde, uzun süreli ve milyarlarca dolarlık bir tedarik anlaşmasının parçası olarak devreye alınmasının planlandığı açıklandı.
Yüksek verimli Vertiv Liebert DSE Paket Sisteminin yeni nesli olan Vertiv CoolPhase Flex, sıvı soğutma yeteneklerini, hava bazlı soğutma teknolojileri ve ısı tahliye mekanizmalarıyla bir araya getiren yenilikçi bir paket sistem olarak öne çıkıyor. Veri merkezleri büyüme planları yaparken, Vertiv CoolPhase Flex başlangıçta verimli ve güvenilir hava soğutma sağlamak için bir doğrudan genleşme (DX) soğutma sistemi olarak kullanılabiliyor. Daha sonra, yüksek yoğunluklu bilişim altyapıları devreye alındığında, sıvı soğutma özellikleri kolay ve hızlı bir şekilde etkinleştirilerek sıvı soğutmaya geçiş yapılabiliyor. Böylece, sistem hem hava soğutma hem de sıvı soğutma ihtiyaçlarına esnek bir şekilde uyum sağlayabiliyor.
Değer zincirinde esneklik öne çıkıyor
Compass CEO’su Chris Crosby, "Müşterilerimiz, yapay zeka ve diğer yüksek yoğunluklu uygulamaları desteklemek için hızlı, pratik ve enerji verimli sıvı soğutma çözümleri arıyor. Bununla birlikte, aynı tesislerde hava soğutmayı kullanabilme ve karma yükleri yönetebilme esnekliğini de talep ediyorlar. Değişen müşteri ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde uyum sağlayarak, hava veya sıvı soğutmayı kolayca devreye alabileceğimiz bir geleceği hayal etmiştik. Vertiv, bu vizyonumuzu son derece yenilikçi bir yaklaşımla gerçeğe dönüştürdü. Vertiv CoolPhase Flex, piyasada eşi benzeri olmayan bir esneklik sunuyor ve bu, hem bizim için hem de müşterilerimiz için büyük bir değer taşıyor" diyor.
Vertiv CEO'su Giordano (Gio) Albertazzi, "Yapay zeka, yalnızca veri merkezlerini dönüştürmekle kalmıyor, aynı zamanda sektörün önde gelen oyuncularının büyümeyi sağlamak için iş birliği yapma biçimlerini de yeniden şekillendiriyor. Veri merkezi işletmecileri, müşteriler, çip üreticileri, altyapı sağlayıcıları, enerji şirketleri ve diğer paydaşlar, yapay zekanın benimsenmesini hızlandırmak ve yenilikçi çözümler geliştirmek için ortak hareket etmeli. Compass Datacenters ve Vertiv mühendisleri, bu vizyon doğrultusunda güçlerini birleştirerek bu önemli projeyi gerçeğe dönüştürdü. Vertiv CoolPhase Flex, hem günümüzün BT ihtiyaçlarını karşılıyor hem de geleceğin veri merkezlerini hızla hayata geçirme olanağı sunuyor. Yapay zeka uygulamalarının karmaşıklığını derinlemesine anlayan Vertiv, bu çözümü piyasaya sunmada eşsiz bir uzmanlık ve yenilikçi bir yaklaşım sergiledi" şeklinde konuşuyor.
Vertiv CoolPhase Flex'in temel avantajları sıralandığında bu sözlerin arkasında değer yaratmada esneklik boyutu öne çıkan bir çözüm görüyoruz.
Yüksek yoğunluklu bilişimin daha hızlı ve daha kolay dağıtımı: Vertiv CoolPhase Flex'in hibrit paket tasarımı, sıvı soğutma sistemlerinin entegrasyonuyla ilgili zorlukları büyük ölçüde ortadan kaldırırken, dağıtım süresini kısaltıyor, maliyetleri düşürüyor ve sistem kesintilerini minimuma indiriyor.
Kesintisiz verimlilik: Hava soğutma için kullanılan çözüm, pompalanmış soğutucu ekonomizasyonu (PRE) teknolojisini kullanıyor. Bu teknoloji, dış ortam koşulları uygun olduğunda, enerji tüketimini azaltmak için serbest soğutmaya otomatik olarak geçiş yapıyor. Ayrıca, Vertiv XDU 1350 gibi sıvı soğutma çözümleriyle tam entegre bir uyumluluk sağlıyor.
