2018, 2021 ve 2023 yıllarında kur şoklarının şirketler üzerindeki yıkıcı etkilerinin üzerinden çok geçmeden tekrar eskiye dönüşün önünü kesmek için TCMB YP kredilerde aylık büyüme oranını bankalar için %1’den %0,5’e indirdi. X kuşağı iş insanları 1994 ve 2001’de yaşanan TL’nin değer kaybını çok iyi hatırlayacaklardır; şirketler ve ülkemiz çok sıkıntılı günler geçirmişti.2017 yılında 187 milyar USD’a kadar çıkan açık pozisyon ( Döviz Varlıkları-Döviz Yükümlülükler) tutarı geçmişten alınan dersler ve TL faizlerinin olması gerekenden düşük olması nedeniyle 2023 yılı sonunda 107 milyar USD azalarak 80 milyar USD’a kadar gerilemişti. Açık pozisyon TCMB verilerine göre 30 Kasım 2024 itibariyle 133 milyar USD ve 28 Şubat 2025 tarihi itibariyle bizim tahminimiz 139 milyar USD seviyesinde olacak. Kısaca 14 ay içinde 80 milyar USD’dan %74 artarak 139 milyar USD’a çıkmış oldu. 2023 yılı sonunda yurt içi ve yurt dışı kaynaklardan kullanılan döviz kredisi 212 milyar USD iken 39 milyar USD artarak 251 milyar USD oldu ve artmaya devam ediyor.
YP fona ulaşmak zor ve pahalı olacak
TCMB reel kesimin tekrar hızlı bir şekilde pasiflerinin yabancı paraya dönmesini istemiyor. Bu nedenle YP kredi büyümesine bankalara sınır getirdi. Önce %2 sınırlama getiren TCMB sonra % 1,5, daha sonra % 1 ve 1 Mart 2025 itibariyle % 0,5. Bundan sonra YP fona ulaşmak hem zor hem de pahalı olacak. Bizim tahminimiz oranlar 100-200 baz puan artar. TCMB para politikasını bu nedenle sıklaştırıyor. Bunun üç nedeni var:
1- 2024 yılında TL kredi maliyetlerinin 2023 yılına göre çok hızlı artması etkili oldu. Son beş yılın ortalama TL kredi maliyeti, 2020 % 12,3, 2021 % 20,1, 2022 % 21,7, 2023 % 28,3 ve 2024 % 58,5. 2024 yılında çok hızlı yükselen kredi maliyetleri artan açık pozisyon trendinde çok önemli faktör oynadı.
2- İkinci faktör TL’nin USD ve EUR karşısında değer kazanması. 2023 yılı sonunda 59,51 olan Reel Efektif Kuru (REK) 2024’te 72.47’e çıktı ve TL değerlendirdi ve değerlenmeye devam ediyor. USD/TL ve EUR/TL kuru enflasyonun çok altında kaldı ve TL değer kazandı. USD/TL ve EUR/TL kur değişimi sırasıyla % 19,8 ve % 12,8 oldu. Daha önce NBE’de yazdığım üzere Euro ve USD kredi kullananlar daha az faiz ödedi TL kullananlar ile karşılaştırıldığında. Tabi ki risk de arttı.
3- FED ve ECB’nin politika faizlerinde indirimi ve trendin devam etmesi SOFR ( Secured Overnight Financing Rate) ve EURİBOR faizlerinin hızlıca gerilemesi YP kredi kullanım tercihlerini artırdı. 31.12.2023 tarihinde % 5,4 olan SOFR şimdi % 4,4 ve bizim tahminimiz bir yıl sonra % 4 olacaktır. Yine 31.12. 2023 tarihinde % 3,9 olan 3 aylık EURİBOR şimdi % 2,5 ve bir yıl sonra bizim tahminimiz % 2 olacaktır. Faizlerde aşağıya iniş eğilimi FX kredi kullanımında ödenen faiz yüklerini azaltacaktır. Geçmişi hatırlayalım 2020, 2021 yıllarında EURİBOR kredi faizi %-0,5 civarındaydı.
Sonuç olarak, piyasada ortalama TL efektif kredi faizinin % 50 seviyesinde olması, TL’nin değer kazanması ve SOFR, EURİBOR faizlerinin düşmesi YP kredi kullanmayı teşvik etmektedir ve rasyonel bir karardır ancak riskleri artırmaktadır. Bu nedenle TCMB YP kredi kullanımının artmasıyla hızlıca tekrar yükselen açık pozisyonu istemiyor. Bankaların YP kredi verme olanakları aylık %0,5’e düşen sınır ile azalacak hem de YP krediler pahalanacaktır. 2018-2023 yılları arasında TL’nin değer kaybının getirdiği kur farkı zararlarının bilanço ve nakit akışına olumsuz etkisi unutulmamalıdır. Borsa İstanbul’da 2024 finansallarını açıklayan şirketlerde faiz yükünün ne kadar çok arttığını gözlemlemek mümkün.