FANUC’un medikal sektörüne yönelik robot çözümleri ve endüstri mühendisi Özgür Yazıyurt’un Pfizer İtalya ülke müdürü olması, medikal sektörünün nasıl değiştiğini ortaya koyuyor.
Teknoloji ve medikal sektörünün ilişkisi yeni ürünleri ve çözümleri karşımıza çıkarırken iş modelleri bizim yazılım çözümleri geliştirmede DevOps dediğimiz yere doğru kayıyor. Özellikle pandemide aşırı hız kazanan ilaç geliştirme süreçleri, günümüzde de bu hızını korurken robot kullanımı için iyi bir alan haline geliyor.
FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit’in medikal sektöründe Roboshot modelleriyle yaptıklarına ilişkin anlattıkları, bu sektörde büyük önem taşıyan steril odalarda yapılan işlemlere dahil olması nedeniyle önem taşıyor. Medikal sektöründeki bu denklemi, tıbbi ürünlerin imalatı açısından gerekli steril koşulların oluşturulması kadar üretimin yüksek kapasiteyle gerçekleştirilmesine dayanıyor. Dünya piyasalarında nümerik kontrol sistemlerinin önde gelen lideri FANUC’un medikal sektörünün ihtiyacı olan verimi rekabetçi özelliklere sahip Roboshot modelleri temiz oda şartlarına uygun çalışma ilkesi, üst düzey tekrarlama kabiliyeti ve hassas üretim imkanı, minimum fire sağlıyor.
Fabrika otomasyonuna CNC, robot ve makine üreterek hizmet eden FANUC, otomasyonun gereklilik halini aldığı medikal sektörünü yüksek iş kabiliyetine sahip Roboshot modelleri, dünyanın en düşük enerji tüketimine sahip olmaları sayesinde üretim maliyetlerini minimum seviyeye düşürmeye de hizmet ediyor. FANUC, medikal sektörünün partneri olmayı, birçok firma ile sürdürdüğü çözüm ortaklığı sayesinde sağlıyor.
Günümüzde medikal sektörünün yüksek verimli üretim şartlarına sahip olması için en yenilikçi teknolojilerle desteklenmesi gerektiğini vurgulayan FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “FANUC olarak insanlığın yararına olan her projeye, minimum ticari kaygı ve beklenti ile yaklaşıyoruz. Bu da bizi medikal sektörünün çözüm ortağı yapıyor. Bu noktada Roboshot’ın ISO 7 ve ISO 8 standartlarındaki temiz oda şartlarına uygun çalışması, üst düzey tekrarlama kabiliyeti, hassas üretim imkanı ve minimum bakım gereksinimi olan yalın teknolojisi, medikal sektöründeki zorlu birçok projede tercih edilmesini sağlıyor. Yüzde 100 elektrikli plastik enjeksiyon makinesi Roboshot, üstün özellikleri sayesinde gereklilikleri karşılarken yan ekipmanları sayesinde de üretimde standart sağlıyor. Diğer taraftan CNC kontrol sistemine sahip olma özelliğiyle öne çıkan Roboshot sayesinde müşterilerimiz üstün tekrarlama kabiliyeti ve minimum fire ile üretim yapıyor.” diyor.
Medikal sektöründe özellikle pandeminin ardından Roboshot’a olan talebin arttığını ve bunun da FANUC’a yeni çözümler üzerinde çalışma noktasında hız kazandırdığını belirten Yiğit, “CNC kontol sistemine sahip makinemiz Roboshot ile yer aldığımız projelerde minimum bakım gereksinimi ve maksimum verim ile üretimi sağlıyoruz. Roboshot ayrıca dünyanın en düşük enerji tüketimini destekliyor. Bu sayede üretim maliyetlerini düşürerek firmalara destek oluyor ve diğer yandan da sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Firmaların medikal sektöründe büyümesi ve başarılı projeler gerçekleştirebilmesi için Ar-Ge çalışmalarına da ara vermeden devam ediyoruz. FANUC Roboshot S150IB makinesini medikal sektörüne özgü olacak şekilde tasarlayarak Roboshot S150IB Medikal Serisi ile müşterilerimize sunduk. Bu özel makinemizde gıdaya uygun yağlama ‘food grease’ kullanılmakta ve platin kaplama özel döküm seçeneği ile temiz oda şartlarına tam uyum sağlıyor. Medikal sektöründe faaliyet gösteren Avrupa’nın en büyük firmaları ile çözüm ortaklığımızı sürdürerek gelen talepler doğrultusunda da sahip olduğumuz üstün teknolojilerimizi her geçen gün geliştiriyoruz.” diye de ekliyor.