Maliyet ve Alan Tasarrufu: Kendi içinde bağımsız bir şekilde çalışan paket sistem, veri merkezinin dışında kuruluyor. Bu sayede, veri merkezindeki alanlar başka amaçlarla ve daha verimli bir şekilde değerlendirilebiliyor. Compass’ın modüler veri merkezleri ve ekipman alanları, esneklik ve ölçeklenebilirlik ön planda tutularak tasarlandığı için değişen ihtiyaçlara ve yeni teknolojilere kolayca uyum sağlayabiliyor. Bu sayede müşteriler, Vertiv CoolPhase Flex’e geçiş yaparken operasyonel süreçlere minimum etkiyle, yüksek yeniden yapılanma maliyetleri ve kapsamlı tadilatlara gerek kalmadan bu yükseltmeyi kolayca gerçekleştirebiliyor.
Compass, belirli soğutma ünitelerinde reaktif bakım yerine proaktif bakım uygulamalarını mümkün kılmak için Vertiv Next Predict hizmet platformunu kullanıma aldı. Bu platform, ekipman operasyonlarını detaylı bir şekilde izlerken, geçmiş ve operasyonel verileri analiz ederek bakım ihtiyacını tam olarak belirleyebiliyor. Böylece bakım süreçleri daha planlı, etkili ve öngörülebilir bir hale geliyor.
Artık odakta müşteriler var
Vertiv’in burada anlattıklarımın yer aldığı bülteni çıkmasının iki ay sonrasında yayımladığı bir diğer bülten, bu kez, iki şirketin yaptıklarını değil, bunun müşteriler için anlamını ifade edecek noktaya gelindiğini gösteriyor.
Bu kez kullanılan ifadeler arasında “Vertiv Sıvı Soğutma Hizmetleri, kurulumdan sıvı yönetimine, bakımdan dijital hizmetlere kadar sıvı soğutmalı sistemlerin tüm yaşam döngüsünü kapsayarak kesintisiz destek ve verimlilik artışı sağlıyor” ifadesi ve sıvı soğutma hizmetleri portföyüne atıfta bulunulması dikkat çekiyor. Şirket, bu yenilikçi çözümler, müşterilere sistem erişilebilirliğini artırma, operasyonel verimliliği iyileştirme ve gelişmiş sıvı soğutma sistemlerinin getirdiği zorlukları güvenle yönetme imkanı sunduğuna vurgu yaparken Vertiv’in yeni sıvı soğutma hizmetleri portföyü artık dünya genelinde kullanıma sunulmuş olduğunu vurguluyor.
Durum şöyle özetleniyor: Yapay zeka iş yükleri, veri merkezi altyapısını yeniden şekillendirirken, kabin yoğunluklarında da önemli bir artış yaşanıyor. 30 kW kabin yeni standart haline gelirken, bazı kabinler 120 kW veya daha yüksek seviyelere ulaşıyor. Bu dönüşüm, işletmecileri artan ısı yükleri ve yüksek güç yoğunluklarıyla başa çıkmaya zorlayarak, operasyonel sürekliliği korumak için sıvı soğutma çözümlerine olan talebi hızla artırıyor.
IDC Bulut ve Veri Merkezi Araştırma Direktörü Sean Graham’ın, “Sıvı soğutmalı yapay zeka sunucularına olan bağımlılığın artması, kapsamlı bir yaşam döngüsü yönetimi yaklaşımını zorunlu hale getiriyor. Bu soğutma ekosistemlerinin doğasında bulunan karmaşıklıklar göz önüne alındığında, güçlü bir destek programı sadece bir seçenek değil, sistem erişilebilirliğini ve uzun vadeli operasyonel sürdürülebilirliği garanti altına almak için kritik bir gereklilik haline geliyor" şeklindeki sözlerine yer verilirken değer zinciri içinde fonksiyonellik kadar bakıma da önem veriliyor.
