URTİM İskele Kalıp Yönetim Kurulu Başkanı, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Üyesi Serdar Urfalılar, İSO Yönetim Kurulu Üyesi, İMES Sanayi Sitesi Başkanı Kemal Akar’la geleneksel sahur davetlerini Ramazan başlarken gönderdi. Davetiyenin başlığı şöyleydi:
· Ulusal Sanayi Alanları Master Planı
Davetiyede bu kez “İstanbul Dostları” Başkanı şapkasıyla sadece Kemal Akar’ın adı vardı. Sahur programının onur konuğu Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’dı.
8 Mart 2025 Cumartesi gecesi saat 23.30’dan itibaren davet mekanı doldu. Sahne gibi kurulan konuşmacı masasına saat 00.30’da (9 Mart 2025 Pazar) Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, İstanbul Valisi Davut Gül, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Oruç Baba İnan, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir ve Kemal Akar oturdu. Toplantıyı meslektaşım Celal Toprak yönetti.

Bakan Kacır, Toprak’a döndü:
- Ben girizgah yapayım. Sonra soru-cevap ile devam ederiz...
Kacır, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, DEİK Başkanı Nail Olpak, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) önceki Başkanları Mehmet Büyükekşi, İsmail Gülle, TİM önceki Başkanvekillerinden Tahsin Öztiryaki, Mustafa Çıkrıkçıoğlu, Malatya Eğitim Vakfı (MEV) Başkanı Mustafa Tecdelioğlu, DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Bodur Okyay, SASAD Başkanı Osman Okyay, MAKFED Başkanı Adnan Dalgakıran, Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Aslan başta olmak üzere 400 iş insanı ve öğretim üyesinin buluştuğu sahurda söze şu mesajla girdi:
- Yatırım teşvik sistemini kökten değiştiriyoruz. “2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizi” sayın Cumhurbaşkanımız önümüzdeki günlerde açıklıyor.
Mevcut teşvik sisteminin 12-13 yıldır yürürlükte olduğunu anımsattı:
- Her yıl 3-4 değişiklik yapılmış. Teşvikler sürekli genişlemiş. Sanayicileri, milletvekillerini, valilerimizi, belediye başkanlarını kırmak istememişiz.
Her şeyi teşvik etmenin “hiçbir şeyi teşvik etmemek” gibi bir etki yarattığını kaydetti:
- Oysa teşvikin ayrıştırıcı olması gerekiyor. Mevcut teşviklerden iyi çalışanları koruyacağız. Örneğin, dezavantajlı illerimize, bölgelerimize dönük bölgesel teşvikler daha da güçlendirilecek. İyi çalışmayan tarafları gözden geçirilecek.
Yatırımlar üzerindeki finansman yükünü azaltmaya dönük adımlar atılacağını vurgulayıp, ekledi:
- Uzun bir aradan sonra “özkaynak teşvikleri”ni devreye alacağız. Geçmişte suiistimaller olmuş, başta bürokrasi olmak üzere diller yanmış. Makine alımına doğrudan özkaynak desteği verilecek.
Şu noktanın altını yeniden çizdi:
- Genel teşvik mantığı devam etmeyecek. Selektif şekilde önceliklendirilmiş teşvikler olacak.
Emek yoğun sektörleri yalnız bırakmadıklarına işaret etti:
- Tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörüne çalışan başına 2 bin 500 lira destek programımız devam edecek.
Türkiye’nin orta ve yüksek teknoloji ürünü ihracatının 100 milyar doları bulduğuna dikkat çekti:
- Yüksek teknoloji ihracatımız 9 milyar dolar. Bu elbette yeterli değil. Milli teknoloji hamlesi savunmada başarıya ulaştı. Bunu diğer alanlara da yaygınlaştırmak gerekiyor. “Hamle” programımız bu doğrultuda yürüyor. 175 projeye destek verildi.
Yüksek teknolojiye dönük nokta atış destekleri sürdüreceklerini vurguladı:
- Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı HIT 30 programı da yine yüksek teknolojiye dönük yatırımları destekleme hedefiyle devreye girdi. 2030’a kadar 40 milyar dolarlık yüksek teknoloji yatırımı yapılmasını hedefliyoruz.
Yeni teşvik sisteminde yüksek teknolojiye destekleri öne çıkaracaklarını aktardı:
- Teşvik sistemi buna göre düzenlenmezse o zaman odaklanma açığı oluşuyor.
Bakan Kacır’ın sahur buluşmasındaki 1.5 saatlik “girizgahı” ve 1 saatlik soru-cevap sohbeti, verdiği teşvik mesajlarıyla sıklıkla alkış aldı…
Kökten değişecek teşvik sistemi, yüksek teknoloji yatırımları için cazip ortam yaratırsa o zaman sanayide, üretimde önemli dönüşüm yaşanır değil mi?
Kişi başına geliri 15 bin doları aşan Türkiye’de 300 dolar asgari ücret olmaz
SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Kemal Akar başkanlığındaki “İstanbul Dostları” sahur buluşmasında sanayide emek (işçilik) maliyetlerinin yüksekliğinin farkında olduklarını belirtti:
- Emek maliyeti döviz bazında 2.5 yılda 2.5 kat arttı. Bu durum emek yoğun sektörlerde rekabeti menfi etkiliyor.