FANUC’un bu haberine yer vermemin nedenlerinden biri, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) mezunu endüstri mühendisi Özgür Yazıyurt’un Pfizer İtalya ülke müdürü olması. Sağlık sektöründe hizmetlere erişim ve ürün geliştirme konuları teknoloji ve bilişimin etkisiyle dönüşürken, ilk çarpıcı gelişmeler bilgilenme ile sağlık hizmetlerine erişimde uygulamaların kullanılması ile olmuştu. Günümüzde öne çıkan diğer boyutu görmek için FANUC’un steril odada çalışan robotları dışında Yazıyurt’un kariyer çizgisine ve DevOps felsefesi ile ilişkisine bakmak istiyorum.
Mühendis Yazıyurt, DevOps çağında yükseliyor
Farklı ürünleri ve şubeden genel merkeze kadar birçok birimi ile sınai yapıyı andıran bankaların yönetimlerinde zaten endüstri mühendisleri yaygın olarak bulunuyordu. Yine de ürün geliştirme süreçlerinin ve uygulamaların yavaş ilerlediği bir kurgu içinde yer alınıyordu. Yazıyurt, çok daha hızlı işleyen bir süreç içinde kazandığı deneyimle ve sorun çözüp yüksek performans yaratarak bu noktaya geliyor. Bu, başka sektörlerde, POC yapıp çözüm geliştirmeye ve sonrasında bunu daha geniş ölçekte uygulamaya dayanan eski sistemin yerini sorunların makine işlerken gerçek zamanlı veri ile (hatta önceden) tespit edilip çözülmesine yönelik DevOps anlayışını yansıtıyor.
Yazıyurt, Pfizer Türkiye bünyesine 2004 yılında katılıyor ve ilk olarak finans departmanında çalışmaya başladı. Sonrasında iş geliştirme, solunum ve üroloji terapötik alanlarında satış ve pazarlama, kurumsal eğitim ve gelişim alanlarında görev yapıyor. Yazıyurt, 2013'te Pfizer Gelişen Pazarlar EURIT (Avrupa, Rusya, Hindistan, Türkiye) Bölgesi Ağrı ve Merkezi Sinir Sistemi Terapötik Alan Lideri olarak atanıyor. Ardından Pfizer Türkiye Global Yenilikçi Portföy (Solunum, Üroloji, Kardiyovasküler ve Nadir Hastalıklar) İş Birimi Direktörü, Avrupa Biyobenzerler Bölgesel Direktörü gibi önemli ve farklı coğrafyalara uzanan görevler üstleniyor.
Özgür Yazıyurt, 2016'da Nadir Hastalıklar Orta ve Doğu Avrupa Lideri olarak çalışmasının ardından, 2018'de Pfizer İtalya Temel Sağlık İş Birimi Lideri olarak İtalya'da yerleşik olarak görev yapıyor. Aynı yıl Pfizer'in bir divizyonu olan Upjohn'da Pfizer İtalya Genel Müdürü oluyor. 2020'de Upjohn Bölge Başkanlığını, ardından Pfizer Belarus ve Kafkasya Bölgesel Liderliği'ni de kapsayacak şekilde Pfizer Rusya Ülke Müdürlüğü görevlerini üstlenen Yazıyurt, oldukça zorlu bir ortamda organizasyonu büyütmeyi başarıyor.
Bu akışı olduğu gibi aktarmamın nedeni, özellikle veri ile çok yakından ilişkisi olan nadir hastalıklar alanında mühendislik birikiminin ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmek. Değişimin boyutlarından biri olan veri yönetimi, nadir hastalıkların yanında pandemi sürecinde de ciddi biçimde önemi artan bir alan. Daha önemli bir boyut ise, sorunlu bölgelerde büyümenin sağlanması ve bu, tam olarak DevOps yaklaşımının kullanım örneklerine paralellik gösteriyor.
Buradaki farkı anlamak için, geçmişteki ilaç geliştirme süreçlerinin geliştirme ve klinik testlerle birlikte ondan fazla yıla yayılması ile bugün yıllara ve aylara düşmüş süreyi karşılaştırmak gerekiyor. Hem robotların hem insanların içinde yer aldığı yeni süreçleri analiz etmenin medikal sektöründeki değişimi anlamak için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu alan giderek veri odaklı ve bilişim sektörünün dinamiklerine gelişen bir alana dönüşürken başka sektörlere örnek olacak pratikleri de ortaya koyma potansiyelini taşıyor.