Fonksiyonellik: Vertiv sıvı soğutma hizmetleri, sıvı soğutma sistemlerinin BT ekipmanları ve çevresindeki altyapıyla sorunsuz entegrasyonunu sağlamaya odaklanıyor. Bu kapsamlı hizmet, uzman kurulum ve devreye alma süreçlerinin yanı sıra, sıvı yönetimi, sistem temizliği ve hava girişini önleme gibi kritik unsurlara odaklanan sürekli bakımı içeriyor. Bu faktörler, sistem güvenilirliği ve uzun vadeli performans açısından hayati önem taşıyor.
Bakım: Geleneksel bakım uygulamaları, yapay zeka gibi kritik uygulamaları destekleyen sıvı soğutma sistemlerinin karmaşıklığını yönetmek için çoğu zaman yeterli olmuyor. Vertiv’in yıllara dayanan sektör deneyimiyle geliştirilen bu hizmet, önleyici ve durum bazlı bakım süreçlerini en iyi şekilde uygulayarak sistemlerin güvenilir, verimli ve kesintisiz çalışmasını garanti altına alıyor. Vertiv sıvı soğutma hizmetleri, yapay zeka destekli ve yüksek performanslı bilişim ortamlarını desteklemek için tasarlanmış kapsamlı çözümler sunuyor. Bu hizmetler, sorunsuz entegrasyon, uzun vadeli güvenilirlik ve kesintisiz operasyonel süreklilik sağlayarak sistemlerin verimli ve istikrarlı çalışmasını garanti altına alıyor. Vertiv’in sertifikalı teknisyenler ve saha mühendisleri, her aşamada uzman desteği sunarak ısı tahliye sistemleri ve soğutma döngüsündeki sıvı sistemlerinin maksimum verimlilikle çalışmasını sağlıyor.
Son olarak, sistemin bütün bileşenlerini aktararak kapatayım. Sonuçta bu, herhangi bir sektörde inovatif bir sistem kuracak herhangi biri için checklist niteliğinde olması nedeniyle bunları not etmenizi istiyorum. Herkesin sürekli yeni çıkardığı yapay zekâ uygulamaları ile haber olduğu günlerde bu boyutu dikkate alanların sürdürülebilir altyapı oluşturma avantajını elde edeceğine ve bunun marka bağımsız bir olgu olduğuna dikkatinizi çekerim. Özellikle acil ve önleyici destek konusu, bütün sektörlerde iş sürekliliği açısından en önemli boyutu oluşturuyor. Bunu okuduğunuzda, bir önceki yazımda ORGE için neden servis şirketi hayali kurduğumu yazdığımı daha iyi anlayacaksınız:
Kurulum & Devreye Alma Hizmetleri: Olası sorunları proaktif olarak tespit edip önleyerek yanlış kurulumdan kaynaklanabilecek gecikmeleri ortadan kaldırıyor. Bu sayede, tüm bağlı ekipmanların kalitesini doğrularken sistemin sorunsuz ve verimli bir şekilde devreye alınmasını sağlıyor.
Yedek parça tedariki: Hızlı yedek parça erişimi, gerektiğinde daha hızlı onarımlar yapılmasını destekleyerek olası kesintileri en aza indiriyor ve operasyonel sürekliliği sağlıyor.
Uçtan Uca Yaşam Döngüsü Desteği: Dijital ve proaktif bakım süreçleriyle uzun vadeli güvenilirlik ve optimize edilmiş soğutma performansı sunuyor. İkincil sıvı ağına ait tüm süreçlerin belgelenmesi, ekipmanın sağlık geçmişini oluşturarak sürekli destek sağlıyor.
Kapsamlı Sıvı Yönetim Hizmetleri: Soğutma sıvısının kalitesini korumak, sistemin güvenilir performansı için kritik önem taşıyor. Vertiv’in hizmetleri arasında soğutucu numune alma, laboratuvar testleri, kirlenmeyi önleme ve çevre dostu bertaraf süreçleri yer alıyor. Bu kapsamlı yaklaşım, sistem ömrünü uzatırken, ikincil sıvı ağı ve teknoloji soğutma sistemlerinin dayanıklılığını artırıyor.
Acil ve önleyici destek: Acil müdahale ekipleri, hızlı, yerinde ve uzaktan destek sunarak olası sorunları hızla teşhis edip çözüme kavuşturuyor. Minimum kesinti süresiyle operasyonların hızla yeniden başlatılmasını sağlıyor.