Bu durumun başta Mısır olmak üzere yatırımları yurt dışına kaydırdığı gibi bir hava oluşturduğunu vurguladı:
- Ancak, Mısır’ın tekstil-hazır giyim ihracatı da 4 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Üstelik bunun hepsi Türk yatırımcıların ihracatı değil.
Ardından şu noktanın altını çizdi:
- Ülkemizin kişi başına geliri 15 bin doları aşıyor. Bu ortamda artık 300-400 dolarlık asgari ücret söz konusu olmaz. Gerçekçi değil.
Rekabet gücünü korumak, artırmak için inovasyona, Ar-Ge’ye, tasarıma, dijital dönüşüme odaklanmak gerektiğini kaydetti:
- Ülkemizde teşviklerden faydalanan tasarım merkezleri var. Bakıyoruz, bir yıl boyunca hiç yeni tasarım yapmamış merkezlerin olduğunu görüyoruz.
Yeni nesil ‘sanayi şehirleri’ kurulacak
SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’de 360 organize sanayi bölgesinin (OSB) olduğunu belirtti:
- OSB’ler, endüstri bölgeleri dahil, toplam 140 bin hektarı aşkın alanı kapsıyor. OSB modeli iyi çalışmış, faydası da görülmüş. Ancak, zamanla boşlukları kullananlar sanayi arsası üzerinden kazandıran bir yapının oluşmasına yol açmış. Arsa fiyatları aşırı yükselmiş.
Bazı OSB’lerde arsa fiyatının şehir merkezlerinin üzerine çıktığını vurguladı:
- OSB’lerle ilgili yeni düzenleme yaptık. Asıl sanayiciler bazı OSB’lerde yer bulamaz olmuştu. Süreci şeffaflaştırdık. Her ayın ilk pazartesi online ortamda tahsisli arsalar listeleniyor, başvurular alınıyor. 6 bin sanayici başvuruda bulundu.
Arsa tahsisi almış olanların yatırım yapmadan satışa geçmesinin önünü kestiklerini bildirdi:
- Bu işi Bakanlık iznine bağladık. Maksadımız OSB’lerde aşırı yükselmiş fiyatların normale çekilmesi, yatırım yapacak sanayicinin arsa bulabilmesi.
“Ulusal Sanayi Master Planı” oluşturduklarını kaydetti:
- “Yeni Nesil Sanayi Şehirleri” gibi bir oluşum ortaya çıkacak. İlk fazı için Orta Anadolu’yu düşünüyoruz. Orta Anadolu’da hem deprem riski nispeten düşük hem de lojistik avantaj söz konusu.
OSB’leri demiryolu ile limanlara bağlamak için özel sektör kol kola girsin
SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sanayicinin, ihracatçının yaşadığı en önemli sorunlardan birinin lojistik olduğunu anımsattı:
- Mevcut OSB’lerin bir an önce demiryolu ile limanlara bağlanmasını istiyoruz. Bu konuda özel sektöre bir çağrı yapmak istiyorum.
Kacır, çağrısını şöyle özetledi:
- TOBB, TİM, İSO, İTO gibi iş dünyasının güçlü örgütleri öncülük yapsın, OSB’lerin demiryolu ile limanlara bağlanması konusunda adımlar atalım. Özel sektör birlikte yola çıksın, biz de Bakanlık olarak desteğimizi verelim.
OSB’lere lojman alanı açılacak, sanayi ve teknoloji koleji kurulacak
SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, kiraların yüksekliğinin sadece büyük kentlerde değil, Anadolu’da da sıkıntıya yol açtığını belirtti:
- OSB’lerde lojman alanları açılması için düzenleme yaptık. Personeline lojman yapmak isteyen sanayicilere o alanlar açılacak. Aynı şekilde OSB’lerin yakın çevresinde de lojman alanları oluşturulacak.
Söz konusu lojmanlar yapılırken sosyal alanlarının da düşünüleceğini kaydetti:
- Bu alanlar arasında ilk sırada eğitim geliyor. Türkiye’nin dört bir yanında “sanayi ve teknoloji kolejleri” kurmak üzere harekete geçeceğiz. Bu kolejler Bakanlığımız kaynakları ile yapılacak. Öğrencilerin burslu olabileceği bir planla yol alınacak.
Savunmada yerlilik bizde yüzde 80’e çıktı, AB’de yüzde 20’de kaldı
SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, şu noktanın altını çizdi:
- Bazen “hayır” gördüklerimizde şer, “şer” gördüklerimizde hayır saklı olabilir… Terör konusu da ülkemiz için böyle bir durum ortaya çıkardı. Terör, savunma sanayimizin geliştirilmesine odaklanmamıza yol açtı.
20-25 yılda savunma sanayinde büyük atılım gerçekleştiğini vurguladı:
- Savunma sanayinde yerlilik oranı yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıktı. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde bu oran ortalama yüzde 20’lerde kaldı.
AK Parti hükümetleri döneminde “Milli İnsansız Hava Aracı Stratejisi”nin çizildiğini kaydetti:
- Bugün İHA ve SİHA’larda dünyadaki payımız yüzde 68 gibi bir orana yükseldi. Dile kolay. Gerçekten muazzam bir başarı hikayesi.