Haziran 2023 öncesinde küresel piyasalardan tam olarak kopmuştuk. İçeride yabancı kalmamıştı. Piyasadaki bol likidite, varlık fiyatlarımızı pozitif etkiledi. Her şey kazandırdı ama enflasyonu patlattık.
Ekonomi yönetiminin 1,5 yıldır uyguladığı politika son bir aydır sorgulanıyor. Ocak enflasyonunun yüksek geleceği bilinmesine rağmen politika faizinin indirilmesi, ardından yılsonu resmi enflasyon tahmininin yukarı yönlü revize edilmesi, soru işaretleri yarattı. Faiz indirimlerine aynı tempoda sürdürme niyeti doğal olarak tartışılıyor.
Şubat enflasyonu beklentinin altında gelince, yarınki faiz indirimi kesinleşti. Başta bankacılık sektörü olmak üzere, hisse senedi piyasasında moraller yükseldi. Fon yöneticileri de, borsa analistleri de, coşkulu mesajlar veriyorlar. Haziran 2023 öncesinde küresel piyasalardan tam olarak kopmuştuk. Finansal varlık fiyatlarımız bağımsız hareket ediyordu. İçeride yabancı yatırımcı neredeyse kalmamıştı. O dönemde verilen düşük faizli krediler, piyasadaki bol likidite, varlık fiyatlarımızı pozitif etkiledi. Dış piyasalarda yaşananlar, yatırımcılarımızın pek de umurunda değildi. Hisse senedi, konut, otomobil, dolar, altın, her şey kazandırdı. Ama enflasyonu patlattık. Bu politikalara artık dönülemez. Mevcut ekonomi politikasını sürdürmekten başa bir çare gözükmüyor.
Borsa İstanbul’daki 6,7 milyon yatırımcıyı hükümet daha fazla üzmek istemez, gibi bir algının oluştuğunu gözlemliyorum. Geçen hafta ‘‘Dünya piyasalarından kopuyoruz’’ başlıklı bir yazı yazdım. Global piyasalardaki risk iştahı düşecekse, piyasalarımız da buna ayak uydurabilir. Yeter ki ilişki kopmasın.