Eldeki su kaynağı sınırlı. Çoğu; yabancıdan gelen taşıma su. Tüm değirmenlere yetmiyor. Tercih yapmalı. Her tercih; bir vazgeçiş… Oysa bizim vazgeçişlerimiz yok. Değersizden vazgeçebilmeliyiz.
İnsan, kanatları kadar hafif, prangaları kadar ağırdır. Enerjini hangisine yoğunlaştırdığın, yükseleceğin irtifayı belirler. Eğer prangalarından kurtulursan kanatların seni çok yükseklere taşır. Ancak pranganı, safranı atmaz onlarla yükselmeye kalkarsan, kendi atmosferinde patinaj yapar durursun.
Türkiye, uygarlık talebinde doğru tercihleri olan bir ülke… Bu konuda gayretimiz de ortada. Fakat sorun, prangalarımızı terk edemeyişimizde… Değer üretmeyen alanları budamadıkça, zaten çoğu dışarıdan gelen kaynak, ülke olarak katma değerli sanayilere, ileri teknoloji üretimlere yetemiyor.
HER ŞEY ASLINDA HİÇ BİR ŞEYDİR
İSO’nun geleneksel sahur davetindeyiz. Konuk, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır. Bundan 13 yıl önce yapılan Türkiye Sanayi Strateji Belgesi’nin yenileneceğini söyleyince, benim bu vazgeçemeyişlerimiz endişemi giderecek umut doğdu. Gerekli olan teşvik edilip gerisi terk edilecek.
2012’deki belgede, orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak için tercih edilen sanayi dalları sıralanmıştı. Fakat neredeyse tüm sanayi kolları burada yer alınca pek işe yaramadı. Her şeyi teşvik etmenin aslında hiçbir şeyi teşvik etmemek olduğunu nihayet anladık.
İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair…
Yapılması gereken?
Bundan 13 yıl önce Mehmet Şimşek; “Türkiye, çaput işinden çıkıp uzay işine girmeli” diyordu. Fakat sorun overlokçu hanımı, ertesi gün uydu üretirken görebilmek için gereken yarım asırlık eğitimin olmayışıydı. Sektör seçmekten ziyade her sektörde inovasyonu, teknolojiyi öncelemek yeter şarttır.
Belge ne sağlar?
Önemliler arasından öncelikler belirlenir. Ülke zamanı, insan kaynağı, dövizi, yerüstü ve yeraltı zenginlikleri, hangi sırada ve hangi önceliklerle kullanılacağı saptanır. Kazandırmayan, değer üretmeyen ve ülke için stratejik olmayan alanlar teşvik edilmez, yarınki Türkiye’ye dair çalışılır.
NOT
NEYİ BESLERSEN ONU BÜYÜTÜRSÜN
Bu, temel düsturdur. Eğer betonu beslersen, yeşili bile griye çevirirsin. Ancak ileri teknolojiye yatırım yapar ve bunu kullanacak nesli beslersen, yarınlar da sana göre şekillenecektir. Son 20 yılda betona gömdüğümüz 550 milyar $’ın 100 milyar $’ını teknolojiye akıtsaydık bugün kendi ÇİPimiz olurdu.
Bakan Kacır’ın umut verici aktarımları içinde dikkatimi çeken; sanayi ve teknoloji kolejlerinin kurulacak olmasıydı. İleri teknoloji, bunu üretecek ve kullanacak nitelikli, teknolojiyle barışık nesil gerektiriyor. Kaldı ki bizde bu insan kaynağı var ve olanları arttırırken yurtdışına kaptırmamalıyız.
Teşvikte anlayış değişikliğinden sürekli bahsedilir. Bakan Kacır; “her yıl 3-4 değişiklik yapılmış. Teşvikler sürekli genişlemiş. Sanayicileri, milletvekillerini, valilerimizi, belediye başkanlarını kırmak istememişiz” diyor. Haklı da… Ama bugün küresel rekabet için sadece niteliklileri teşvike mecburuz.
Neticede; her tercih bir vazgeçiştir. Tercihini iyiden, doğrudan, güzelden yana yapman yetmiyor. Kötüden, yanlıştan ve çirkinden uzaklaşman gerekiyor. Kanatların tercih ise prangalar vazgeçişindir.